Slowly || harrystyles.

1.0

Yazım yanlışlarım varsa özür dilerim, kontrol edemedim.

İyi okumalar (:

GRACE;

Gardıropumdan çıkarıp baktığım her elbiseyi beğenmediğim için yatağın üzerine atarken, içimden keşke Betty'i dinleyip alışverişe çıksaymışım diye geçirirken gardıropumun en köşesine asmış olduğum kırmızı bir elbisem gözüme çarpmıştı.
Dudaklarım gülümsemeyle gerilirken hızla onu elime almış ve yüzümedeki büyüyemeye devam eden gülümseme ile bakmıştım elbiseye. Giyecek bir şey bulmanın mutluluğu ile " Sonunda. " diye mırıldanırken onu köşede duran sandalyenin üzerine bırakmış ve dağıttığım için ortalığı toplamaya başlamıştım.

O sırada telefonumun ekranı Harry'nin attığı mesaj ile aydınlanırken telefonumu elime almış ve mesajı okumuştum.

Bir saat sonra orada olurum birtanem.
- Harry

Gülümseyip mesajı okumuş ve onu onaylayan bir mesaj attıktan sonra hiç vakit kaybetmeden hazırlanmaya başlamıştım. Elbisemin atlına siyah topuklu ayakkabı giymiş, saçımı ise düzleştirip bir topuz yapmıştım. Hafif bir makyaj yapıp hazırlanmamı bitirdiğimde aşağı inerek Harry gelene kadar bir şeyler yiyerek az da olsa atıştırmaya karar vermiştim.

Ben bir şeyler yemeyi bitirmiştim ki o sırada kapı çalmıştı. Dudaklarımı silip çantamıda alıp kapıya ulaştığımda açmıştım. Karşıma çıkan Harry tıpkı bir güneş gibi parlayıp gözlerimi kamaştırırken kirpiklerimi kırpıştırmıştım. Simsiyahtı. Bacaklarını tamamen saran siyah pantolonu, siyah gömleği siyah ceketi ve siyah ayakkabıları... Seslice yutkunduğum sırada Harry'nin yüzünde oluşan sırıtmayla kendime gelmiştim. Fakat o sırada bakışları değişirken ve dudaklarında ki sırıtması sönerken beni uzunca süzmüştü. Tıpkı benim onu süzdüğüm gibi.

" Grace. " Derin sesiyle konuştuğunda bu benim derin bir nefes vermeme sebep olmuştu. Bende tıpkı onun gibi onun ismini söylemiştim. " Harry. " Bana yaklaşıp belimden tutup beni kendine çektiğinde boşta olan elim onun omzuna gitmişti. Diliyle dudaklarını yalamış, ardından gözlerini gözlerimle buluşturmuştu. Bana, " Çok güzelsin. " diye fısıldadığında dudaklarım üzerinde hissettiğim nefesi afallamamı sağlamıştı. Gözlerimi yumdum ve kendime gelmeye çalıştım fakat o buna izin vermek istemiyormuş gibi dudaklarını dudaklarıma kapatmıştı.

Dudakları hareket etmeye başladığında bende dudaklarımı aralamış ve ona karşılık vermeye başlamıştım. Dudaklarımın üzerinde ki dudakları hızlandığında ve diğer elide belimi tuttuğunda belimdeki elleri sıkılamıştı ve ben bununla birlikte umursamadan diğer elimdeki çantayı yere bırakmış ve iki elimide boynuna sarıp onu daha fazla kendime çekmiştim. Dudakları alt dudağımı uzunca emdiğinde dudaklarım arasından bir inleme kopmuş ve Harry bununla birlikte sırtımı duvarla buluşturmuştu. Aynı şeyi bende ona yapıp alt dudağını yakalayıp emdiğimde dudaklarımın üzerine derince inlemişti.

Tam o sırada ikimizin aklınada gitmemiz gereken bir davet olduğu gelmiş olacak ki durmuştuk, Harry alt dudağımı dişleri arasına alıp çekiştirdiğinde yutkunmuş ve alnımı alnına yaslamıştım. Yarı kapalı gözlerim ile gözlerine bakarken, " Gitmemiz gerek. " dedim. Başını sallayıp beni onaylarken, "Gitmeliyiz." demişti. Ardından benden ayrılıp yerdeki çantamı alırken bana vermiş ve elimi tutarak evden çıkmıştık.

***

Davetin yapıldığı yere geldiğimizde ve arabadan indiğimizde Harry parmaklarını parmaklarımdan geçirerek sıkıca tutmuştu elimi. İlerlemeye başladığımız anda yüzümüzde patlamaya başlamıştı flaşlar. Zorda olsa içeriye geçtiğimizde çoktan kapalıklaşmış olduğunu görmüştüm. Etrafımı incelediğimde bir sürü tanıdık simanın olduğunu fark etmiştim, hatta daha önce fotoğraf çekimini yaptığım bir kaç model de buradaydı. Ben bunları düşündüğüm sırada karşıdan bize doğru gülümseyerek gelen daha doğrusu Harry'e gülümseyen iki tane kadına baktım. Sanırım arkadaşlarıydı.