"Saçlarını kazıtan rapunzelden farkın yok"

53 13 1
                                    

~Cenkin ağzından~
Bu sözleri söylerken içim acıyordu.
Onu çok seviyordum.
Her şeyden,Herkesten çok..
Defnemin tanımadığı birine aşık olması canımı yakıyordu.Ya o herif onu üzerse!
Sadece bir ihtimal mutlu olacak diye uğraşıyorum.
"Cenkciğiimm nerelere daldın" diyip yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu.Defne yine klasik pijamalarıyla evde dolaşıp duruyordu benim de üstümde bir şey yoktu..
"Efendim defnem" dedim
"Onu buldum sanırım" dedi.
Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
"Kimmiş" dedim sinirle
"Bu listedeki kişilerden biri" diye kahkaha attı.
Güneşi gülüşüne nasıl sığdırdın diye sormak geldi içimden...
Sahte bir kahkaha attım.
Böyle umutlu olması ve sonra üzülme ihtimali beni mahvediyordu.
"Doğum günü hediyeni verelim bakalım" dedi enes heyecanla içeri girerek.
"Yaa siz beni ağlatmaya yemin mi ettiniz şapşikler" dedi defne her zamanki güzelliğiyle..
Al bakalım diye uzattı hediyeyi enes , defne üzülmesin diye ona hediye için 2 aydır her birimizin dışarda çalıştığını söylemesek de defne çok minnettardı.
"Ohaa abi , lan bi dakika siz nasıl aldınız bunu" dedi defne
"Orasını boşver çilli güzel sen mutlu olmana bak" dedim o sırada defne üstün körü geçirdiğim tişörtün yakasından tutup beni kendine doğru çekti.yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu.. Kalbimin böyle hızlı çarptığını farketmeyeli uzun zaman olmuştu. Defne benim kalbimin çarpmasını sağlıyordu. Ama ona aşık değildim. Sadece gereğinden fazla değer veriyordum. Vermem gerekenden fazla.. kalbimin bünyesine fazla..
"Seni çok seviyorum" dedi defne
"Bende seni güzelim" dedim.
"Sizi de tabi şapşikler"diye herkese teker teker sarıldı
"Gençler yine çok tatlısınız ama otobüsü kaçırmamam gerekiyor size iyi eğlenceler" deyip montunu alıp çıktı..

~Defnenin ağzından~
Montumu alıp evden çıktım. Bu sefer otobüsü kaçırmamıştım bunun vermiş olduğu 1 dakikalık mutluluk ile durağa doğru ilerliyordum.
Durakta oturan kişi gözüme çarptı.Hemde nasıl çarpmak
Bu o asansörde kaldığım çocuktu!
Yanına doğru ilerledim.Ama müzik dinliyordu. Ne müzik dinlemesi ya adete farklı diyarlara dalmıştı.
Beni farketmesi için öksürdüm.belki tek kulağından çıkarttığı kulaklığı unutur da bir bakar diye. Ve evet baktı!
"Doğum günün kutlu olsun" deyip öbür kulaklığını da geri taktı.
Kulaklığını çıkarttım ve,
"Doğum günüm dündü ama teşekkür ederim" dedim.
"Kutladığıma şükret" dedi. Ben buna boşuna bak ukala demiyorum.
"Yo şükredilecek bir şey değil,senin kutlamana ihtiyacım yok" dedim sinirle.
O sırada otobüs geldi ve hızlı adımlarla arkaya doğru yürüdüm.boş bir cam kenarına oturdum.
Bir dakika ne???
Bay ukala da yanıma oturmuştu.
"Özür dilerim bu gün agresifim biraz" dedi.
"Sen hep agresifsin tatlım" bunu tabiki demedim....
"Sorun değil" dedim.
"Gerçi ben hep agresifim bunu düşünmekte haklısın" deyip güldü.
Yine mi dışımdan söylemiştim yoo söylemedim..
Sahte bir gülümsemeyle kafamı cama doğru yasladım..
"Ee adın ne" dedi.
Bu ukala şey benimle tanışmaya mı çalışıyor?!
"Defne" dedim
Böyle durumlarda ayıp olmasın diye onun adı da sorulur di mi??
"Senin" diye ekledim.
"Mert,Aynı üniversitedeyiz sanırım hangi fakülte?" Dedi.
"Moda tasarım" dedim.
"Anladım bende mimarlık"dedi.
Ay bu çocuk cenkle aynı fakültede cenk bunu varya doğrar doğrar..
"Çok güzelsin"
Yavaşşş mert yavaşşş daha az önce ukalalık ediyordun.
"Saol"dedim tereddütle bakarken.
"Ben burada iniyorum fakülteden önce bir işim var" dedi.
İndi ve bir cafeye girdi. Hiç gitmiycek sanmıştım. Şükür gitti.

CENK ARIYOR

-efendim cenk
+defnem bizim oradaki cafeye gel 15 dk sonra
-az önceki durakta kaldı
+ben seni almaya gelirim
-yok tamam sorun değil gelirim
+bye
-bye
O çocukta o kafeye girmedi mi eyvah şimdi olay çıkacak..

15 dk falan bekleyemezdim
"Abi müsait bir yerde" diye seslendim
Ve indim zaten 5 dk'lık yürüme sonunda kafenin önündeydim.
İçeriye girdiğimde karşımdaki manzara hiç iç açıcı değildi. Cenk ve mert bir masada oturmuş konuşuyorlardı daha net duymak için yaklaştım ve bir duvarın arkasına gizlenip onları izledim.

"Defneden uzak duracaksın"demişti cenk!
"Hiç öyle bir niyetim yok"diye güldü mert.
Bunlar birbirlerini nerden tanıyordu
lan!
"Defne saçlarını kazıtan rapunzel gibi önündeki şeylere karşı kör"dedi cenk
Ne saçı, ne rapunzeli ne saçmalıyor bunlar!
"Defne benim olacak,var mısın iddiasına cenk" diye yükseldi mert.
Ne iddiası ya! Siz kimsiniz!
Cenkin hayır diyeceğini biliyordum
O bana ,defnesine bu şerefsizliği yapmazdı.
Benim adıma iddiaya girmezdi.
Bana bunu yapmazdı..
"Varım"

İlk aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin