15

435 35 130
                                    

Sonra şey etmeyin beni burayı okuyun!?

1) Şimdi size dediğm gibi eskiden okuduğunuza göre gayet saçma şeyler yazmış olabilirim. Ziam konusunda yani bunun sebebi eskiden yazdığım wp konuşması şeklinde olan boş beleş yeri silmem. Miami olayını kökten yazıcağım için sildim onu. Şuan burada da Zayn ve Liam'ın arası hala kötü yani.

2)Uzun sürdü biliyorum şwşdşwfğ belki okuyan da kalmadı ve bu bölüm bana güzel gibi de gelmedi ama ben bu kitabı bitiremezsem olmaz üstelik bu kitabı yazarken sadece yazmıyorm bu kitap benim tüm karmaşık duygularımı ve dışarıda söyleyemediğim düşünce ve tepkilerimin bütünü. Yazması da hayli zor geliyor o yüzden.

Bura baya Önemli!

-uyuşturucu içeren sahneler (neyin ne olduğunu anlatan Google amcaya teşk.)
-cinsel sahneler var (smutlara ve arkadan çalan şarkılara teşk.)

Kelime sayısı: 5093



.
.
.
.

Bir hafta sonra

Açelyaları bilir misiniz?

Kalın gövdesiyle çiçekten çok ağaca benzer, yapraklarını ve çiçeklerini harmanlayarak ortaya eşsiz bir manzara çıkartır. Oturup saatlerce onu izlemek istersiniz hayatınız boyunca kokusunu çekmek ve daha fazlası. Sonra bir de bakmışsınız ev açelya dolmuş.

Louis biliyordu, açelya yetiştirmemişti hatta çiçekle işi bile olmamıştı ama eğer bir gün olurda karşılaşırsa anlayacaktı. Harry cidden bir açelya gibiydi, kokusu da dahil.

Ve o fark etmeden bu kokuya o kadar duyarlı olmuştu ki şuan sırf Harry odada olduğu için uykusunda rahatlamıştı. Oysa az daha önce yatakta öyle rahatsız görünüyordu ki uyuduğunu bile anlamazdınız.

O kadar düşünceyle uyumak hiçbir zaman iyi olmamıştır zaten.

Tüm gün düşünmüştü, Zayn gittiğinden beri düşünüyordu.

Harry'nin neden onu aramadığını ve kendisinin de neden bunu abartıp inat ettiğini?

Aptalca bir şey yapmıştı ve bunu yeni yeni fark ediyordu sonuçta ne önemi vardı aramasının? O Harry'di işte, unuturdu aramazdı ama hep aklında olurdu. Bu tür boktan şeylere alındığına ve gidip başlarını derde soktuğuna inanamıyordu.

Her şey harikaydı ama bunu Louis bozmuştu?

Uyurken bu aptallıklarını düşündüğü için olsa gerek yatakta cenin pozisyonunu alarak öylesine  kıvrılmıştı ki yatakta görünmüyordu bile. Üstelik kilosu hala korkunçtu ve insan içine çıkmak istemiyordu. Annesi öldükten sonra zaten hiç adam akıllı kendi kendine dışarıda takılamamıştı, neden bilmiyordu ama özgüveni düşmüş ve hiçbir şey istememişti. Bunu zamanla biraz atlatmıştı belki ama işte böyle yalnız kaldığında sürekli aklına annesi geliyordu.

Herkes ölüyor, herkes ölür bu bir kural alış artık!

Ama olmuyordu işte! Her anında Johannah da vardı, her hatıra da... Harry de bile o vardı. Louis annesini kaybederek nerdeyse her şeyini kaybetmişti.

Annesini, babasını, dostunu, öğretmenini, doktorunu ve daha bir çok şeyini. Jay olmadan Louis ne espirili ne cesur ne de farklıydı. Jay yoksa Louis sadece asabi, hırçın, inatçı ve aptaldı.

Şuan sadece bu psikolojiden çıkamadığı için bunlar başına gelmişti. Eğer Jay olsa ona nerde duracağını söylerdi ve şuan Harry hiçte o kızın yanında olmazdı. Yani o öyle sanmazdı.

Always On One DirectionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin