Saat: 9.15
Tarih: 9.10.2018
"Aç şu telefonu artık Lisa."
Sarı saçlı kız, elindeki telefona bakarak bıkkınlık ile konuştu. Arkadaşını araması her seferinde olumsuz bir yanıt ile sonlanıyordu.
Yanında Lisa'nın evinin yedek anahtarı olduğu için bir kez daha şükretti ve yüksek binanın çalışmayan asansörüne bakarak göz devirdi. 5 kat merdiven çıkmalıydı.
Uzun topuklu botlarına bakarak kısık bir küfür mırıldandı ve 5 kat sonunda ayaklarının ne kadar ağrıyacağını düşünerek merdivenleri çıkmaya başladı.
5. Katın sonuna geldiğinde kapıyı açmış ve eve girmişti. Evde bir farklılık yoktu. Yılda 1 veya 2 kere açılan televizyon alışıldık bir şekilde kapalıydı, tek renk yastıklar dağınktı, kahve makinesi kahve yapmak üzere çalışıyordu.
Fakat kapıların kapalı olmasına takıntılı olan Lalisa Manoban'ın banyo kapısı açıktı.
"Lisa, bana şaka falan yapıyorsan 5 santim topuklu botları kafana atacağım. Emin ol bunun yerine ölmeyi tercih edersin."
Yerim uzun sarı saçlarını geriye atarak görüş açısının artmasını sağladı ve hafifçe kapıyı araladı.
Yerde yanmaya devam eden sigarası elinde, ıslak saçlı, kollarındaki jilet yaraları ve kafasındaki mermi ile bir Lisa olacağını bilmeden.
-----------------------------------------
Saat: 9.47
Tarih: 9.10.2018
Yer: Lalisa Manoban'ın evi
Polis geldiğinde Yerim'i şok içerisinde yerde oturmuş, ağlarken buldu ve hemen müdahale edilmesini sağladı.
Olayı öğrenen Kim Jisoo ve Jennie Kim de birkaç dakika içerisinde orada olacaktı. Belki de tekrardan orada olacaktı.
İkisi de kahverengi saçlı kızlar telaşla cinayetin olduğu Lisa'nın evine geldiklerinde Lisa'nın yerde yatan bedenini görmüş ve şoka girmişçesine birkaç dakika tepki verememişlerdi.
Birkaç dakika sonra ise Kim Yerim ile omuz omuza ağlayan bir Jennie Kim ve polisler ile ifadesi için konuşmaya çağırılan Kim Jisoo vardı.
Herkes şüpheliydi. Belki de şüpheli aralarında ona en uzak, belki de en yakın olandı. Belki de hiç tanımadıkları biriydi.
Jisoo ifadesi alınıp diğerlerinin yanına geldiğinde Jennie ağlamaktan şişmeye hazır gözleri ile ona baktı. "Ağlamanı tutmak zorunda değilsin. Neden sadece 1 kere olsun güçlü olmadan duramıyorsun Jisoo? Kardeşin saydığın kişi içeride ölü ve sen ağlamadan duruyorsun. Tebrik ederim, ne kadar da güçlü bir insan olduğunu hepimize kanıtladın Kim Jisoo!"
Kahverengi saçlı kız şiddetle ayağa kalkıp diğer kahverengi kıza yürürken bir sinir krizi içerisinde olduğunu anlamak zor değildi. Polislerin durdurması ile tekrardan yere oturduğunda Jisoo da onun yanına oturmuş ve Jennie'nin kendisine sarılmasına izin vermişti.
"Özür dilerim. Ben bir pisliğim. Jisoo berbat hissediyorum."
Berbat hissetmesi normaldi. Ok yönünü ona çevirmişti.
"Sana bağırmamalıydım." Jisoo dolu gözlerini saklayarak elini Jennie'nin saçları arasına götürdü ve yavaşça okşadı. Ona zarar vermek istemezdi değil mi?
"O-o öldü. Jennie, o yerde yatıyordu. K-kanıyordu. K-kan vardı."
Yaşça en küçükleri transa girmiş gibi konuştuğunda ikisi de ayağa kalkmış ve onu aralarına alarak sarılmışlardı.
-----------------------------------------
Saat: 10.00
Tarih: 9.10.2018
Yer: Lalisa Manoban'ın evi
Seulgi inanmak istememişti. En yakın arkadaşının nasıl öldüğünü anlamıyordu.
Daha dün gece telefonda konuşmuşlardı ve Lisa'nın mutlu sesini duymuştu.
"Ben bir şeyler alacağım. Kahvaltı yapmadığınızı tahmin ediyorum." Jisoo'nun konuşması ile Yerim ve Jennie kafa sallamış ama Seulgi reddetmişti. "Buradan gitmen yanlış anlaşılabilir. Burada kalalım Jisoo. Polislerden rica ederiz."
Jisoo ona hak verme amaçlı kafa salladığında polislerin yanına doğru gitmişti. O anda hızla birisinin geldiğini görmüşlerdi.
Gelen Bae Jooyhun'dan başkası değildi. Hızla Seulgi'nin yanına gelip onun elini tuttuğunda Seulgi ona dönmüştü. "Seulgi g-gerçek olmadığınu söyle, l-lütfen."
Seulgi yutkunarak kafasını eğmiş ve sağa sola sallamıştı.
Yaşanan her şey gerçekti. Ve bunu aralarından biri yapmıştı.
************************
selam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
murder [blackvelvet]
FanfictionSaat 9.28'de ilk cinayetin, aralarında yaşça en küçük olan tarafından bulunmasıyla kanlı bir ay başlamıştı. blackvelvet. ×tamamlandı