Hassas Kalpler

1.9K 113 68
                                    

Hassas Kalpler
________

Son birkaç gündür Nefes, ard arda girdiği ve kendi işi açısından başarı ile sonlandırdığı, ama umutla başlayan evliliklerin sonuçlarını tek celseye sığdırmanın yükü ile boğuşmuştu. Eskiden hiçbir duruşmada bu denli duygu yoğunluğu hissetmezdi. Bunu profesyonelce halledebiliyordu kendi içinde. Uzmanlık alanı buydu.

Ama son yaşananlardan sonra hemen hemen sonlandırdığı her evlilikte kendi evliliğinden izler çıkarmış ve bu, kalbini ateşlerde yakmaya yetmişti. Şimdi hem evliliği için hem de işindeki başarısı için endişeleniyordu.

Tahir'de ise durum bunun tam tersiydi. Aşırı yoğun iş programı olsa da Nefes'in durumu ile tezat olarak gayet huzurlu bir programdı. Yeni çalışmaya başladıkları Celal Bey ile ilişkilerini daha da ilerletmişler, iş dışında da sık sık oturur olmuşlardı. Celal Bey, hem Tahir'e hem de Birkan'a abi şefkati ve muhabbeti ile yaklaşıyor ve ortamı ısıtıyordu.

Ard arda bünyesine aldıkları genç ve umut vadeden yazarlarla tanışmışlar ve herkes için kârlı anlaşmalar yapmışlardı. Bir yandan kitap basarken bir yandan da olabildiğince ağaç israfının önüne geçmek için çeşitli çevre kuruluşları ile toplantı düzenlemişler ve doğa için olumlu sonuçlara ulaşmışlardı.

Son toplantıyı da bitirmenin rahatlığı ile kravatını çıkarıp arabasına oturdu. Aklı bir an önce eve gidip sıkı sıkı eşine sarılmaktaydı. Yoğun programları dolayısıyla neredeyse günde bir saat zor görmüşlerdi birbirlerini. Buna katlanması çok zor olmuştu. Kendisini sanki taze aşık gibi hissediyordu. Bu biraz canını sıksa da aslında bu aşkın Nefes'e karşı olması unutturuyordu tüm kötü düşünceleri.

Eve tahmin ettiğinden daha kısa ama hissettiğinden daha uzun sürede ulaşmıştı. Hızla eve girmiş ama Nefes'in daha gelmediğini anlayınca canı sıkılmıştı. Kendisini oyalaması lazımdı.

Önce bahçe kapısını açıp, eşinin kokusuna ev sahipliği yapan çiçeklerin kokularının içeriye doluşmasına müsaade etti. Kendisine de birkaç saniye huzur depolama izni verip ceketini çıkardı ve kollarını sıvadı dirseklerine kadar. Nefes gelene kadar yemek hazırlayabilirdi. Hem geldiğinde yorgun olurdu ve bu onun yükünü alırdı.

Keyifle bir plak seçip sesi sona aldıktan sonra buzdolabını açıp gerekli malzemeleri çıkardı. Mutfak önlüğünü de bağladıktan sonra doğrama işlemine geçti. Bir yandan şarkıyı mırıldanarak yapıyordu işini. Oyalanmak buydu işte.

Nefes, bitkince arabasını park edip yan koltuktaki çantasını aldı eline. Son günlerde yaşadığı duygu durumları metabolizmasına etki etmiş ve onu bitkin düşürmüştü. Meslek hayatında ilk kez yaşıyordu bu durumu. Bu iyice canını sıkıyordu.

Ama eve girince Tahir'i görecek olmak, ona sarılıp koklayacak olmak bir nebze olsun ilaç gibi geliyordu ruhuna. Arabasını görünce tebessüm etmişti. Kesin şimdi mutfakta yemek hazırlıyordu. Yıllardır erken geldiğinde yaptığı bir alışkanlığıydı bu.

Anahtarı çıkarıp eve girmesi ile burnuna dolan mis gibi yemek kokusu mutlu etmişti. Etmişti etmesine ama neden dolmuştu gözleri? Neden dokunsalar hıçkıra hıçkıra ağlamaya hazır hissediyordu kendisini?

Tahir'i gördüğünde kendisini kaptırmış şarkı söylüyordu. Neden gülerken ağlamak isterdi ki insan? Gülmek başlı başına ağlamayı engellemez miydi? Mutluluk vermez miydi?

Düşüncelere dalmış onu izlerken Tahir kendisini farketmiş ve gülümsemişti. Elini yıkayıp yanına yaklaşırken yüz ifadesi pek iç açıcı gelmemişti. Gülümsemesi solarken yaklaşmış ve iki elini de yüzüne sabitleyip damlayan iki gözyaşını silmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 05, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin