murder [blackvelvet]

8-son zaten çok yakın

"Benim nasıl öldüğümü hatırlıyor musun?" Genç kız beynindeki sesle yutkundu ve olumlu anlamda kafa salladı. "Onlar, o kattiler beni öldürdü. Onlar katil. Onlar canavar."

"Onlar katil. Onlar canavar."

"Aynen öyle. İntikamımı al, böylece kavuşabilelim." Genç kızın gözünden bir damla yaş aktı ve üvey abisi gözlerinin önüne tekrar geldi. "Onları öldüreceğim." Abisi gülümsemişti. Bu gülümseme sayesinde genç kızın yüzünde de bir gülümseme oluştu. Ona doğru yürümüştü ama görüntüye dokunamıyordu. Çünkü o ölü birini görüyordu sadece. "Sırada o var. Joohyun, ona duyduğun nefreti bana anlattığın zamanı hatırlıyor musun?"

"Evet hatırlıyorum."

"Ona neler yapmak istiyorsan yap kardeşim. Sen 3 kişinin intikamını alıyorsun."

----------------------------------------

Tarih: 24.10.2018

Saat: 23.48

Yer: Bar

Joohyun kaçıncı olduğunu saymadığı sigarasını da derince içine çekti ve tüm havayı geri dışarıya bıraktı. Bir yandan elindeki biradan içerken diğer yandan yaptığı şeyleri düşünmeye başlamıştı.

Berbat bir lise hayatı olmuştu ve kendinden tiksinmesi için yeterliydi. Kesinlikle kendini beğenmiş acımasız biriydi ve bu özelliklerini saklama gereği duymamıştı. En çok üstüne gittiği kişiler, Jeon Jungkook ve Kim Taehyung.

Jeon Jungkook intihar etmişti. Bunun ardından da Kim Taehyung kendi canına kıymıştı. Jisoo, Yerim, Jennie, Seulgi ve Seungwan bunun üzerine zor zamanlar geçirmişti. Ama bu Sooyoung, Lisa ve Joohyun'un umrunda olmamıştı. Chaeyoung ise 5'i ile de ilgilenmiş ve sevgisini onlara göstermişti.

Olan şeylerin bu yaşananlardan dolayı olduğunu düşünmüyordu. Çünkü böyle bir durumda Chaeyoung değil, Sooyoung ve Joohyun öldürülürdü.

Fakat Sooyoung öldürülmüştü. Ok yönünde ise kendisi vardı.

Bunu bilmeden diğer sigarasını yaktı. Çoktan içtiği biralardan dolayı sarhoştu ve bilinci kapalıydı. "Selam."
Yanına oturan birini hissettiğinde erkek sesine aldırmamış ve birasından içmeye devam etmişti. "Dertli gibisin."

"En fazla 10 günüm vardır. Ne söyleyeceksin?'

"10 gününü güzel yapmamı ister misin?" Joohyun duyduğu çekici erkek sesi ile sesin sahibine döndü. Fakat görmeyi beklediği kişi kesinlikle o değildi. "Sen."

"Evet ben Bae Joohyun."

-----------------------------------

Tarih: 25.10.2018

Saat: 9.58

Yer: Bae Joohyun'un evi

Mark için 1 aydır alışılmış bir tablo vardı. Islak saç, nemli ten, kolda açılmış yaralar, elde sönmemiş sigara, kırık ayna ve kafasında mermi izi ile yatan ceset.

Bae Joohyun diğerlerinden farksız olarak yerde yatıyordu. Fakat cinayeti işleyen kişi aynı değildi.

Mark'ın bulabildiği tek ipucu Jeon Jungkook'un intiharıydı. Çoğu şey aynıydı. Fakat kollarda yara ve sigara yoktu. Jeon Jungkook'un yakınlarını sorguya almalıydı. "Jeon Jungkook hakkında bulabildiğin tüm bilgileri bul Jackson."

"Neden durup dururken onun bilgilerini istedin?"

"Cinayetler çok benziyor. Eğer onunla alakalıysa, Jungkook'a yakın birisi tüm bunları yapmış olabilir. Jackson, Mark'ın yanına geldi ve onunla beraber cesede bakmaya başladı. "Bence bundan bir şey bulamazsın. Cinayetlere baksana, hepsi çok temiz. Ayak izi, parmak izi hiçbir şey yok."

"Yine de başka şansımız yok Jackson."

"Her şeye baştan bakalım." Mark kafa salladığında Jackson bir defter çıkardı ve okumaya başladı. İlk cinayet 9.10.2018 tarihinde Lalisa Manoban. Lalisa Manoban, Jennie Kim'i seviyordu." Mark kafa salladı. "İkinci cinayet 11.10.2018 Jennie Kim. Jennie Kim, Lalisa Manoban'ı seviyordu."

"Lalisa Manoban aleksitimi hastasıydı."

"Üçüncü cinayet 14.10.2018 Kang Seulgi. Lalisa Manoban'ı seviyordu. Onu duygusuz olduğu için öldürmüş, Jennie Kim'i ise Lalisa'yı sevdiği için öldürmüş olabilir." Mark kafa salladı. Şu anda her şey olabilecek durumdaydı. "Sonraki cinayet 17.10.2018 Park Sooyoung. Kim Yerim'i seviyordu. Ama Kim Yerim, kimseyi sevmiyordu."

"Sooyoung'da takılıyoruz. Yerim kendisini sevdiği için onu mu öldürdü? Bu saçma geliyor. Ölenlerin bir suçu yok."

"Böyle bir durumda sona kadar beklemeliyiz."

"Son zaten çok yakın. Sadece 3 kişi kaldı Jackson. Ve ayın bitmesine de 5 gün."