Bölüm şarkıları
Can Kazaz - Bunca Yıl
Zeki Müren - Elbet Birgün Buluşacağız
Leyla the Band - Yokluğunda
Bu bölüm Exo01m'e ithaf edilmiştir.
Multi; Birgen Korkmaz
7. Bölüm: Kimsesizler Mezarlığı
Kan.
Zihnimde dönüp duran tek kelime buydu.
Sadece kelime de değildi.
Bir cinayetten arta kalandı.
Zihnimin içinde uğuldayan kanı hissedebiliyordum. Sanki zihnimin içindekileri tek tek öldürmüştüm ve ellerimde onların kanını taşıyordum. Avuçlarımda kurumuş kanın o gerginliğini hissediyordum ve bu hastalıklı bir histi. Gerçek olmadığını biliyordum. Peki ama bu avuçlarımdaki kan da neyin nesiydi?
Gözlerimi kapattım, bir süre bekledikten sonra açtım ve korkuyla tekrar avuç içlerime baktım. Kan gitmişti.
Titrek bir nefesi ciğerlerime doldurdum, ellerimi musluğun altına uzattığım anda tazyikli su akmaya başladı ve ellerimi birbirine sürterek yıkamaya başladım. Ardından koyulaşan yeşil gözlerimi aynadaki yansımama çevirdim. Banyo yapmama izin verdikleri için saçlarım temizdi. Gözlerimin altı kapkara olsa da benim için bir şey teşkil etmiyordu. Dudaklarım yine çatlamıştı ama bu da umrumda değildi.
Bakışlarım tekrar ellerime düştüğünde dudaklarım aralandı. Lavabo ellerimden akan kırmızı sıvıyla lekelenmişti. Ellerimi daha sert sürtmeye başladım. Bu kandı. Delirmiş gibi ellerimi yıkasam da lavabo suyla rengi açılmış kan doluyordu. Kaşlarım çatıldı ve ellerimi suyun altından çektim. Ellerimi sudan çektiğim anda su akmayı bıkarmıştı. Avuç içlerimde bir şey yoktu. Lavabodaki duru su girdap oluşturmuş bir şekilde yok oluyordu.
Bazen böyle yanılsamalar gördüğüm oluyordu ve ne kadar olursa olsun bir türlü alışamıyordum. Çünkü çok gerçek geliyordu. Seslice yutkundum ve aynanın önünden birkaç adım gerileyerek kendime baktım. Kıyafetlerimi değiştirmiştim. Üzerimde beyaz boğazlı ince bir badi, altımda ise dar paça siyah bir kot pantolon bulunuyordu ve iç çamaşırlarım da dahil olmak üzere hepsi yeni alınmışlardı. Solgun sarı saçlarımı arkaya ittim. Beni nereye götürecekti bilmiyordum ama hazırlanmamı istemişti.
Ruhsuz görüntümden gözlerimi ayırdım ve hızla tuvaletten ayrıldım. Kapının önündeki izbandut gibi herifle burun buruna geldiğimde kaşlarım çatıldı. Simsiyah takım elbiseli adam bileğime asıldı ve beni çekiştirerek salon olduğunu düşündüğüm büyük yere getirdi. Ardından beni kapıdan içeri itti. Sendelesem de yere yığılmadım. Sinirle dişlerimi sıkarken burnumdan sert bir nefes verdim. Bu durumda olmasaydım o adamın beni iten elini götüne sokardım fakat herhangi bir atakta bulunursam it sürüsü gibi kalabalık izbandutlarla ve Karan'la başa çıkamazdım. Bu yüzden sabırlı olmalı ve uygun bir vakit kollamalıydım.
Karşımdaki lüks deri koltukta oturan Karan beni izliyordu. Üzerinde benim gibi boğazlı ince bir kazak vardı. Fakat benimkinin aksine siyahtı. Kazağının üzerine yine siyah, kalçasının biraz altında biten ve bol bir ceket giymişti. Bacaklarındaki siyah pantolon onu daha fit göstermişti. Ayaklarındaki siyah ve parlak ayakkabıların önü hafif sivriydi. Parlak siyah rugan ayakkabılarıyla beraber simsiyah giyinmişti. Bu kadar siyah benim için bile çok fazlaydı ve içim şişmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlığın İçindeki Karanlık (DÜZENLENİYOR!)
Teen Fiction"Her katil olay mahaline geri döner." ~ Bu hikaye yalnızlığın çaresizliğinde karanlığa sığınan iki yaralı ruhun hikayesi... Fakat biri karanlığı bile utandıracak kadar kara. Diğeri karanlığa karışmak zorunda olan kimsesiz. Birgen Korkmaz. Annesini...