5.❤️

754 33 11
                                    

Konser! Dedi. Ne dediğini anlamamış gözlerle bakıyordum.
Yarın İzmir Konserim var Ceyda, Atlas'ı da seni de yanımda istiyorum.
Bu i-m-k-a-n-s-ı-z-d-ı!
Ama kaybettiğimi ve mecbur olduğumu yineledi.
Atlas'a çaktırmamak için dişlerimi sıkıp onayladım. Ama boş bulduğum ilk yerde reddecektim.
Eve geçtik, Atlas'ın ısrarıyla Ufuk'da girdi içeri. Birer bardak çay içip Atlas'ın uyumasını bekledik.
Atlas uyuduktan sonra konuşmanın tam sırası olduğuna karar verdim. Mevzuya tam orta yerinden daldım.
Olmaz Ufuk.
Sorar gözlerle bana bakıyordu,
Ne olmaz Ceyda?
Konser işi işte.
Tek kaşını kaldırıp dik dik bakıyordu,
Kaybettiniz ama Ceyda Hanım unutmayınız.
Fazla ciddi bir şekilde yanıt verdim,
Atlas uyuyor Ufuk, kendine gelebilirsin. Bir yetişkin gibi, önünü arkasını düşünerek konuşmaya başlayabilirsin, dedim. Fazla sert çıkışmıştım. Bu her halinden belliydi.
Ceyda, belli ki fazla doldun bugün, ama sakin ol, görmedin mi Atlas nasıl mutlu oldu?
Bak Ufuk yeter, beni zaafımdan vurup duruyorsun! Atlas, Atlas, Atlas. Her istediğini Atlas'ı kullanarak yapamazsın!.
Ayağa kalktı, işaret parmağını kaldırıp;
Bak Ceyda, hala sana köpek gibi aşık olabilirim, her dakikam her saniyem milyon tane pişmanlıkla geçiyor olabilir, ama bu çok farklı bir mevzu. Atlas ne kadar senin oğlunsa, bi o kadarda benim oğlum. Onun mutluluğu her şeyden önce gelir benim için. Ve ben bunu asla kullanmam!
Madem bu kadar önemliydi, ne bok yemeye aldattın beni!? Diye bağırdım.
Ufuk ateş püskürüyordu, dişlerini sıkıp;
Yarın saat 11.00 de evin önünde olurum. Hazırlanın geç kalmayalım konsere, dedi. Ve kapıyı sertçe çarpıp çıktı.
Olduğum yere çöktüm kaldım sadece, gözlerimden akan birkaç damla yaş ile gözlerimi kapattım, sonrası karanlık...

'Pluto' is Always Behind YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin