Kulağa en imkansız gelen en gerçek olandır.
~Sabah her zaman olduğundan erken kalkmış olmamın sebebi kesinlikle yeni okulum için heyecanlı olmam değildi. Gece hiç uyumamış olmamdı.
Ne kadar 'sabah erken kalmak' ifadesi yanlış da olsa kendimi uyuyamayacak yaşları geçtiğime inandırmak istiyordum.
İçimde kötü bir his vardı. Sanki o okula adımın yazılması ile hayatımda büyük değişiklikler olacaktı. iyi yada kötü, bilmiyordum. Değişim kelimesi iyi yada kötü ile sınırlandırılmak çok yanlış olurdu.
Yeni ortama girecek olan her insan gergin olmaz mıydı zaten, boşuna telaş yapıyordum. Başlarda zorluk yaşayacak daha sonra alışacak hatta eski yaşamımı aramayacaktım bile.
Önceden hazırlığını yapmış olmamıza rağmen üzerinden bir kontrol yaptım. Mutlu olmam gereken yere üzülüyordum. Kafamı iki yana sallayarak düşünce alemimden sıyrıldım.
Gerçeğe döndüm. Her şeyin normal olduğu gerçek dünyaya.
"Maria! " annemin seslenmesi ile anca içimdeki sıkıntıyı bastırarak aşağı yöneldim. Merdivene basınca çıkardığı gıcırdama sesi yüzümü buruşturmama neden oldu. Her zaman çıkardığı ses bile bugün ayrı ürkütücüydü.
Annem sanki beni bir daha göremeyecekmiş gibi tüm masayı bir haftayı geçirecek kadar çok çeşitle doldurmuştu. Zorla her şeyden yedireceğine emindim.
Uzun zaman aradan sonra ilk defa ailecek kahvaltı ediyorduk. İçimdeki tüm sıkıntıya rağmen bu durumdan hoşlanmıştım. Bizi bir araya getiren lanetli bir okul olmuştu, komik.
Bir saniye, lanetli mi? Böyle demeyeceğime eminim fazla heyecanlı olmalıydım.
"Tam bir yıl. "dedi annem." Bir yıl seni görmeyeceğiz."
"İstersen gitmem, o kadar da önemli değil. " dedim. Uzun zamandır bunu planlamış da olsak son gün vaz geçmek bir şey ifade etmiyordu bana.
Üç yıl önce burs ile almaya başlayan bir yatılı okulun benim geleceğim açısından daha iyi olacağına karar vermiştik. Iyi bir okula göndermek istiyorlardı, özel bir okul ihtimalini bile düşünmüşlerdi.
Şimdi liseye başlıyordum ve ailemin baştan sıkı tutmalısın şeklinde bir yaklaşımları olmuştu. Bu okul için burs kazanmış olmam ise onların işine yaramıştı. Ne yapsak daha iyi olur soruları cevap bulmuştu.
Beş yıl önce düzenleme ile tekrar açılan bu okula girmeye hak kazanmıştım kısacası. Benim için o kadar başarı olmasa da çevremdekiler için fazla önemliydi.
"Sen o okulu hakettin Maria şimdi yemeğini bitir ve üzerini giyin. İlk günden geç kalmak istemezsin değil mi? " ilk gün, ilkler genelde zor olur derler.
" Hayır, sanırım en son istediğim şey bu olurdu. " dedim. Bana sıcak bir anne gülümsemesi gönderince bende gülümsedim.
" Güzel, şimdi kahvaltını bitir. "
Önümdeki zeytinlere odaklanarak konuşmayı bıraktım. Çatalımı henüz az dokunulmuş olan tabağımda gezdirdim. Geç kalacaktım bu gidişle. Önümdeki gözlerden birisini ağzıma attım.
Aynı hızla tabağıma geri tükürdüm. Göz mü?
Tabağımda ezik bir halde duran şeye baktım, zeytine. " Ne oldu şimdi o zeytini sofraya tükürdün bir şey mi oldu? " derken annem oldukça sakin görünüyordu.
Normalde yemeğin ortasında bunu yaptığım için bir ton azar işiteceğimi biliyordum. "Bir an için zeytini göz sandım. " dedim. "Şimdi geçti"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yatılı Okul 2
HorrorYatılı bir okul.. Beş yıl önce yeniden düzenleme ile açılan bu okul ilk yılında birçok olaya tanık olmuştu. Ruhlar mı dersiniz, ölümler mi, yoksa çözülmeyi bekleyen bulmacalar mı? Bunun üzerinden sakin bir şekilde geçen yıllar sonrası yeni öğrenci...