Saat: 17.00
Tarih: 11.10.2018
Yer: Jennie Kim'in evi
Park Chaeyoung, geldiği sevdiği kadının evinde onu kafasından vurulmuş bir şekilde bulmayı beklemiyordu.
Yıllarca aşkını kendisinden sakladığı kişiye aşkını itiraf edeceği gün, onu ölü bir şekilde bulmuştu.
Lisa ile aynı yerden vurulmuştu. Ve Jennie Kim sigaradan nefret ettiği halde elinde yanmaya devam eden bir sigara vardı.
Chaeyoung korku ile yutkundu. Birkaç dakika sonra korkusu yerini şoka bırakmıştı. Polisler gelip, Chaeyoung'ın ifadesini alacağı sırada tek bir kelime dahi konuşmamıştı.
Hastanedeki diğer grup arkadaşları haberi alıp geldiklerinde içlerinde bir korku oluşmuştu.
Sıra onlara da gelecekti. Ok yönünü çok hızlı çeviriyordu.
"A-ama biz daha dün beraberdik. O, b-bana sarıldı." Yerim 2 gündür ağlamaktan şişen gözleri tekrar dolduğunda Sooyoung ve Wendy hemen onun yanına gelmiş ve ayakta kalması için ona destek olmuştu. Yerim yıkılacak gibiydi.
"Onu sevmiyordun Seulgi." Jisoo, üzüntü içerisinde olan Seulgi'ye dönüp nefretle konuştuğunda Seulgi şok içinde kafasını kaldırmıştı.
"Ben onu seviyordum! Onu sevmemem için hiç bir nedenim yoktu. Asıl sen onu sevmiyordun Jisoo." Seulgi'nin şiddetle karşı çıkmasından sonra Jisoo kahkaha atmış ve Seulgi'ye yürümüştü.
"Lisa'yı seviyordun! Ama Lisa ise Jennie'yi seviyordu. Ne oldu? Lisa'nın onun yüzünden öldüğünü düşünüp onu mu öldürdün?"
"Sen Chaeyoung'ı seviyordun ve Chaeyoung da Jennie'yi seviyordu. Senin öldürme ihtimalin daha fazla değil mi Kim Jisoo!?"
"Yeter artık, kesin sesinizi!" Seungwan aralarına girip, onları birbirlerinden uzaklaştırdıktan sonra sinirli bakışlarını ikisine göndermeye devam etti. "2 arkadaşımız 2 gün arayla öldürüldü! Ve siz sadece birbirinizi suçluyorsunuz. Hepinizin yaşadığı saçma sapan aşklardan dolayı öldüklerini mi düşünüyorsunuz?"
Seungwan'ın siniri her halinden belli olan cümlesinden sonra Jisoo ve Seulgi birbirlerine tekrardan sinirle bakmış ve banklardan birisine oturmuşlardı.
"Aynılar. Sönmemiş sigara, kırık ayna, ıslak saç, nemli ten ve kollarında yaralar. Neden bunu yaptılar?" Chaeyoung konuşup kafasını dizleri arasına gömdüğünde Sooyoung gözlerini tek bir noktaya dikerek konuştu. "Bunları onlar yapmadı. Birisi onlara yaptı."
Joy'un konuşması ile 6 kız da yutkunmuştu.
"Birbirimizden ayrılmayalım. Beraber olursak, bizi öldürmesi zor olur." Joohyun'un cümlesinden sonra Seulgi hariç herkes kafa sallamıştı. Seulgi'ye, Joohyun ile aynı yerde kalma fikri sıcak gelmiyordu. "Ben katılmıyorum. İkisi birbirlerini seviyordu ama söyleyemiyordu. Depresyona girip intihar etmişlerdir."
Seungwan olumsuz anlamda kafa salladı. "Bu bir intihar değil Seulgi. Bu bir cinayet." Seulgi derin bir nefes aldı ve kafasını eğdi. "Seungwan haklı Seulgi. Jennie sigaradan nefret eder ve asla kullanmayacağını söylerdi ama elinde sigara vardı, sönmemiş bir sigara. Ayrıca iki olay yerinde de silah yoktu. Öldükten sonra saklayamazlar değil mi?" Sooyoung, Seungwan'a katıldığında Seungwan'ın içinde boş bir umut oluşmuştu. Sooyoung'ın her zaman yaptığı gibi, boş bir umut.
flashback
"Sooyoung!"
Sooyoung kendisine seslenilmesi ve duyduğu tanıdık ses ile arkasına döndüğünde gördüğü Seungwan ile gülümsemişti. "Selam."
"Selam, bir şey mi oldu?" Sooyoung'ın sorusu ile Seungwan kafa sallamış ve elindeki defteri ona vermişti. "Biyoloji kitabını unuttun."
Seungwan koştuğu için nefes nefese konuştuğunda Sooyoung gülümsemiş ve elini Seungwan'ın omzuna koymuştu.
"Gerçekten teşekkür ederim. Yarınki sınava çalışmam lazımdı. Sana büyük bir teşekkür borçluyum. Yarın sınav çıkışı bir şeyler yapalım mı?" Seungwan, Sooyoung'ın sorusu ile duraksamıştı. Onlar hep 9 kişi takılırlardı. "9 kişi mi?"
"Hayır. Sen ve ben. Kafeye veya sinemaya gidebiliriz. Tabi istersen."
"Tabiki. Sınav çıkışı mesajlaşırız olur mu?"
Sooyoung gülümseyerek kafa salladığında Seungwan da onun gülümsemesine bakarak gülümsemişti.
Sonuçta sevdiği kıza bir yardımı olmuştu. Ve sevdiği kız onunla başbaşa olmayı teklif etmişti.
"Kırmızı saçların güzel olmuş Seungwan."
Sooyoung bakışlarını Seungwan'ın saçlarına çevirdiğinde Seungwan'ın yüzü, saçlarının kırmızısını kazanmıştı.
"Ben, şey, teşekkür ederim."
"Sence kırmızı bende nasıl olur?"
"Kan olarak mı? Bence yakışır." Seungwan hafif esprili konuştuğunda Sooyoung hafif sistemle onun omzuna vurmuş ve onun gülmesi ile gülmeye başlamıştı. "Boya olarak tabiki. Neden psikopatça cevaplar veriyorsun?"
"Belki de gizli bir psikopatımdır Park Sooyoung."
"Psikopat bir Son Seungwan... Katil civcivden bile daha çok korkardım." Sooyoung'ın cümlesinden sonra ikisinin de gülme sesleri daha da yükselmişti.
Belki de psikopat bir Son Seungwan o kadar da korkunç bir şey değildi. En azından onların son anlarına kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
murder [blackvelvet]
FanfictionSaat 9.28'de ilk cinayetin, aralarında yaşça en küçük olan tarafından bulunmasıyla kanlı bir ay başlamıştı. blackvelvet. ×tamamlandı