O an veysele hiçbir şey diyemedim. Veysel hala ne diyeceğimi bekliyordu. Onun yanına, ayağa kalkarak " Veysel bana bu mesaja inandığını falan söyleme. Senden sakladığım bişey yok." dedim inanmasını umarak. Veysel böyleydi, ortada ne kadar güven olursa olsun en ufak bir şeyde şüphe duyabiliyordu. "Bu kim ozaman ceren, ne saçmalıyor ? " yanımdan geçip eski yerine oturdu. Telefonunu eline alıp tekrar mesajı okudu. Tekrar kafasını kaldırıp bana baktı." Bu gün mutfakta bana söylemek istediğin başka bişeydi değil mi? Bu mesaj tesadüf olamaz ceren. Hadi gel yanıma otur ve bana ne saklıyorsan anlat." dedi ciddi gözlerle. Başka çarem kalmamıştı. Veysele herşeyi anlattıktan sonra olacakları kısa bir film şeridi gibi gözümün önünden geçirdim. Hiç iyi şeyler olmayacaktı. Yavaşça yanına, gösterdiği yere yerleştim. Derin bir nefes aldım, gözlerim dolmuştu. Veyselin yüzüne bakmadan anlatmaya başladım. " O gece, yani benim sarhoş olduğum gece... ben şey .. isteyerek olmadı veysel yemin ederim ben bilerek seni üzecek bişey yapmam hem sarhoştum,aklım başımda değildi." deyiverdim gözyaşlarımı daha fazla tutamamıştım. Cümlelerimle onlarda akıp gitmiştilerdi. Veysel sorgulayıcı gözlerle bana bakarak " Ne yaptın ceren söyle hadi. Sarhoştun anladım bana ne yaptığını söyle." sesinde inanılmaz bir sinir ve ciddilik vardı. Sertce yutkundum. "Ben.. kuzenini.. öptüm veysel. Ben ardayı öptüm, öpmüşüm yani. Ama istemeyerek yaptım biliyorsun. Bende ardadan öğrendim. Hatta bizim fotoğrafımızı çekmiş. Tehdit etti beni. Sana söylemek istedim ama yapamadım." sesim titrek çıkmıştı. Veysel tepkisiz bir şekilde beni dinliyordu. Önüne dönüp "Demek arda doğru söylüyordu."dedi. Şaşırarak " Nasıl yani arda sana ne anlattı? " dedim biraz korkuyla birazda öfkeyle. Çünkü arda benden önce anlatmışsa yalan yanlış şeyler anlatmış olabilirdi. Ağır ağır ayağa doğruldu veysel. " Arda bana önceden doğru olanı anlattı ceren. Lan ben seni çok seviyorum. Nasıl yaptın bunu. Beni nasıl aldatmaya kalktın? Hemde öz kuzenimle..." odada volta atmaya başladı. " Arda sana ne anlattı veysel bi söyler misin? Olay tamamen benim anlattığım gibi. Yalan atıyor sakın inanma ona sakın." yanına yaklaşıp elini tuttum hızla elini kendine doğru çekti. " Ne dedi bana. Çok mu merak ediyorsun? Ben pistte dans ederken kuzenime dümdüz yürümüşsün. Onu dans etmeye zorlamışsın. Ardından ben arkadaşlarımla sohbet ederken sen .. ardayı barın arkasına çağırıp... öptün."dedi ağzından kelimeler zorla çıkmıştı. Tam itiraz edecektim ki beni işaret parmağıyla durdurdu. O an telefonuna yeni bir mesaj geldi. Hızla telefonunu eline alıp bi ses açtı. Sesini ben duyacağım şekilde yükseltti. Bu benim sesimdi. Ve ardaya saçma sapan şeyler söylüyordum. Ama bu.. nasıl olabilirdi. Ses bittikten sonra Veysel hızla başka bişey açtı. Gerçekten de barın arkasında biri bizi çekmişti. Ve ben elimi ardanın omzuna atmıştım. Herşey bir hayal gibi geliyordu. Böyle bişey olmamıştı. Ama bu fotoğraflar ne söylediysem yalanlıyordu. " Veysel bunlar hepsi yalan. Nasıl oldu bilmiyorum ama hepsi yalan. Ben böyle bişey yapmam. Bana inan nolur?" dedim hıçkırıklarımla birlikte. Veysel bana sinirli gözlerle baktı, beni bi tarafa itip evden hızla çıktı. Arda düpedüz yalan atıyordu ve fotoğraflarla falan oynamıştı. Veysel öylece çıkıp gitmişti. Bana inanmamıştı. Şahsen bende olsam bana inanmazdım.
***
Veysel..
Ceren bunu bana nasıl yapabilmişti hala aklım almıyordu. Ortada yanlış olan bir şeyler vardı ama ne çözemiyordum. Arabayı son hızla sürerken gözüm görmüyordu. Çok sinirliydim..belki biraz kırgındım..ya da belki fazlasıyla yorgundum. Ne hissettiğimi bende anlayamıyordum. Kafamın bir şekilde dağılması gerekiyordu. Arabayı bir barın önünde durdurdum. Hemen boş bir yere geçip barmenden en etkili olan bi votka istedim. Sonra bir tane daha, bir tane daha ve bir tane daha. Hem içip hem olanları düşünüyordum. Ve düşündükçe içiyordum. Tam elime içi dolu bardağı alıyordum ki biri elimden bardağı çekti. Bizim okuldan,popüler kızlar arasında olan, ayrıca küçük bir geçmişimizde olan Nisaydı. " Sakin ol delikanlı. Kim üzdü seni bu kadar. Yoksa sen bu kadar içmezsin kolay kolay."dedi yanımdaki boş yere oturarak. Kolunu tezgaha dayayıp hafif gülerek bana baktı. " Yok birşey nisa." deyip elinden bardağı geri aldım. Ve hızla mideme gönderdim. Bir tane daha ister gibi elimi kaldırdım. " Hadi ama veysel. Beni kandırabileceğini mi sandın? Ben seni çok iyi tanıyorum. Bana anlat rahatlarsın hayatım." ayağa kalkıp bana biraz daha yaklaşmıştı. Nisanın hala bana olan duyguları bitmemişti biliyordum. Elini saçlarımın arasına yerleştirip saçlarımla oynamaya başladı. Aklım başımda değildi ve oda bundan yararlanıyordu. Bende gözlerimi kapatıp elini saçlarımda gidip gelmesini hissediyordum. Nisa bana biraz daha yaklaşmıştı. Kulağıma doğru "Rahatla veysel ben varım yanında, benn." Diye fısıldadı. Nisa fazlasıyla güzel ve çekici bir kızdı. Fakat artık onu sevmiyordum. Ben cereni seviyordum. Ancak sarhoştum ve nisa beni etkiliyordu. Elimi beline yerleştirdim. Hafifçe kendime çekerek kucağıma oturttum. Bir elimle enseninden tutup kendime çektim. Evet şu anda nisayla öpüşüyorduk. Hemde son hızla. Üstümden yavaş yavaş kalkarak elimden tutup beni ayağa kaldırdı. Barın üst katına doğru çıkmaya başladık. Resepsiyonda duran kişi sanki bizi bekliyormuş gibi masanın üstüne bir anahtar bıraktı. O an ne yaşanıyordu anlamıyordum. Nisa anahtarı yerine sokup kapıyı açtı. Beni içeri alarak kapıyı yavaş yavaş kapattı. O bana ben ona bakıyordum. Bana doğru yaklaşarak boynumu öpmeye başladı. Içimden "Cerenn." diye fısıldadım. Nisayı ceren zannediyordum. Nisa kendini geri çekip gömleğimin düğmelerini çözmeye başladı. Bende nisanın elbise askısını elimle ağır bir şekilde indirdim, indirmemle elbise yere doğru kaydı. En sonunda ne benim nede nisanın üstünde hiçbir şey kalmamıştı. Onu belinden tutup yatağa uzandırdım. Aklıma olanlar bölük bölük geliyordu. Ve aklıma geldikçe nisayı daha da sert öpüyordum...
Sabah yüzüme vuran güneşle gözlerimi araladım. Başım patlayacak gibiydi. Kendime gelmeye çalışıyordum. Kalkıp oturur pozisyonuna geçtim. Kendi yatağımda olmadığımı gözlerimi tamamen açtığımda anlamıştım. Peki ama burası neresiydi. Aniden gözüm üzerime kaydı. Çıplaktım. Yanıma istemeye istemeye baktım. Nisa vardı. Bunu nasıl yaptım. Allah kahretsin. dedim yatağa bir yumruk vurarak. Ayağa kalkıp elbiselerimi giymeye başladım. Nisa " Noluyor ya? Nereye gidiyorsun hayatım daha çok erken hadi gel kıvrıl yanıma."dedi gozleri kapalı,uykulu sesiyle. Nisayı duymamazlıktan gelerek hızla oradan çıktım. Ben resmen cereni suçlarken aynısını yapmıştım. Bende onu aldatmıştım. Hemde daha beter bir şekilde. Aklım darmadağındı. Şimdiden sonra ne olacaktı? Ne yapacağım ben,bunları nasıl atlatacağım? Nasılll?