9:: ★ "I'm looking for a job."

9 2 0
                                    

Sakura🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sakura🌸

Babam evden gideli bir saat olmuştu, babam ile olan konuşmamız da son söylediğime "sen büyüdün artık." diye zırvalayıp, bavulunu alıp çekip gitmişti. Kötüydüm, yalan söylemek neye yarayacaktı?

Gidip acilen bir iş bulmam gerekiyordu, babamın bankaya yatıracağı miktarı bilmiyordum ama o paraya elimi dahi sürmeyi düşünmediğim için miktarı pekte önemli değildi. Galeri açma işim biraz daha erteleyip hayatımı düzene sokmalıydım. Bu evi elimde olsa yine bırakırdım ama annem de bu evde yaşamıştı hem de yirmi dört yıldır babamla bu evin içindeydik hep. Bırakmak istemiyordum.

Babamla konuşacaktım, beni bırakıp gittiği doğruydu ancak ona küsemezdim. Hâlâ tek ailem olarak duruyordu, tabiî konuşacak mıydık emin değildim ama.

Bir saattir oturduğum koltuktan kalkarak saate baktım.

15.30

Iseul ile birlikte gidip iş bulmam gerekiyordu, ilk ona arayıp haber versem iyi olacaktı. Kenarda duran telefonumu elime alarak "peach🍑" diye kayıtlı olan numarayı tıkladım. Hemen telefonum açıldığında heyecanla konuşmaya başladı.

"Kiraz çiceğim?"

Kıkırdayarak ben de "şeftalim?" diye cevap verdim.

"Nasılsın hayatım?"

"İyiyim, her neyse boş konuşmayalım direk konuya dalmam gerek-"

Sözümü keserek konuştuğunda göz devirdim, bu kız benim sinir olduğum şeylerin listesini mi çıkarmıştı acaba?

"Dedikodu mu var kız? Geliyorum hemen!"

Her zaman ki gibi telefonu yüzüme kapattığında derin bir nefes aldım. Çıldırmak üzereydim, her seferinde şunu yapmasa olmaz mıydı? Bir yerleri eksik mi kalırdı yani?

Üzerimde duran ayıcıklı pijamalarıma baktığımda resmen 'beni değiştirme!' diyerek şirinlik yapıyordu. Kıramazdım onu değil mi? Zaten sadece Iseul gelecekti ne gerek vardı sanki? Kendi kendime konuşmayın keserek yüzümdeki berbat ifadeye son verdim. Sanki birisi bana işkence çektiriyormuş gibi bir ifade vardı yüzümde.

Açık sarı renginde olan saçlarımı toplayarak öylesine bir topuz yaptım ve mutfağa giderek dolaptan bir tane çikolatalı süt çıkardım. Paketini açıp içerken zilin kulak kanatıcı sesini duyduğum da uyuşuk adımlarla üçüncü kez çalan kapıya doğru ilerledim. Bu kızın durma tuşu yoktu, niye basıp duruyordu anlamıyordum. Bozulursa ona ödetirdim parasını.

Kapıyı açtığımda kırmızı renginde ip askılı elbisesini giymiş, üzerinde de ince krem renginde bir hırkası vardı. Ayağında duran ceketi ile aynı renk olan spor ayakkabılarını çıkarttı ve hızla içeri girdi. Tam kapıyı kapatacakken içeri giren Park Jimin, Jeon Jungkook ve Min Yoongi ile gözlerimi kocaman açtım.

kiraz çiçeği ❀ yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin