Dövme

3.7K 154 30
                                    

Selam bdndnd eee neden bilmiyorum ama Efe'yi regl olmuş gibi yazasım geldi... Neyse hadi okuyun.♡


Gözlerim hala kapalı bir şekilde sevdiğim adama sarılmaya devam ediyordum. Belki benim uyuduğumu düşünüp, uyansa bile bedenlerimizi ayırmazdı ve ben de kokusunu daha fazla ciğerlerimle buluşturabilirdim. Sahi nasıl böyle bir şeyi yapabilmiştim ben dün gece. Bedenim o kadar kötü ve pisken kendimi ona bırakmam bir mucizeydi benim için. O an istediğim tek şey beni dokunuşlarıyla temizlemesiydi. Bu düşünce sayesinde sakin kalabilmiş ve ilk defa hayatımda doğru olduğunu düşündüğüm şeyi gerçekleştirmiştim. Pişman mıydım, asla. Erken olduğunu kabul ediyordum ama.

Düşüncelerim arasından beni kurtaran kıkırdama sesi ile gözlerimi hafifce aralayıp beni izleyen bedene baktım. Beni uyandırmamak için ses yapmaz sanıyordum. Ama o tabiri caizse hayvan gibi kıkırdayıp ona bakma isteğimi arttırıyordu.

"Neden gülüyorsun be!"

Biraz tuhaf çıkan sesime rağmen kızgın olduğumu belli etmiştim. Arkam acı çekerken onun uyanır uyanmaz bana bakıp kıkırdaması sinirlerimi bozmuştu. Ellerimi çıplak göğsüne koyup hafifçe iterken ellerinden birini yanaģıma yerleştirmişti. Bana bakan sevgi dolu gözleri yumuşamamı sağlarken derin bir nefes verip, deli gibi çarpan kalbimi tuttum. Bakışlarının beni bu kadar etkiliyor olması asla mantıklı değildi.

"Efe. Her dakika konuş benimle. Her saniye senin sesini duyayım. Bu ne güzel bir hismiş... Ne güzel bir melodi."

Kollarını bana dolayan bedenle şaşıp kalırken bedenimi kıpırdatamamıştım. Bu adama nasıl aşık olmayım ben. Beni bu kadar sevdiğini hissederken. Boynumda ki hafif bir dokunuşu hissettiğimde gözlerimi kapatıp başımı biraz daha yana eğdim. Bu hareketimle beraber daha da çok öpücük kazanırken, elimi hafif kıvırcık olan saçlarına atıp okşamaya başladım.

"Her dakika ya da her saniye konuşursam benden bıkarsın. Şimdilik arada sesimi duy. Evlendikten sonra dırdırlarıma başlarım."

Başını iki yana sallayıp benden ayrılırken kahkahaları kulaklarıma dolmaya başlamıştı. Bu adamın her şeye gülüyor oluşu neden beni sinir edip duruyordu aq.

"Gülüp durmasana ya. Vurasım geliyor yemin ederim."

Bakışları tekrar beni bulduğunda dudağıma uzanıp sulu bir öpücük kondurmuştu. Hemen karşılık verip onu cevaplarken dudaklarımdan ayrılıp çeneme, alnıma ve burnumada birer öpücük kondurmuştu.

"Şimdiden dırdır etmeye başladın ama farkında değilsin."

Saçlarımı karıştırıp yataktan kalktığında çıplak vücudunu izlemek bana keyif vermişti. Yerden dün çıkarttığımız kıyafetlerimizi alıp kirliliğe atarak banyoya ilerlemeye başladı. Başımı kaldırdığım elimin üzerine yerleştirirken ona bakmaya devam edip, kasıklarının üzerinde bulunan dövmeyi incelemeye başladım. Onu ilk gördüğüm de dikkatimi çeken ve beni etkileyen -tabii gözlerinden sonra-  o dövmeydi. Kuruyan dudaklarımı yalayıp, bana dönük duran bedenin gözleriyle gözlerimi buluşturup, burnumu çektim.

"Ben de istiyorum."

Anlamayan bakışlarını bana attığında yerimden kalkarak belime çarşafı doladım. Ben onun kadar utanmaz değildim. (  nah  )  Yanına ilerleyerek elimi kasıklarının üzerinde bulunan dövmeye sürttüğümde dokunduğum yere bakıp, sırıtmaya başladı. Beklemiyor olacağını düşünüyor olsamda o sanki bunu isteyeceğimi biliyormuş gibi duruyordu.

"Neden böyle bir şey istiyorsun?"

Ellerimi biraz daha dövmesinde dolaştırdığımda huylanarak titreyen beden gülmeme neden olmuştu. Bu adam hakkında bilmediğim her şeyi öğrenmek istiyordum. Ve bu biran önce olmalıydı. Gülümsememin ardından iç çekerek bedenimi bedenine daha da yaklaştırdım. Dudaklarımla dudakları arasında sadece bir santimlik yer kalırken gözlerim gözlerine meydan okurcasına bakmaya devam ediyordu.  Yutkunarak ellerini belime yerleştirdiğinde birbirine artık tamamen değen dudaklarımıza rağmen konuşmaya başladım.

"Sadece bedenimde bir iz kalmasını istiyorum. Sen tarafından belirlenen herhangi bir şeyle. Kirlet bedenimi."

