Babamın bizi terk etmesinin üzerinden 1 hafta geçmişti. Bu süre içinde ne veysel ne de arkadaşlarım beni yalnız bırakmamıştı. O kadar zor geçmişti ki bu 1 hafta, benle annem için. Annem demişken o hala ilk gün ki halindeydi. Ne yemek yiyordu ne de odasından çıkıyordu. Onu gördükçe içim parçalanıyordu. Resmen kadın 1 haftada erimişti. Bende kendine bir şey yapmasından korktuğum için okula dahi gitmiyordum. Bu durumdayken veysel aklıma bile gelmiyordu. O aramazsa ben aramıyordum. Kimseye güvenim kalmamıştı. Öz babam bize, bana böyle bir şey yaptıysa yabancıyı düşünemiyorum. Koltukta oturmuş, duvara dalmış olanları düşünürken telefonum titremeye başladı. Cevaplayıp " Efendim veysel."dedim yorgun sesimle. " Seni merak ettim. Nasılsın, annen nasıl."dedi sesinden üzgün olduğu anlaşılıyordu. "Sence veysel nasıl olabiliriz. Annem kaç gündür bir şey yemiyor. Beni bile görmeye tahammülü yok. Resmen gözümün önünde eriyip gidiyor ben hiçbir şey yapamıyorum. " gözyaşlarımın eşliğinde söyledim bunları. Hemen aramayı sonlandırıp telefonumu kapattım. Okadar içten ağladım ki acıyı tam kalbimde hissedebiliyordum. Tam o esnada annem odaya geldi. Yanıma oturup kafasını kafama yasladı. Oda ağlıyordu. " Ağlama güzel kızım ağlama. Kıyamam sana ben. Bak bu günden sonra ağlamak üzülmek yok. Baban beni,bizi terk etmiş olabilir. Ama biz hala yan yanayız." Bi kaç kez nefes alıp " Sen olmasaydın ben ne yapacaktım. Nasıl dayanacaktım. Herşeyim, biricik kızım " dedi saçlarımı okşayıp. Annemin bu 1 hafta içinde ilk konuşmasıydı benimle. Gözyaşlarımı silip " Sende benim hayatımsın, Nur sultanımsın. Sakın bırakma beni anne sakın. " dedim sıkı sıkı sarılıp. Kapı hızlı hızlı çalmaya başladı. Merakla, kapıyı açmaya gittim. Gelen veyseldi.Açar açmaz " Ne yaptığını zannediyorsun sen,kendine bişey yaptın zannettim."deyip hızla boynuma atladı. Ona karşılık vermedim,kendimi geri çekip " Gördüğün gibi iyiyim veysel merak edilecek bişey yok" .
" Nasıl yok ceren. Buraya gelene kadar aklımdan öyle şeyler geçti ki kalbim çıkacak gibi oldu. " Biz konuşurken annemde kapının yanından bize bakıyordu. Annem ağlamaktan kısılmış sesiyle " Kızım veyseli içeri alsana kapıda kaldı. " dedi. Ona döndüğümde azıcık gülümseyip yukarı çıktı. Bende kapıyı sonuna kadar açıp oturma odasına doğru yürüdüm. Oda arkamdan içeri girip dış kapıyı kapattı. Kanepeye uzanıp uzun bi nefes aldım. Hemen baş ucuma çömeldi. " Bana niye böyle davranıyorsun. Bir şey mi yaptım bilmeden." dedi tek parmağıyla,saç telimle oynarken. " Sen hiç birşey yapmadın veysel. Sadece ben yapamıyorum artık. " kalkıp oturdum." Ara verelim veysel olmuyor yapamıyorum. Senin triplerinle mi uğraşayım, yoksa kendi gerçek dertlerimle mi? Lütfen uzatma,bişey söyleme. Ara verelim bukadar." dedim suratına bakmadan söyledim bunları. Bakamıyordum çünkü hiçbirini gerçekten içten söylememiştim. Oda tek laf etmeden yavaş yavaş evden çıktı. Sadece derin bi nefes almıştı. Ikimiz içinde en iyisi buydu. Kendi sorunlarımla onu üzemezdim. Odama çıkıp kendimi yatağıma attım. Yorgundum. Artık nefes almak bile yorucu geliyordu. Yavaş yavaş gözlerimi kapattım. Uzun zamandır ilk defa bu kadar derin uyuyabildim. Annem odaya yavaşça girip üstümü örttü, saçımı okşadı," Canım kızım" deyip odadan çıktı. Sabaha kadar da hiç uyanmadım.