Bol bol satır arası yorum lütfennnÖptüm 💋
LİAM;
" Ne? " Dudaklarım arasından çıkan tek kelime bu olmuştu. Gözlerim hala şaşkınca gözlerinde dolanıyor, acaba ciddi mi diye düşünüyordum.
Kızarmış gözleri ile gözlerimin içerisine bakarken kirpiklerini kırpıştırmıştı. Yutkundum, o kadar masum ve kırılgandı ki aslında. Fakat o, bunu hep gizlemeye çalışıyor ve sanki hiçbir şey olmamış gibi, hayatı çok normalmiş gibi davranıyordu. Ama öyle değildi, güçlü sandığınız insanlar aslında en çok kırılgan olan kişilerdi. O esnada, başını havaya
kaldırdı ve yeniden yanaklarından akacak olan yaşları engellemeye çalıştı. " Grace, lütfen ağlama. " dedim ve ona uzanarak onu kollarından tuttum. Başını indirdi ve bana baktı.Ne yapacağımı bilmiyordum, nasıl hareket etmeliydim en ufak bir fikrim yoktu. Çünkü Grace ile birlikte olduğum bu aylar boyunca bana umut verecek tek bir harekette dahi bulunmamıştı ve ben bu yüzden kendimi onunla arkadaş olmaya itmiştim. Bu benim için ne kadar zor olsada. Hatta bugün Harry'nin gelip Grace'i benden alıp gidişinden sonra artık tamamen kendimi olumsuza hazırlarken Grace çıka gelmiş ve bana şu sözü söylemişti. " Beni yavaşça hayal kırıklığına uğratmanın bir yolunu, bulabilir misin? "
Tanrım o benimle olmak istiyordu, öyle değil mi?
Sonunda onu uzaktan değilde, yakınından sevmeme izin verecekti. Onu ne kadar beklediğimden en ufak bir haberi dahi yoktu, onu ne kadar çaresizce istediğimden en ufak bir fikri yoktu, gecelerce onun resimlerine bakıp yüzünün her bir zerresini ezberlediğimden haberi yoktu, Harry'le onu gördüğüm her an biraz daha fazla öldüğümden en ufak bir haberi yoktu. Şimdiyse, şimdiyse kendisi gelmişti bana. Rüya görmüyordum, değil mi Tanrım? Lütfen bu bir rüya olmasın, ama eğer bir rüyaysa bu, bu benim bu yaşıma kadar gördüğüm en güzel rüya ve ben uyanmak istemiyordum.Kollarından tutmuş yüzünü inceliyorken, o hala daha bana yaşlı gözlerinin ardından bakıyordu.
O an, yapmak istediğim tek şeyi yaptım ve onu kendime çekerek kollarım arasına alarak sıkıca sarıldım ona. Gözlerimi yumdum anında, ona sarılmak ne kadar da güzel hissettiriyordu.
Başı göğsüme denk geliyordu, yanağını göğsüme yasladığında ben bir elimi beline sıkıca sarmıştım, diğer elim ise saçına gitmiş ve okşamaya başlamıştım. " Onun için ağladığını biliyorum, Grace. Onu ne kadar sevdiğinide görebiliyorum. Ona, ne kadar aşık olduğunu da... Ama, her istediğimiz bizim planladığımız gibi gitmiyor işte. " diye konuştuğumda boğazımın acısıyla yutkundum.
Sevdiğim kadının başka birine aşık olduğunu biliyordum, görüyordum. Ne kadar, kabul edemesemde." Ama lütfen, daha fazla ağlama. İnan bana, seni böyle görmeye dayanamıyorum. " diye konuştuğumda, tereddütle dudaklarımı saçlarına bastırmıştım. O an, kokusu beni mayıştırdı ve ben uzun zamandan sonra hissettiğim huzurla birlikte gözlerimi yumdum. Fakat o, yine beni şaşırttı ve kollarını belime sardı. " Artık daha fazla ağlamak istemiyorum. " diye fısıldadığında onu göğsümde, kollarım arasında daha sıkı sarıp sarmaladım.
" Sana söz veriyorum, artık daha fazla ağlamayacaksın. Ağlasan bile, bu mutluluktan olacak. " dediğimde bir kez daha bastırdım dudaklarımı saçlarına. Başını hafifçe kaldırdı göğsümden ve başını yüzüme kaldırıp bana baktı.
Gözlerim gözlerinde, bedeni bedenime çok fazla yakındı. Tanrım, bundan daha fazla huzurlu olacağım bir an var mıydı?" Lütfen, lütfen sende beni hayal kırıklığına uğratma Liam, lütfen. " diye gözlerime bakarak konuştuğunda dudaklarımı birbirine sertçe bastırarak yutkunmuş ve ardından alnımı alnına yaslamıştım. Nasıl onu hayal kırıklığına uğratabilirdim ki? Nasıl ona kıyabilirdim? Nasıl onu düştüğü uçurumun aşağısından defalarca kez düşürebilirdim?
Hayır, hayır. Hiç birini yapmazdım, onu asla hayal kırıklığına uğratmayacaktım. Onun her bir düşüncesine, her bir isteğine değer verecektim, onun en ufak detayına bile değer verecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slowly || harrystyles.
Fanfiction" Beni yavaşça hayal kırıklığına uğratmanın bir yolunu bulabilir misin? "