Bol bol satır arası yorum lütfen, öptüm. 💋HARRY;
Bitmiş miydi? Onunla aramdaki her şey bitmiş miydi? Hayır, hayır, hayır. Bitemezdi. Ben onu bu kadar seviyorken, ona delice aşık olmuşken ondan ayrı kalamaz ve bunun bitmesine izin veremezdim.
Kalbim daha önce hiç bu kadar sızlamamıştı.
Ben ilk defa bu kadar elim kolum bağlı ve çaresiz hissediyordum. İç sesim şöyle konuştu o an;
Harry Styles ilk kez istediğini alamadı ve kaybetti.
Yutkundum, haklıydı. Ben hayatımda ki en değerli varlığı kaybetmiştim artık. Ama neden?
Neden bir den bire ayrılmak istemişti benden? Sebebinin ne olduğunu bile bilmeden hala daha gittiğinden beri dikiliyordum salonun ortasında ve bana söylenilen şeyleri duyamıyordum.Peki beni bu kadar severken nasıl hiç acı çekmiyormuş gibi konuşup terk etmişti beni? Görmüştüm, belki görmediğimi ya da anlamadığımı sanıyordu ama sesinde ne kadar acı çektiğini görmüştüm. Haykırıcasına konuşup acı çekmediğini göstermeye çalışıp terk etsede beni gözleri tam tersini söylüyordu. Gözlerinden anlamıştım beni bırakmak istemediğini ama neden? Neden? Neden?
O esnada Jeremy'nin kahkahası doldurmuştu tüm salonu. Ardından konuştu. " Sen onu terk etmeden onu seni terk etti işte Harry, fena mı? Hem bu iş fazla uzamıştı zaten. " dediğinde sinirle yutkunarak ona dönmüş ve ateş saçmaya başlayan gözlerimi onun üzerine dikmiştim." Ben onu terk etmeyecektim. " diye dişlerimin arasından konuştuğumda hepsinin bakışlarının şaşkınlıkla büyüdüğüne şahit olmuştum. Birinin hariç, Daniel. Başından beri olduğu gibi, sessiz ve tepkisizdi. " İyi de, iddia böyle değildi Harry. İddia'ı kazandın, Jeremy'den arabayı aldın ve Grace'i terk etmen lazımdı. " dediğinde Scarlett. " Sikeyim arabayı! " diye sinirle bağırmıştım. Ne arabasından bahsediyordu o? Arabanın canı cehennemeydi.
Grace yoksa neye yarardı ki? Benim tek istediğim ve tek ihtiyacım olan Grace'di. " Hayır, bu olmuş olamaz. " dedi o esnada Tom. Ona baktım, ona aşık olmama inanmıyorlarmış gibilerdi.Daha fazla burada duramazdım. Benim Grace'e ulaşmam gerekti, ona sorunun ne olduğunu sormalıydım. Hızla sehpanın üzerinden arabamın anahtarını ve telefonumu alırken kapıya ilerlemiş ve arkamdan konuşulanları umursamadan çıkmıştım evden, arabaya binip sürmeye başladığımda yolu bir kaç dakikanın ardından bulanık görmeye başlamıştım. Tanrım, ağlıyordum...Belkide ilk defa bir kadın için ağlıyordum. Ben böyle olacağını bilmiyordum, ona çok fena aşık olmuştum.
Şimdiyse ellerimin arasından gitmişti. O sırada telefonumdan Grace'in telefon numarasını tuşlayıp onu arayacaktım ki ona ulaşamadım, beni engellemiş miydi? Lanet olsun.Hayır, hayır, hayır. Yapmış olamazdı değil mi?
Numaramı nasıl engelleyebilirdi? Bağırarak direksiyona vurmaya başladığımda yaşlar gözlerimden akmaya devam etti. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silmeye çalıştım ama ellerim bile titriyordu. Onsuzluk o kadar ağır gelmişti ki, olmadığım birine dönmüştüm. Ve biliyordum, tüm hatanın bende olduğunu. Fakat, ne olduğunu bile söylemeden neden terk etmişti ki beni? Halledebilirdik, evet konuşarak halledebilirdik bunu.
Arabayı onun evinin önünde durdurduğumda hızla arabadan inmiş ve kapıya geldiğimde hız kaybetmeden hem zile basıyor hem de kapıya vuruyordum.Fakat ne açan vardı ne de evin ışıkları yanıyordu.
Yoktu, evde değildi. Sinirle bağırarak evin kapısına bir tekme savurmuştum sertçe. Ondan tamamen kopmam için önüme engeller koyuyordu. Ama hayır, onu bulacak ve konuşacaktım. Bir şekilde. Dağılmış halimle son kez ışıkları sönük eve baktım ve arabama binip oradan uzaklaştım ve kendi evime sürmeye başladım.YAZARIN AĞZINDAN;
Harry eve geldiğinde sarhoş olduğu için anahtarı kapının deliğine zar zor sokmayı başarmış ve açarak eve girmişti. Gelmeden önce bir sürü içki almış ve yolda başlayarak içmişti eve gelene kadar ve içmeye de devam edecekti. Ama düşündü, içki kafasını uyuşturup diğer her şeyi unutabiliyordu.
Fakat aklından hiçbir şekilde çıkmıyordu Grace.
Onu unutamıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slowly || harrystyles.
Hayran Kurgu" Beni yavaşça hayal kırıklığına uğratmanın bir yolunu bulabilir misin? "