9.Bölüm: İstanbul'dayız

463 13 1
                                    

İstanbul'a girmek üzerelerdi Baran, Açılay'ı uyandırmak için seslendi. "hayatım uyan İstanbul'a gelmek üzereyiz!" Açılay'ın uykusu ağır olduğu için seslenmeyle uyandırabileceğini hiç sanmıyordu. Arabayı sağa çekti ve yatağa doğru uzandı "aşkım hadi uyan geldik küprüyü görmek istemiyor musun?" dedi. Açılay hala uyanmıyordu, usulca yanağına bir buse kondurdu bu belki uyandırabilirdi. Açılay usulca gözlerini açtı ve baş ıcında bekleyen Baran'a gülümsedi, Baran ise "hadi ama bitanem yarım saattir seni uyandırmaya uğraşıyorum köprüye yaklaştık görmek için sabırsızlanıyorsun sanıyordum!" dedi. Açılay anında yataktan fırladı ve hemen koltuğa geçti, artık o meşhur İstanbul köprüsünün üzerinden geçecekti çok heyecanlıydı." bebeğim yükü bırakacağımız yer köprüye paralel oradan doya doya seyredersin köprünün üzerinde durmak yasak tamam mı bitanem?" dedi. Açılay büyülenmiş gibi köprüden gözlerini alamıyordu! Çok güzeldi, internetten baktığı fotoğraflar bu görüntü karşısında hiçbir şeydi. Yükü indirecekleri yere geldiklerinde saat oldukça erkendi, bu yüzden Baran tıraş olacak, Açılay ise arabada onu bekleyecekti böyle anlaşmışlardı. Aradan yarım saat belkide kırkbeş dakika geçtikten sonra Açılay sıkıldı ve Baran'ı aradı. "bitanem canım çok sıkıldı bende yakınlarında olabilir miyim sesim çıkmaz söz?" dedi. Baran, Açılay'ın canının sıkıldığını anladı. "tamam bebeğim hemen berberin karşısında internet cafe var oraya geç işim bitince seni alırım" dedi. Dakikalar sonra Açılay internet cafeye ulaşmıştı biraz oyun oynadıktan sonra orada da sıkılmıştı. Baran tam o esnada Açılay'ı aradı. "bitanem benim işim bitti hala cafedeysen alayım mı?" dedi. Açılay "bende tam çıkıyordum aşkım neredesin?" diyerek soruya soruyla karşılık verdi. Baran kapının önünde olduğunu çıkış yapar yapmaz onu görebileceğini söyledi. Açılay hemen hesabı ödeyerek cafeden ayrıldı. Dediği gibi kapıdan çıkar çıkmaz Baran'ı gördü. Elele yürüyerek arabaya geçtiler yükü indirme saati gelmişti arabayı fabrikanın önünde park ettikten sonra sıralarının gelmesi için beklemeye başladılar. O sırada yatağa uzanmış konuşmadan birbirlerinin yüzünü süzüyorlardı. Yükü indirmişler yemek yiyebilmek için lokantaya gelmişlerdi bile. Bu sefer her ikiside pilav üstü kuru fasulye istemişlerdi. Yemekleri bittikten sonra tekrar yola koyulmuşlardı.

İmkansız AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin