Sabah tam yüzüme vuran güneşin ışığıyla yavaş yavaş gözlerimi açtım. Bi süre güneşe baktıktan sonra derin bir nefes alarak yerimden doğruldum.Yorgundum.Beynim okadar doluydu ki kafamı taşımakta zorluk çekiyordum. Dün olanlar gözümün önündeydi. Veysel,onu çok üzmüştüm. Farkındaydım ama babamdan sonra kimseye güvenemezdim, onu kendi dertlerimle üzemezdim.Buna hakkım yoktu. Ayağa kalkıp annemin odasına doğru yürüdüm. Yavaş bir şekilde kapıyı açıp anneme baktım. Kıyamam okadar masum uyuyordu ki,yanına yaklaşıp saçlarını okşadım. Annem hayatımdaki en değerli varlığım. Kaç gündür yemek yemiyordu. Çok zayıflamıştı, gözaltları morarmıştı. Uyanmaması için sessizce odadan çıktım. Kendime gelmek için duşa girdim ardından birşeyler atıştırdım. Kaç gündür okula gitmiyordum. Derslerden daha fazla geri kalmamak için üzerimi giyinip okula gitmeye karar verdim. Tam evden çıkıyordum ki annem arkamdan seslendi. "Nereye gidiyosun kızım " dedi. "Okula annem. Çok geri kaldım bugün gideyim dedim ama istersen gitmem sorun değil " dedim ona doğru yaklaşarak. Bakışlarında beni yalnız bırakma bakışı vardı. Bende hafif gülerek tamam anlamında kafamı salladım. "Ozaman ben güzel bir kahvaltı hazırlayayım." diyip mutfağa yöneldim. Kollarımı sıvayıp müthiş bir kahvaltı hazırladım. "Anniş kahvaltı hazır " diye inledim. Tam o sırada kapı çaldı. Annem ben bakarım diyip kapıyı açtı. Ben çoktan kahvaltıya oturmuştum. Annem mutfağa girip" Gel oğlum gel bak ceren bize kahvaltı hazırladı" dedi. Bende meraklı gözlerle kapıdan kimin gireceğini bekledim. Giren kişiyi görünce bi an şaşırdım. "Veysel mı?" dedim şaşkın gözlerle. Ilk anneme sonra tekrar veysele baktım. "Kızım insan bi hoşgeldin der arkadaşına değil mi?". Ben hala hiçbir şey söylememeye devam ediyordum. Annem veyseli masaya davet etti,tam karşıma oturtmuştu veyseli. Şoku atlatıp " Size afiyet olsun" diyip masadan hızlı bir şekilde kalktım. Odama gittim. Arkamdan annemi beklerken veysel gelmişti. "Sana seni görmek istemediğimi söyledim veysel ne bu şimdi. Ne yapmaya çalışıyorsun. " dedim gözlerimi kaçıra kaçıra. " Ceren sen ne dersen de ben seni bırakmayacağım. Ne olursa olsun hep yanında olucam. Istersen kov bi şekilde yine yanına gelirim ben. Seni çok seviyorum kızım. Kotu gününde yanında olmayacaksam ne önemi var bu sevginin. Ha güzelim?"diyip ellerimi tuttu. Ikimizde sakin bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Yavaş yavaş dudaklarımız yakınlaşıyordu. Veysel belimi kavradı. Dudaklarımız birleşmişti. Ağır bir şekilde kucağına alıp beni yatağıma yatırdı. Vücudunun yarısı benim üstümdeydi. Dudağını benden ayırıp boynumu öpmeye başladı. Okadar derin kokluyordu ki beni ne kadar özlediğini anlayabilmiştim. Boynumdanda ayrılıp sağ tarafıma doğru uzandı. Bende kafamı kaldırıp göğsüne koydum. Saçlarımı okşamaya başladı. "Sakın bidaha o sözleri bana söyleme. Seni bidaha göremiycem zannettim. Gecem nasıl geçti bilmiyorum. Çok zor ceren, sensizlik. Düşüncesi bile nefesi keserken gerçeğini nasıl kaldırırım bilmiyorum. Bırakma beni kaldıramam ceren kaldıramam. "
Kaç saat öyle kaldık bilmiyorum. Bu süre içerisinde hiç konuşmamıştık. Söyledikleri okadar etkilemişti ki beni kafam daha da karışmıştı. Veysel annemin yanına gitmişti. Bende odamda oturduğum yerdeydim hala. Bir yanım güller açarken bir yanım enkazdı. Annem beni çağırınca düşüncelerden arınıp annemlerin yanına gittim. Veyselin kuzeninin bu akşam doğum günü partisi varmış. Veyselde annemden bunun için izin almış. Ilk baş kabul etmedim çok zorlayınca kabul ettim. Hiç içimden gelmiyordu gitmek. Ama kabul etmiştim artık. Veysel beni kacta alacağını falan söyleyip hazırlanmak için eve gitti. Annem "Giyecek güzel birseyin yok. Aman Allahım bu ne, zevksiz işte,berbat.." tüm gardırobum yerdeydi. Birsürü elbisem vardı,hiç birini beğenmemişti. " Kalk çabuk alışverişe gidiyoruz." deyip acele acele evden çıktık. 3 saatimiz vardı. Ve annem hangi elbiseyi giyersem beğenmiyordu. En son kırmızı,mini,hoş bir elbise giydim. Kabinden çıkar çıkmaz annem yanıma gelip "Ne kadar güzel oldun.Maşallah. " deyip beni öpmeye başladı. "Tamam annem tamam. Artık alıp çıkalım yoksa gidemicem. 1 saatim kaldı,daha kuaföre gidicem." Hızlı hızlı üzerimi giydim. Elbiseyi,altınada uyumlu bi ayakkabı alıp kuaföre gittik. Üstüne salaş, çok hoş bi model yaptırıp çok ağır diyemeyeceğim bi makyaj yaptırdım. Saçımdan önce elbiseyi giymiştim. Hazırdım, veyselin gelmesine 10 dakika kala işim bitmişti. Eve geldiğimiz anda veysel arabadan iniyordu. Beni gördüğünde olduğu yerde kaldı. Ağzı açık bi halde beni izliyordu. Annem " Çocuğa bişey oldu." Dedi telaşlı sesiyle. Veysel kendine gelip yanıma geldi. "Çok güzelsin ceren çook " dedi süzerek. Annemde iki kez öksürüp " Neyse çocuklar size iyi eğlenceler" dedi sırıtarak. Bizde teşekkür edip arabaya bindik. "Tam hayalimdeki gibi okadar mutluyum ki bu gece beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkürler bebeğim. " dedi elimi tutarak. Bende ona dönüp gülümsedim. Doğum günü olan mekana gelmiştik. Istemsizce heyecanlıydım. Veysel arabadan inip kapımı açtı, elimden tutup inmeme yardım etti. Mekânın kapısına geldiğimizde bacaklarım tutmamaya başladı. Veysel bunu fark etmiş olmalıydı ki elimi sıkı sıkı tutuyordu. Ve gece başlıyordu...Devamı daha sonra.....:))