Aynalar birer kapıdır derler, yanlış. Kapı olan şey duvarlardır, aynalar ise sadece olanı yansıtır.
-
Kendimi dışarıda olmanın yasak olduğu zamanda dışarıda buldum. Kelly denen o kızın neden bunu yaptığını bilmiyordum ve asla da öğrenemeyecektim belki. Tek bildiğim onun doğru bildiği şeyin yanlış olduğuydu.
Beni yanlış yapan birisi olarak görüyordu belki, belki de müdürün ne yaptığını biliyor ona hak veriyordu. Ben ise hala müdürün bu işin içinde olduğundan fazlasını bilmiyordum. Aslında günlük biraz açıklayıcı olmuştu.
Nesil diyordu kendisine, evet böyle diyor olmalıydı. Kafamı sallayarak düşüncelerimi dağıttım. Dikkatli olmam gereken yerde bunları düşünmemeliydim. Dışarıya çıktığımda bizim camların baktığı tarafı bulmam ile uzun sürdü.
Camdan dışarı bakan birisi sayılmazdım, üstelik çok karanlıktı. Birkaç dakikalık turumun ardından anca bulabildim çantamı. Onu aldığım gibi binanın içine koşacaktım ki birkaç konuşma duymam ile duvarın arkasına geçtim.
''Bulmalıyız.'' diyordu bir ses. Kesinlikle tanıdık değildi. Diğerinin sesini duydum. ''Beş yıldır düzene giren bir şey olmadı.'' müdürdü bu.
Adam ''Son mu olacaksınız?'' dediğinde hala bir şey anlamıyordum. Daha sonra konuşmaları duyamayacağım şekile geldi. Onların uzaklaşmasını bekledikten sonra binaya girdim. Her yer karanlık olsa da etraftakileri seçebiliyordum.
Bu saatte müdür ve yanındaki adam nereye gitmiş olabilirdi? Hızlı adımlarla odama çıktım. Kelly de dahil herkes uyuyordu. Ama Kelly'nin uyumadığı halde uyuyor gibi yaptığını biliyordum. Benim ne zaman döneceğimi merak ediyordu belli ki.
''Uyumadığını biliyorum.'' dedim sessiz bir şekilde. Kelly tahmin ettiğim gibi ses çıkartmadı ama uyuyor gibi göstermek için arkasına döndü. O sadece yapayalnız, başkaları ile uğraşarak güçlü olmaya çalışan bir kızdı.
Bende onu boşvererek yattım. Rüyamda hiçbir değişiklik olmadı. Artık odanın her karesi aklıma kazınmıştı. Fazlasıyla tanıdık geliyordu. Rain'i gördüm normal bir şekilde. Sonrasında uyandım.
-
''Kelly dün çantamı camdan aşağı attı Rain.'' Rain yatağını toplamayı bırakarak bana baktı. ''Çantanı mı attı? Ne için?''
''Bilmiyorum ama işimi zorlaştırmak istiyor, benimle uğraşıyor.'' Rain bir anlam verememiş olacak ki omuz silkti. ''Onunla konuşabilirim.''
''Gerek yok şimdilik.'' çantamı her zaman olduğuna göre özenle alarak odadan çıktım. Sınıfa gitmek yerine Ricky ile buluşmak için kütüphaneye gidiyordum. Kolyeyi nasıl olur da anlatmayı unuturdum? İçeri girdiğim gibi gözlerim onu aradı.
Birkaç dakika sonra anca bulabildim. Bir masada kitap okuyordu. Giderek karşısına oturdum. ''Günaydın.''
''Maria, görmedim afedersin.'' sorun değil der gibi bir hareket yaptım. ''Vakit kaybetmek istemiyorum müdürün kasasından bir kağıt almıştım hatırlıyor musun?''
Düşündükten sonra evet der gibi başını salladı. ''O kağıdı arıyorum, çantamda olmalı. Belki bir şey buluruz.'' çantamın içini masaya boşalttım. Ricky ise bu kadar şeyin aynı masada olmasından memnun değil gibiydi.
''Bulamıyorsan zorlamana gerek yok, müdürün kasasından alınan bir şey ne kadar yararlı olabilir ki!''
''Anahtar, dolabı açmıştı Ricky. Hatırlasana.'' çantamın dibinden kağıdı bulmayı başardım. ''İşte burada.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yatılı Okul 2
HorrorYatılı bir okul.. Beş yıl önce yeniden düzenleme ile açılan bu okul ilk yılında birçok olaya tanık olmuştu. Ruhlar mı dersiniz, ölümler mi, yoksa çözülmeyi bekleyen bulmacalar mı? Bunun üzerinden sakin bir şekilde geçen yıllar sonrası yeni öğrenci...