Bölüm şarkısı. Neshooni.
8 . Bölüm "Yabancı "
Zemahşeri.
Ölümün bir adıydı soyadı....
Bakışlarım oldukça soğukluğun içine gömülürken , yaşlarım buluştuğu karanlıkla birlikte küçülmeye başlamıştı. Hiçbir beden zihin çökmeden yıkılmazdı . Şimdi puslu beynimin zemininin zemherisini hissediyordum.
Kollarımı kendime toplayıp etime batan tırnaklarımı çözdüm.
Eflah gözlerini kırpıştırdı." O gecede bir abinin son merhameti saklıydı ."Şaşkınlığımdan kurtulmama izin vermeden elimi tutup göğsünün üstündeki doğum lekesine bastırdı avuç içimi .
Dokunuşuyla soğukluğu iliklerime kadar hisettim. "Safir! "Bakışlarım göğsünden gitmezken gecenin güneşi tersten doğuracağını düşündüm bir an.
"Safir gözlerime bak!" Gözlerim ona itaat etmeyi kabul etmezken boğazımdaki yumru nefes almamı engelledi.
Eli çenemi bulup başımı yukarı kaldırdı. "Sana bana bakmanı emrettim." Dedi gözlerinden daha karanlık bir sesle.
"Ne düşünüyorsun?" diye fısıldadı eflah.
İnsanlar kardeşine bile merhamet etmezken bir yabancıya eder mi?
"Safir, " diye fısıldayınca sıcak nefesi içimi ürpertti. Nefesinin güzel kokusu gözlerine bakmamı sağlamıştı. Gözlerinde bir avcının sert ifadesini görmek istemiştim fakat oradaki bakışı kediye yemek veren bir şefkat eli gördüm.
Bana o kadar dikkatli bakıyordu ki...Hımmm ,acaba katiller öldürürken acır mıydı?
Elini çekti. "Susarak haksız mı çıkaracaksın beni ." Eflah'ın sesi daha da merhametsizdi. Sessizce çimen gözlerine bakmaya devam ettim.
Ardından eflah bana iyice yaklaşıp mesafeyi sıfıra indirdi. Bedeninin bedenime değdiğinde geriledim fakat vagonun içindeki kısacık alanla sırtım duvarına bütünlenmişti . Eflah yarasını umursamadan ellerini iki yanıma yaslayarak üzerime eğildi.
Kısık fakat sert bir sesle," konuş, " Dedi eflah. "Akıt zehrini. Susarak beni durduramazsın. "Gerçekleri öğrendiğim için aramıza mesafe koyar sanıyordum fakat o daha da yakınıma gelmişti .
"Ağlıyor musun?" Diye sordu. Yanaklarımdaki ıslaklığı fark ettim . "Umrunda değil," dedim titrek bir sesle . Nefesi dudaklarımda bittikçe uzak bir kasabada çiçeklerin solduğunu hissetim .
Iki elimle kollarını ittim. "Zaten beni de öldürmeyecek misin?"
Kollarından kurtuldum. Daha çok kendi çektiği içindi,bu güçsüz haliyle bile başa çıkamıyordum.
"Yabancı olman ölümü hak ettiğin anlamına gelmez." Dedi gözlerini devirerek. Arkasını dönüp karşıdaki duvara bedenini yaslayıp başını geri attı.Sol ayağını yukarı çekip kırdı. Kolundaki kan hala akmaya devam ediyordu. Lanet olsun böyle işe .
"Yaranı sar." Dedim umursamaz bir sesle.
Yutkundu eflah. Gözlerini benden çekmeden ," benim yaramı sen saracaksın." Dedi . Tanrı katili kurbanın gögsünden yaratmıştı . Ne kalbinden aşağı nede çıplak yerde: göğsünün en derin çukurunda.Yoo , av avcıya yaklaşamazdı. "İstediğini yapacağım . "Dedim. Yerdeki bezi alıp aramızdaki mesafeyi bitirdim.
"Uysal kediler sevimli olur." Dediğinde istem dışı kaşlarım çatılmıştı. "O ne demek?" Diye sordum gözlerine bakarak. Eflah derin bir nefes aldı ve sükuneti diline doladı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANESİ
Teen FictionO kanlı gece hiç bitmemeliydi . O kanlı geceye sabah olmamalıydı. Ve o karanlık geceden kimse sağ çıkmamlaydı. Herşey olmasından daha ters olup, dünya cehenemin inine düştü. Hayır hayır dünya cehenneme düşmedi: iblis meleği şeytana dönüştü...