Yorum yapın lütfen.♡ Okurken daha çok yazasım geliyor çünkü.~
Bir süre boşluğa bakarmış gibi kadının suratını izlemeye başladım. Kızıl renkli saçları, dolgun olmayan dudakları ve büyük duran gözleriyle fazla güzel gözüküyordu. Ince olan vucudunu sarmış siyah elbisesi ile altına uyumlu topuklularıyla fazlasıyla bir eş adayı tarzıydı. Yine de gözlerindeki sahte yaşları anlamak benim için zor olmamıştı. Bir insan az önce ağlarken şimdi tebessüm ederek elini bana uzatamazdı çünkü. Gözlerimi dikkatle uzattığı ellerini indirip ardından bir adım geri çekildim. Saygısızlık gibi olabilirdi ama bu kadından tuhaf bir şekilde negatif enerji alıyordum.
"Eski eşim. Demek istedin herhalde?"
Şimdi herşey ortaya çıkmıştı işte. Anlamıştım ne tür bir kadın olduğunu. Barlasın sözü ile bana uzattığı elini geri çekip, yüzündeki gülümsemeyi silerek onu süzmeye başladı. Gözlerini oymamak için kendimi zor tutuyor olmam normalmiydi? Atakan bitmişti bir de sevda çıkmıştı başımıza. Harika.
"Seninle konuşmam gereken önemli şeyler var Barlas. Beni dinlemek zorundasın bu ikimizide ilgilendiren bir konu. "
Kadının eli yavaşca karnına dokunduğunda kaşlarımı hafifce çatmış oraya bakıyordum. Ne demek istediği çok açık mıydı yoksa ben kafamdan falan mı kuruyordum. Gözlerimi bu sefer Barlas'a çevirip, onun da benim gibi çatık kaşlarıyla kadının karnını tutan elini izlediğini farkettim. Asla mutlu bir günüm dahi olmayacaktı değil mi?
"Üzgünüm adını bilmiyorum ama. Bizi biraz yalnız bırakabilir misin?"
Kadın bana sahte gülüşlerinden birini sunduğunda -ki yaptığı herşey sahte geliyordu şu an- gözlerimi ondan kaçırıp gidip gitmeme konusunda ikilemde kalmaya başladım. Gidersem herşeyin sonu gelecekmiş gibi hissediyordum. Ama kalırsam gerçekten karnında birşey varsa ona haksızlık etmiş olacakmıydım? Benden önce olan bir ilişki olduğu için açıkcası çokda kıskanmıyordum şu an. Fakat onların biten bir evliliği olmuş olsa bile birbirlerini tekrar bağlanmalarını sağlayacak bir bağ vardı aralarında. Ve sanırım buradaki tek fazlalıkta ben olacaktım. Bu düşünce midemi krampların girmesini sağlarken dolan gözlerimi ufak bir süreliğini kapatıp tekrar açtım. Neden kalbim bu kadar acıyordu? Ona böyle birşey veremeyeceğim için kendimi eksik hissediyordum. Barlas benimle olursa asla baba olamayacaktı çünkü. Kapalı olan gözümü elimdeki temas ile açıp gözlerimi oraya diktim. Barlas elimi tutmuş sevimli bir gülümseme ile bana bakıyordu. Şimdi ben nasıl aradan çekilecektim?
"Onun adı Efe. Ve kendisi benim sevgilim olur sevda. Ondan sakladığım ya da saklayacağım hiçbirşey yok. Yani onun yanında da konuşabilirsin."
Sulanan gözlerim bu sefer mutluluktan tanelerini bırakıp, gülümsememe ortak olmuşlardı. Elimdeki sıcak eli sıkıca tutup, Sevda denilen kadına bakışlarımı çevirdim. Beni fazlasıyla aşağılayıcı bir bakışla süzüyor olması şuan ki yaşadığım mutluluğa asla zarar veremezdi. Barlas bana sevgilim demişti. Biz sevgiliydik. Aklıma gelen güzel düşünceler daha da gözlerimin parlamasına sebep olurken karşımızda dikilen kadın ayaklarını yere fazlaca sert vurarak oturma odasına yönelmişti. Barlasda onun arkasından ilerleyerek beni de peşinden sürüklemeye başlamıştı. Az önce mutlu bir şekilde kıvrıldığımız koltuk şimdi başka bir bedenin vucudu ev sahipliği yapıyordu. Gıcıklığına tam orta yerde oturuyor olması beni deli etmişti. Kalan tekli koltuğa ve Sevdanın iki yanındaki boşluğa bakmıştım. Barlas tam Sevda'nın yanına oturacakken onu tekli koltuğa yönlendirip, kucağına bedenimi yerleştirdim. Kendimi bir sürtük gibi hissediyor olsam da sevgilimi korumak benim bir görevimdi. Barlas yaptığım bu harekete şaşırmıs olsa bile ellerini belime dolayıp, karnımı bir parmağı ile okşamaya başladı. Şu kadın olmasa inanın bir saniye bile durmaz uyurdum. Ama gözlerim öyle bir açılmıştı ki buradan gitmeden ve söyleyeceklerini dinlemeden hiç bir şekilde uyumayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLSİZ
Fanfiction"Benim için, lütfen. Sadece bir kez adımı söyle.." Kollarımdaki bedenin kapanmaya başlayan gözlerine bakıp, görmemi bulanıklaştıran göz yaşlarımı hızlı bir şekilde sildim. "F-Furkan seni sevi... Seviyorum.."