LITI SITE -Taekook

:40: part 2

selamlar!
kısacık bir prim; twitter açtım hani takipleşirsek falan ;) 🙊🙊🙊🙊

ÖNCELİKLE!
Bu bölüm benim için en zor bölümdü, çünkü Taekook'un arasını bozmak benim için çok zor...kıyamıyorum😓

ama ufak bir boşluk yaşamaları ikisini daha sağlıklı bir ilişkiye sürükleyecek👏🏻💪🏻
bu yüzden kızmayın ikisine de!

bölüm sonundaki yazıyı da okursanız karesi diye bir kız sevinir🙊🙊🙊

————————-:————————-

<Taehyung>

  "Hepinize merhaba arkadaşlar, youtube kanalıma hoş geldiniz." cümlesi ve kutsanacağım bir kıkırtı. Dakikalardır gözlerimi açmaya mecalim olmadığı için yatıyordum, ve Jungkook uyanmamam için kısık kısık konuşuyordu. Başta yatakta bağdaş kurmuş oturuyorken şimdi elinde telefonla video çekiyor gibi yapıyor ve kendi kendine eğleniyordu. Çoktan uyanmış olduğu belliydi ama beni bırakıp gitmiyordu. Yüzümde oluşan tebessümü saklamak için kolumu yüzüme yaslarken, sevgilimin fısıltılarını dinlemeye devam ettim.

"Bugün sizlerle sevgilimi uyandıracağız." Kendiyle dalga geçip tekrar güldüğünde telefonunu komodine bırakmış ve dönemimiz youtube fenomenlerine birkaç laf atmıştı. Benimse aklım tamamen dündeydi.

Tanrım, onunla yaşamak istediğimi ona söylediğimde korkuyordum ama o bunu güzel karşılamıştı. Altı aydır sevgiliydik ve buna rağmen Jungkook asla bana alışamıyordu. Bu basit bir utangaçlık değildi, ciddi anlamda utanıyor ve geriliyordu. Hala öpüşmeden ileri gittiğim anda gerildiğini anladığım ilk andan sonra bir daha ilerletmemiştim. Bu yüzdendir ki, uzun zamandır sadece küçük öpüşmelerle kendimi dizginliyordum. Bu durum beni üzüyor muydu? Evet. Aşık olduğum adamdan çekinmiyordum, ama o bunu yapıyordu. Benden bir şey istemeye çekiniyor, onunla öpüşürken biraz ilerlesem hemen kaçıyordu. Benimle yaptığı planları bana aktarmıyor ve hayallerini anlatmıyordu. Bana alışmadığı her an kırılıyordum elbette ama onun elinde değildi ve bunu biliyordum.

Dün ise korkarak sorduğum soruya cesurca yanıt vermesi, aklımdaki "belki" sorusunu canlandırmıştı. Belki artık o da ilerlemeye hazırdı, ve belki de bana alışıyordu. O benim sevgilimdi, elbette onu istiyordum. Bana alışmasını ve benden çekinmemesini istiyordum. İzin istemeden her şeyimi kullansın, beni cesurca öpsün istiyordum. Güzelliğiyle aklımı kaybederken ona sadece biraz öpücük vermek benim için zor oluyordu.

"Arkadaşlar sevgilime ayrıldım şakası yaptım gerçekten ayrı-" fısıltısıyla düşüncelerimden sıyrıldığımda cümlesini yarıda kesmiş ve sesli bir kahkaha atmıştı. Neden bu kadar eğlendiğini bilmiyordum ama gülüşüyle kulaklarım kutsanıyordu. Gerinerek gözlerimi açtığımda, çilekli pijaması ve ipek saçlarıyla bir periyi andırırken yanımda uzanıyor ve ağzında bir şey çiğniyordu. Ne yediğini merak etsem de bir şey söylemedim. Gözlerimiz buluştuğunda heyecanla bağırdı.

"AŞKIM UYANDI!"

Kıkırdayarak kolumu beline attım ve onu kendime doğru çektim. Çığlık atarak güzel yüzüyle beni izlerken hala bir şey yiyordu. Bunu umursamadan dudaklarımı ona bastırdığımda, büyük gözleri şokla açılmış ve dudaklarını birbirine sımsıkı bastırmıştı. Derin bir nefes alıp kendimi geri çektim. Dirseğimle yataktan destek alırken tepeden ona bakıyordum.

"Bebeğim, arala dudaklarını."

Tekrar dudaklarımız birleştiğinde Jungkook'un hızlanan kalbini hissedebilecek kadar üstündeydim onun. Sonunda nefessiz kaldığında dudaklarını aralamıştı. Çok utandığını ve zorlandığını biliyor olsam da, bunun geçmesi için onu ittirmem gerek gibi hissediyordum. Dilim yumuşak parçaların arasından içeri kaydığında aldığım tatla dudaklarım gerildi. Onu öperken gülümsemem hoşuna gitmiş olacak ki birkaç mırıltı döktü ve eli omzumu sıktı. Daha fazla onu zorlamak istemediğimden geri çekildim. Hala üstünden onu izlerken, Jungkook bana bakamıyor ve kaşlarını büzüp duruyordu.