Fısıltı gibi çıkan sesim onu fazlaca etkilemişe benziyordu. Parmaklarımı dövmesinden sırtına doğru ilerletirken alt bedenimi ona bastırıp, ağzından minik bir iniltinin çıkmasına sebep oldum. Sertleşmeye başlayan penisi beni de etkilerken birbirlerine karışan nefeslerimiz daha fazla dayanamayarak onu öpmemi sağlamıştı. Açlıkla başlattığım öpücüğe anında cevap aldığımda kalçalarıma yerleşen sert eller hafifce geri çekilmeme neden oldu.

"Yapacak mısın?"

"Bakarız... Şimdi neden beraber duşa girmiyoruz?"

--------- smut yok haha dbdbdbdb

Kahvaltılık şeyleri masaya yerleştirirken arkamda ki hafif sızı buna engel olmak ister gibi her dakika kendini belli ediyordu. Tam iki saat duş aldığımıza hala inanamıyordum. Gülümseyerek yaptıklarımızı hatırlamaya bir kenara bırakıp kemerini takmaya çalışarak yanıma gelen bedeni izledim. O cidden polisti. Bunu o aşırı seksi bulduğum (kesinlikle ben bulmuyorum efe buluyor.s) vücudunu saran üniformayı gördüğümde daha net anlamıştım. Derin bir iç çekip, masaya yerleşen bedenin karşısına yerleşip ellerimi birleştirdim. Üzerimde ki Barlas'a ait gömleğin kolları elimi kapatırken oflayarak onları kıvırmaya başladım. Saat neredeyse öğleni geçmişti. Bu yüzden bir şeyler yeme ihtiyacı duyan sevgili midem ufak bir gurultu cıkartıp isyan bayraklarını havaya dikmişti. Yaptığım omletin yarısını tabağıma yerleştirirken burnumu tekrar çekip dudaklarımı ısırdım. Burnumu çekip durmak sinirlerimi bozuyordu. Sanırım hasta olacaktım. Çatalıma ufak bir lokma alıp ağzıma yollamanın ardından beynimi kurcalayan soruyla yerimde kıpırdandım. Boğazımı temizleyip hala yemek yerken göz teması kurmadığım sevgilime kacamak bir bakış atıp, su bardağıma uzandım. Çay demlemeye üşendiğim için Barlas'a kahve yapmış kendim ise sıcak bir şey istemediğimden su içmeyi tercih etmiştim.

"Barlas?"

Başını telefonundan kaldırıp gözlerimin içine parıltılar yansıtan gözlerini dikti. Sesimden etkilenmesi hoşuma gitmeye başlamıştı. Bu bana daha da konuşma konusunda cesaret veriyordu. Onun sayesinde asla tahmim edemeyeceğim şeyler yaşıyordum. Fakat korkuyordum da. Hala kurtulamadıģım bir geçmişim vardı. Ki artık bu konu da yalnız da değildim. Barlas'ında geçmişi bizi vurmak için sırada bekliyordu.

"O şerefsiz... iyileşmiş yani tamamen değil mi?"

Kimden bahsettiğimi anlayan beden ciddileşerek arkasına yaslanmış ve kuruduğunu tahmin ettiğim dudaklarını ıslatmıştı.

"Evet.  Ama bu konuda endişe etme ya da korkma. Seni asla bulamaz. Ayrıca avukatla konuştum onu bir şekilde içeri tıkabileceğimizi söyledi. Sanırım uyuşturucu ile bir geçmişi var. Herhangi bir kanıt bulur bulmaz hayatımızdan yok olmasını sağlayacağım."

Kararlı konuşuyor olması tuhaf bir tebessüm sunmama neden olmuştu. Korktuğumu sanması beni güldürüyordu. Içimde ki nefretin, öfkenin ve intikam ateşinin ne kadar büyüdüğü hakkında bir fikri yoktu. Ben onun hapislerde çürümesini falan istemiyordum. Ben ondan yaşayamadığım en güzel çağımı ve ilkimi istiyordum. Ve bunları bana veremeyeceğine göre sadece verebileceği tek bir şeyi kalıyordu. O da elbette canıydı.

Barlas düşüncelerimi okumaya çalışır gibi beni süzdüğünde anlamaması için yerimde kıpırdandım. O adamın beni bulamayacağını biliyordum. Ama ben onu bulabilirdim ve ne olacaksa olurdu.

"Nefesim. Ben sadece bir süreliģine dışarıda olacağım. Sana aldığım telefon salonda ve numaramıda kayıt ettim. Bir şey olursa beni ara. Ne olursa olsun bakarım."

Kafamı sallayarak onu onayladığım da yanıma gelerek başımın üzerine uzun bir öpücük bıraktı. 'Özür dilerim sevgilim. Umarım beni yapacağım şeyler için affedersin.' İçimden fısıldadığım da Barlas bana gülerek bakıp, mutfaktan çıkmıştı. Dış kapının kapanma sesi geldiğinde yerimden kalkarak salonda bıraktığı telefonu elime aldım. İçimde ki bastıramadığım karanlık tarafım beni buna mecbur ederken asla unutmadığım o numaraları çevirip karşı tarafın açmasını bekledim.

"Bir saat sonra atacağım adrese gel."

Dipnot ;  Her güzel şeyi bok edecek bir şeyler mutlaka olur. Şekil a da göründüğü gibi.♡

DİLSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin