Sevdiği Yerden Güçlenmek

1.1K 97 34
                                    

Sevdiği Yerden Güçlenmek
________

Nefes, geçirdiği baygınlıktan Buket'in odaya girmesi ile sıyrılmıştı. Buket, arkadaşını o halde görünce korkmuş ve uyandırmak için elinden geleni yapmıştı.

Ayılması için yavaşça tokatlıyordu yanaklarını. "Tamam Buket. Vurma artık." Tebessüm etti arkadaşına. Kız ise şaşkınca bakıyordu kendisine.

"Ödüm koptu gerizekalı. Neden bayıldın sen?" Elinden tutup doğrulmasına yardım etti.

"Bilmem, gözüm karardı birden." Uzattığı sudan içti bir yudum. Boş mideye su içince bulantı geç kalmamıştı tabii ki.

"Yemiyorsun ki hiçbir şey. Hadi inat etme, gidelim kantine iki lokma bir şeyler ye." Halini hiç iyi görmüyordu arkadaşının. Ağzına lokma koymuyordu doğru düzgün zaten bir senedir. Ama bu olay ile bir lokma bile yemiyordu şimdi. Yaşıyorken bu halde, ya ölürse dedi. Bunu düşünmek bile onun eğitiminin sınırlarını zorluyordu.

Bıkmıştı ısrar edilmesinden. Ama artık gerekliydi sanırım. Vücudu kendisine isyan bayrağını açmıştı. "Tamam ama önce Tahir'e uğrayalım. Olur mu?" İkna olması için tebessümle arkadaşına baktı. Özlüyordu işte. Zaten kavuşamamıştı, bir de bu haldeyken bir dakika bile yalnız bırakmak istemiyordu sevdasını.

Buket ise gülümsedi anlayışla. Kendisi hiç aşık olmamıştı. Ama arkadaşının aşkına adım adım şahitlik etmişti. Gün be gün artmasına ortak olmuş, onunla mutlu olmuştu. "Tamam, hadi kocan da seni özlemiştir."

________

Yoğun bakım katına geldi iki kadın. Buket, hemşireyi bulmak için yanından ayrıldığında, kendisi de camdan bakarken beklemeye karar verdi. Gözünün önünden bile ayırmak istemiyordu. Bir uyansa, iyileşmesi için pamuklara bile sarardı onu.

Tebessümle cama yaklaştı. Ama beklediği gibi yalnız göremedi adamı. Kimdi o içerideki? Yüzü görünmüyordu. Uzun sarı saçlarından kim olduğunu da çıkaramadı. Bir dakika... Elini mi tutuyordu o kadın?

"Nefes, hemşire geliyor iki dakikaya." Buket de arkadaşına ulaştığında içeriyi gördü. Gördüğüne inanamayan bir kez de o oldu. "Tanıyor musun?"

"Hayır, ama tanışacağız sanırım." Hemşireyi bekleyerek zaman kaybedemezdi. Bu kim olduğunu bilmediği kadın kocasının elini tutuyordu. Kendisinin bile dokunurken içi gidiyordu. Ama girmesine ramak kala kadın ayaklandı. Yüzünü döndü çıkmak için. Ama hala tanımıyordu. Kimdi bu?

Kadının kapıdan çıkarken yüzündeki ifade korkuydu. Yakalanan insanların büründüğü ifadeydi bu. Ama nedendi? İşte bunu öğrenmeliydi. Ona zarar gelecek bir tek şeye daha tahammülü yoktu. "Birini mi arıyordunuz?"

Kadının böyle bir soru beklemediği ortadaydı. Şaşırdı. "Efendim?"

Bu kez Buket devreye girdi. Hastane kuralları gereği yoğun bakımlara sadece hastaların en yakınlarından bir kişi girerdi. On dakikayı geçmeyecek bir süre zarfında hem de. "Hastaların odasına sadece yakınları girebiliyor da? Siz kimsiniz?"

"Bir yakınıyım. Ama acelem var, müsaadenizle gitmem gerek." Bir an evvel bu durumdan sıyrılmak istedi bu gizemli kadın. Nedendi?

"Kocamın yakınlarını tanıyacak kadardır evliyim onunla." Yükselen öfkesini bastırmaya çalıştı. Kıskanç bir kadın değildi. Yersiz kıskançlıklara tahammülü yoktu. Tek derdi bu kadının kocasına zarar verip veremeyeceğini öğrenmekti. "Bakın hanımefendi. Eşimin yanına girip, elini tutan birini tanımam gerekli. Üzerine bir de ağlıyorsa." Kadının gözlerinin kızardığını farketmişti.

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin