Neler olacağını hissetmek bir şekilde geleceği görmektir
~
''Rain?''
''Maria! Burada ne yapıyorsun?''
''Sadece bugün derslere girmedim ve sıradan olmayan dediğiniz yerleri görmeye geldim o kadar!'' rahatsız olduğunu anlamama yetecek şekilde omzunu silkti.
''Tek başına buralara gelmen iyi değil.''
''Buralarda gerçekleşebilecek şeylere inanmadığını sanıyordum.'' Rain'in kaşları çatıldı. Daha fazla üzerine gitmek istemiyordum. Geçinemediğim biri ile aynı odada olmak istemezdim.
''İnanan biri için iyi değil demek istemiştim.'' anlıyormuş gibi kafamı salladım. ''Peki sen neden buradasın?''
''Bende derslere girmedim ve bahçede biraz dolaşmak istedim. Okulumuzun bahçesi o kadar da gezilmeye layık değil. Buraya girmek aklıma geldi ve girdim.'' son derece mantıklı konuşuyordu.
''Öyleyse ben odaya döneceğim.''
''Bende seninle geliyorum Maria, burası oldukça sıradan.'' Rain arkamda ben önce odaya yürümeye başladık. Yanılmıyorsam dersler yeni yeni bitmişti ve bir süre sonra da odada olmamız gerekecekti. Hava ise bu saate göre fazla kararmıştı.
Merdivenlere yöneliyordum ki Rain arka taraftan geçmeliyiz gibi bir şey söyledi. Ona güvenmem gerekirdi o yüzden dediğini yaparak arkadan dolandım. Buralarda bir merdiven daha olduğunu bilmiyordum.
Hala bilmiyordum ama olmalıydı değil mi? Yoksa nasıl çıkacaktık? İyice karanlık ve okulun bilinmedik bir noktasına gelince durmak zorunda kaldım. ''Rain, buralarda bir ışık var mı?''
''..''
''Rain?''
''Yok.''
''Merdiven ne tarafta?''
''..''
''Rain?''
''..''
''Rain?''
''..''
Burada yalnız olduğumu anlamam için birisinin yalnızsın demesine gerek yoktu. Ama yalnız olduğumu anlamak istemiyordum. Rain nereye gitmişti?
Kafama bir su damlası damladığı zaman dışarıda olduğum hissine kapıldım. Ama buranın içerisi olduğunun farkındaydım. Elimi alnıma götürüp suyu sildim. Bu.. kandı.
Bir adım geriye gittim. Önümde kırmızı damlalar yere düşüyordu. Bunların tavandan aktığı farketmeme rağman kaynağını göremiyordum. Kafama bir damla daha düştü. İki adım geriye gitmem ile duvara çarptım.
Önümden kırmızı damlalar hızlı ve çok yoğun bir şekilde yağıyordu. Saçlarımı sırılsıklam edecek kadar sağmıştı. Ağlıyordum sanırım, ama o kadar çok sıvı vardı ki bunu ayırt edemedim. Birden ışık yandı. Sarı bir ışık.
Loş bir ışık. Okulda değildim. Burası bir koridordu. Tavanın bir şey akıtmamaya başlaması ile olduğum yerden hareket ettim. Sonu belli olmayan koridoru izledim. İlerledikçe çocuk kahkaları duyuyordum.
Bu kadar çok çocuk kahkası duymak beni korkutuyordu. Birisinin eli saçlarımın arasından geçti. Hızla ona doğru döndüm ve önümde duran merdivenleri gördüm. Okulun merdivenleri.
Sağımı solumu kontrol ederek odaya koştum. Saçlarım ıslaktı. Ellerimi saçlarımın arasına geçirdim. Su ile ıslanmıştı. İçeri girer girmez Rae ve Rita bana döndü. Gözlerim Rain'i arıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yatılı Okul 2
HorrorYatılı bir okul.. Beş yıl önce yeniden düzenleme ile açılan bu okul ilk yılında birçok olaya tanık olmuştu. Ruhlar mı dersiniz, ölümler mi, yoksa çözülmeyi bekleyen bulmacalar mı? Bunun üzerinden sakin bir şekilde geçen yıllar sonrası yeni öğrenci...