:28:

8.8K 666 313
                                    




Merhaba aşklarımmm, bu bir haftalık tatilde her fice bölümler atmaya çalışacağım. Umarım yapabilirim❤️

Biraz sohbet etmek ve sizinle olan eski iletişimimi tekrar kazanmak istiyorum, o yüzdeeen şöyle yapalım mı?

Herkes buraya, son zamanlarda izlediği ya da izlemek istediği filmleri falan yazsın, ya da okuldaki bir şeyleri, kendini, lütfen eskisi gibi olalım, ben miyularımı çok özledimmmmmm ühü'''😿😿🥺

Şimdi bölüme geçebiliriz...miyuwuuu


------------------:-----------------



''H-HAYIR TAE!''

Kahkahalarımın arasından zar zor ona durması için bir şeyler söylerken, karnımın ağrısı yüzünden kollarımı kendime sarmıştım. Tae, elindeki bardağı önümüzdeki sehpaya bırakarak ellerini dizlerinde gezdirdi. Koltukta iyice küçülmüş ve güldüğüm için kafamı yaslanma kısmına dayamış onu izliyordum. Yüzünde bir tebessüm vardı fakat benim kadar gülmemişti. Sanırım onunla dalga geçtiğimi düşünmüş ve bu yüzden homurdanmıştı. Hazır sehpaya yakın olduğu için, elimdeki bardağı ona doğru uzatmış ve büzülen alt dudağımla benim bardağımı da bırakması için mırıldanıyordum. Sanırım kısık bakıyordum, çok az alkol içmeme rağmen hemen mayışmıştım. Genel olarak zaten tüketmediğim için çabuk etkileniyordum.

''Benimkini de koyar mısın?''

''Şuna bak,'' elimdeki bardağı sehpaya konduktan sonra hızla bana kafasını çevirmiş ve elini çeneme yerleştirmişti. Başparmağı çenemi okşarken, gözlerindeki parıltı yüzümü turluyordu.

''Hemen de mırıldanmaya başladın.''

İtiraz etmek için işaret parmağımı havaya kaldırmış ve gözlerimi yumarak çok bilmiş havama bürünmüştüm bile. Bu sırada eli çenemden düşen Tae, dirseğini koltuğun arka kısmına yaslamış, ve eli ile kafasını tutuyordu.

''Bir kere ben, çok güçlüyümdür öyle mırıldanmam!'' Kafamı havaya kaldırmış konuşurken, tahmin bile edemediğim görüntüm ile birden gülmüş ardından Tae'ye dönmüştüm. Sarhoş değildim, sadece uykulu hissediyordum ve yorgundum.

''Uykun geldi.'' dedi Tae. Kısık bir sesle söylemişti ve daha çok kendiyle konuşur gibiydi. Gözlerimin önündeki güzelliğini seyre dalmak istesem de, göz kapaklarıma Tae'nin güzellik ağırlığınca torbalar konmuş gibiydi. Açık tutamıyordum.

''Ihmm,'' diye mırıldanarak dudaklarımı birbirine bastırdım. ''Gelmiş olabilir.'' Omuz silkmiştim. Bu bakışlarının bedenimde dolanmasına sebep oldu. Boşta duran elini alarak parmaklarımı kemikli elinde gezdirdim. Tüm her yerine bunu yaparken nedenini kendime sormak istemiyordum. Canım istemişti ve yapmıştım işte.

''Ellerin çok güzel.'' Neden ağlamaklı söylemiştim ki bunu? Benim ellerim güzel olmadığı için ağlar mıydım? Yapardım ben. Bu hayatta akla gelinemeyecek şeylere bile ağlayabilme yeteneğim vardı.

''Tıpkı sen.'' dediğini duymuştum. Neden böyle kısık sesle konuşuyordu ki? Gözlerimi yumarak kocaman bir esnemeyi ortaya savurdum. Galiba gerçekten uykum geliyordu. Eve gitmem ve duş alıp uyumam gerekiyordu. Burada kalamazdım. Sonuçta, evet yakınlaşmıştık fakat bu bizim ilk buluşmamız sayılırdı ve burada kalırsam pek rahat hissetmeyecektim.

LITI SITE -TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin