5-onun ölürken bile korktuğunu sanmıyorum

1K 170 55
                                    

Sorgu 4: Kim Yerim

Mark sabırla Yerim'in olduğu sorgu odasına girdi ve cinayet dosyalarını masaya bıraktı. Yerim'in artık ağlamaktan şişmiş ve uzun süre geçmeyecek olan gözlerini gördüğünde içinde garip üzüntü oluşmuştu. Belki de ölen 3 kız da ölmeyi hak etmiyordu.

"Ne kadar burada kalacağım?"

"Burada kalmanız daha iyi Bayan Kim. Size birkaç soru soracağım. Cevaplayabilirsiniz değil mi?"

Yerim olumlu anlamda kafa salladıktan sonra Mark da kafa sallamış ve Yerim'in karşısına oturmuştu.

"Lalisa Manoban nasıl biriydi?"

"İyi."

"Bu anlamda sormadığımı biliyorsunuz. O sizin için nasıl biriydi?"

Yerim derin bir nefes aldı ve sertleşen bakışları ile Mark'ı süzdü. "Bay Tuan, Lisa berbat birisiydi. Kötü, düşüncesiz, biraz bile gülümsemezdi. Ama asla sinirlenmezdi de. Onun ölürken bile korktuğunu sanmıyorum. O duygusuzdu."

"Bunun bir hastalık olduğunu biliyor muydunuz?" Yerim olumsuz anlamda kafa salladı. Merak etmişti. "Nasıl yani?"

"Lalisa Manoban, aleksitimi hastasıymış." Yerim şaşırmıştı. Böyle bir şeyi yıllar sonra arkadaşı öldükten sonra öğreniyordu. "Birbirinizi sevmediğiniz halde nasıl yıllarca arkadaş kaldınız?"

"Uzun zamandır görüşmüyorduk. Yani, Lisa, Jisoo, Jennie ve ben dışındakilerle."

"Neden bu 4 kişi?"

"Bakın polis, ben şüphe duyulacak birisi değilim. Lisa'yı öldürüp eve gittim, sonrasında da Lisa'ya yeniden mi gittim?"

"Böyle bir söylemedim Bayan Kim. Fakat unutmayın, siz Lisa Manoban'ı buldunuz. Yani Lalisa Manoban'ın cinayet dosyasında baş şüphelilerdensiniz."

"Benimle zaman kaybediyorsunuz."

"Bunu bırakın ben düşüneyim. Başka sorularımı soracağım." Mark elindeki cinayet dosyasının ilk sayfasını açtı ve içindeki fotoğrafları çıkarıp Yerim'in önüne dizdi.

"Sönmemiş sigara, kollarda yaralar, başta mermi, nemli saçlar ve ten, kafatasını delmiş bir mermi. Hepsi aynı. Bunların özel bir anlamı var mı?" Yerim yutkundu. "Hayır. Yani bilmiyorum, Jennie sigaradan nefret ederdi. Ama Lisa içerdi. Seulgi de haz etmezdi. Bundan bir şey bulamazsınız."

Mark yavaşça kafa salladı ve derin bir nefes verdi. "Kang Seulgi, Lalisa Manoban'ı seviyordu. Jennie Kim de Lalisa Manoban'ı seviyordu. Lalisa ise sadece Jennie'yi kullanacaktı. Bae Joohyun, Kang Seulgi'yi seviyordu ama Kang Seulgi onunla aynı ortamda bile olmak istemiyordu. Başka kim kimi seviyor?"

Yerim, Mark'ın cümlesinden sonra hafifçe kıkırdadı. "Kim Jisoo, Park Chaeyoung'ı seviyordu. Park Chaeyoung, Jennie Kim'i. Bunları unuttunuz."

"Evet. Sadece sevdiklerinizi elde edemediğiniz için mi birbirinizi öldürdünüz?"

"Ben kimseyi öldürmedim."

Sorgu: Park Sooyoung

"Yorulmuş gibi duruyorsunuz." Kırmızı saçları odadaki tek ampulün etkisi ile kendini gösteren Sooyoung hafif alayla konuştuğunda Mark kafa sallamış ve Sooyoung'ın karşısına oturmuştu.

"Bu gün bir sürü sorguya girdim."

"3 adet sorguya girdiniz Bay Tuan. Bu kadar çabuk mu yorulursunuz?"

"Sizden başka sorgularım da oldu Bayan Park. Her neyse, sorularımı sormaya başlıyorum?" Sooyoung kafa salladı ve arkasına yaslandı. "Lütfen."

"Kang Seulgi ve sen yakınmışsınız--"

"Hayır değildik." Mark gözünü okuduğu dosyadan çekti ve Sooyoung'a döndü. "Nasıl yani?"

"Seulgi sadece Lisa için bizimle beraberdi. Joohyun'un onu sevdiğini öğrendikten sonra da sadece Lisa bizimle olursa bizimleydi."

"Peki siz ikiniz hiç mi konuşmazdınız?" Sooyoung olumsuz anlamda kafa salladı ve parmakları ile masaya desenler çizmeye başladı. Mark bir ona bir de hareketlerine bakarken diğer sorusuna geçti. "Jennie Kim ve Lalisa Manoban hakkında ne düşünüyorsunuz?"

"Lisa'nın, Jennie'yi sevdiğine bir tek ben inanıyordum. Lisa ona farklı bakıyordu. Kullanıp attıkları gibi değildi." Mark şaşırmıştı. Eğer Lisa duygusuzsa bunu Jennie ile yenmeye çalışmış olabilirdi. " Lisa aleksitimi hastasıymış." Şaşırma sırası Sooyoung'a geçmişti.

flashback

Genç kız elini kahküllerini düzelten kızın omzuna attı ve yanında yürümeye başladı. "Yürürken bile kahküllerini düzeltiyorsun Lisa."

"Onlara değer verdiğim kadar hiçbir şeye değer vermiyorum Sooyoung." Sooyoung, Lisa'nın cümlesi ile gülerken Lisa da hafifçe gülümsemişti. "Bu gün bir şeyler yapalım mı?"

"Yerim ile buluşacağız. Sen de gelmek ister misin?"

"Nereye?" Sooyoung konuşacağı anda duyduğu Seungwan'ın sesi ile ikise de ona dönmüştü. "Yerim ile bir şeyler yapacağı okul çıkışı. Sen de gelmek ister misin Seungwan? Hem Joy da geliyor." Sooyoung, Yerim'in ona taktığı ismi Lisa kullandığında sahte bir sitem ile ona dönmüştü. Lisa ona gülerken Seungwan içindeki kıskançlığa anlam veremiyordu.

"Gelirim. Ama Yerim bugün gelemeyeceğini söyledi Lisa." Lisa şaşkınlıkla Seungwan'a döndüğünde Seungwan hafifçe kafa sallamış ve Sooyoung'ın koluna girmişti. Sooyoung ona gülümsediğinde Lisa yüksek sesle konuşmuştu. "Harika bir çiftsiniz! Jennie'yi bulacağım, biz daha harika bir çift olacağız! Bekleyin." Lisa etrafına bakınırken Seungwan bilinçle Sooyoung'dan ayrıldı. Sooyoung'ın, Lisa'ya gülmesi kesilirken merakla Seungwan'a dönmüştü. "Kolkola dolaşabilirdik."

"Şey, Yerim görürse diye." Sooyoung göz devirdi ve Seungwan'ın elini tuttu. "Yerim beni mi kıskanacak Seungwan? Kendisi benden nefret eden kişilerde başta yer alıyor."

"Bugün ayın kaçıydı?" Seungwan dalgınca konuştuğunda Sooyoung telefonuna baktı ve konuştu. "17." Seungwan kafa salladı ve Sooyoung'ın elini tuttu. "Kasım'a hala girmedik değil mi?"

"Hayır. Hala Ekim'deyiz."

********************

sizce sırada kim var?

murder [blackvelvet]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin