3.bölüm

29 3 0
                                    

Sabah dershane için kurduğum alarm çalmaya başladı. Gözlerimi korkuyla açıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Çalanın alarm olduğunu anlayınca sinirlenip hemen durdurdum. Geç uyuduğum için okadar uykum geliyordu ki bi süre tavanla bakıştım. Veysel aklıma geldi ve hafif gülümsedim. O sırada odaya annem girdi. "Bak bak bide kendi kendine gülüyor deli misin kızım sen" deyip ardından dilini şaklattıp güldü. "Hadi kalk kızım geç kalacaksın. Kahvaltı da hazır. Biraz ye de öyle git."
Hemen yatağımdan doğrulup telefonu elime aldım. Dün veyselle gece konuştuğumuz mesajlara bi göz gezdirdim. Mesajlardan bile ne kadar mutlu olduğumuz anlaşılıyordu. Tekrar telefonu yerine bırakıp banyoya yöneldim elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi giyindim. Tam kahvaltıya inecekken telefonum titredi. Heyecanla veysel zannedip mesaja baktım. Yanılmıştım. Mesaj zehradandı. Aynı dershaneye gidiyorduk. "Bize gel beraber gidelim dershaneye " yazmıştı. Tamam deyip buruk bir yüzle telefonu cebime koydum. Hızlı bi şekilde mutfağa gittim. Annem tek oturmuş kahvaltıya başlamıştı. " Babam herzamanki gibi işe gitti dimi" dedim sinirli bi tonla. " Ne yapsın kızım bizim için uğraşıyor oda " gözlerini kaçırıp konuşuyordu. Anneminde zoruna gidiyordu, üzülüyordu fakat belli etmiyordu. " Bırak Nur sultan ya babamın tek derdi para.Bir kez hatırlamıyorum bizimle beraber kahvaltı yaptığını, nasıl olduğumuzu sormuyor bile " dedim gözüm dolmuştu. Annem sert bir şekilde yutkundu. Dudağını büküp sadece başını salladı. Bende o daha fazla üzülmesin diye sustum. Bi kaç bişey ağzıma attım. Annemi sulu sulu öptükten sonra evden ayrıldım. Tek yürümekten nefret ediyordum. Kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkıyı açtım. Ebru Gündeş "Aşık". Bayılıyordum bu kadına. Şarkı biraz ilerledikten sonra mesaj geldi. Hemen kimden geldiğine baktım. Veysel " Günaydın bebeğim. Kalkamadım yoksa erken yazacaktım. Dershaneden sonra buluşalım mı? Özledim. "
Bende konuşuruz müsait değilim yazdım. Aklım çok karışıktı. Bana sevdiğini söylüyordu. Fakat ben hissedemiyordum. Sorun belki bendeydi ama ne kadar mutlu olsamda içimde bi sıkıntı vardı. Zehralara varmıştım. " Canım kankam" deyip boynuma atlamıştı. Bu kız benim tek güvendiğim dostumdu. Çocukluktan beri arkadaşım, kardeşim, herşeyimdi. Neyse çantasını alıp hemen dershaneye gittik.
**
Dershane çıkışı olmuştu. Veyseli aradım ve geleceği yeri söyledim. O ile arkadaşı ahmet beraber geleceklermiş. Benlede, zehra gelmişti. Bizden önce varmıştılar. Yanına gider gitmez bana sıkı sıkı sarıldı, saçımı kokladı." Mis kokulum. Bi günde ne de özlemişim seni" dedi suratımı incelerken. Sanki yüzümü ezberliyordu. Bir kez baktığı yere tekrardan bakıyordu . Ahmetle de selamlaşıp yürümeye başladık. Elimi sıkı bi şekilde tutmuştu. Kafeye girip bi yerde oturduk. Benle veysel yan yana, zehralarda karşımıza oturdular. Ben veyselin omzuna yaslandım, oda saçlarımı okşuyordu. Zehra ile ahmet konuşmaya dalmıştılar başımı kaldırıp bi elimi veyselin yanağına koydum." Seni seviyorum" dedim oda cevap vermek yerine beni öpmeye başladı. Bi eli saçımda diğer elini ise belime doladı. Çalışan ne istediğimizi sormak için yanımıza geldiğinde dudaklarımızı ayırıp tekrar eski pozisyonumuzu aldık. Herkes istediğini söyledikten sonra ahmedin kızlarla yaşadıklarını  dinlemeye başladık. Zehrada ahmetten hoşlanıyordu fakat ahmet bunu bilmiyordu. Ahmet gündelik ilişkilerini anlatırken zehranın gözleri dolmuştu. Tam o sıra zehra ahmedi kendine çevirip öpmeye başladı. Şok olmuştuk. Zehra kendini geri çekip " Lan salak çocuk seni sevdiğimi anlamayacak kadar aptalsın işte. " dedi yüksek sesle. Ahmet te " Bunu bana söyleyebilirdin. Dudağımı ısırmana gerek yoktu." dedi ve tekrar " Çok güzeldi ama be gel buraya " dedikten sonra tekrar öpüşmeye başladılar. Benle  veysel onlara bakıp gülüyorduk. Güzel vakit geçirdikten sonra zehrayla ahmet bizden ayrıldı. Geçmişin acısını çıkaracaklarmış. Benle veyselde yürüyorduk. Bi an sert bir rüzgar esti. Veysel bana dönüp gözümün önüne gelen saçları düzeltti. " Sen niye bu kadar güzelsin. Sen yokken ben nasıl yaşadım hala anlamıyorum." dedi bende hafif gülümsedim. "Asıl  sen beni kendine nasıl bu kadar aşık edebildin. " dedim. Kolunu boynuma doladı. Beni eve kadar bıraktı ve eve gitti. Eve girdiğimde hiç ses yoktu. " Anne nerdesin? " diye seslendim. Salona baktım yemek hazırlanmış fakat yenmemişti. Yukarı, yatak odasına çıktım. Ağlama sesi geliyordu. Odaya girdim annem yerde oturmuş ağlıyordu. Yavaş yavaş yanına yaklaşıp yanına çömeldim. " Niye ağlıyorsun annem" dedim saçlarını okşayıp. Kekeleyerek " Ba.. baban bizi terk etti kızım" dedi, hıçkırıklarla ağlarken.
"Nee?" ...

KARANLIĞIN DİBİNDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin