Bölüm pek içime sinmedi... Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar~
***
Son bir adım kalmıştır hedefinize, son bir cümle, son bir kelime, son bir söz... O son adımı attığınızda, son cümleyi yazdığınızda, son sözü söylediğinizde bitmiştir her şey artık. Hedefinize ulaşmışsınızdır.
Ama hedefinize ulaşmak için o son adımı atmak, son cümleyi yazmak, son sözü söylemek o kadar kolay mıdır ya da o kadar cesaretiniz var mıdır?
Kendinizi yakmak istediğiniz zaman ateşten kaçmadan öylece yanmayı beklemeye cesaretiniz var mıdır mesela ya da bileğinize jilet çektiğinizde kanamayı durdurmaya çalışmayıp ölümü beklemeye...
Baekhyun kendi hayatına son vermek için suya sığınmış, kendisini suyun altına hapsetmişti. Gözlerini tavana dikmiş nefes almak için direnen ciğerlerine meydan okuyordu. Ama içini kemiren bir şeyler vardı. Bunları yok sayması gerekiyordu! Gözlerini sımsıkı yumdu Baekhyun. "Sen delirdin mi?" intiharı son denediğinde kendisini yakalayan Kyungsoo'nun bağırdığı an geldi gözünün önüne. O an gözlerini açtı ve artık dayanamayacak noktaya geldiği anda hastanede tek dostunun kurduğu "Senin iyi olman için gerekirse canımı ortaya koyacağım ama iyileşmene yardımcı olacağım!" sözü geldi aklına. Ardından panikle bedenini suyun içinden çıkardı ve öksürükler eşliğinde derin nefesler almaya başladı.
Aldığı sık ve derin nefesler sanki ciğerlerine yetmiyormuş gibi hissediyor ve daha çok nefes almak istiyordu Baekhyun.
Islak vücudunu umursamadan öksürüklerle sarsılarak küvetten çıktı ve odasına doğru yürürken kayan ayağı yüzünden soğuk fayanslara sert bir şekilde düştü. Öksürüklerinin arasından büyük bir çığlık atmıştı. Canı çok yanıyordu çünkü.
"Siktir!" canı gerçekten çok fazla yanıyordu.
Bir süre düştüğü yerde öylece durdu Baekhyun. Zeminin soğukluğu içine işliyordu.
Her zaman sadece kendimi düşünmüş olan bencil benSenin kalbinden geçenleri bile bilmeyen kalpsiz ben
Buna ben bile inanamıyorum, böyle değişmiş olmama...*
Baekhyun değişen şarkının sözlerine odaklandı bir anda. Şarkı sanki kendisini anlatıyor gibiydi. Baekhyun bu kadar değişmiş olmasına inanamıyordu. Eski halinden eser yoktu.
Doğruldu ve ağrıyan kalçasıyla odasına doğru yürüdü. Aynasız dolabının karşısında bulunan yatağına oturdu ve bir süre beyaz dolabı inceledi. Bomboş hissediyordu. Ne ölebiliyordu ne de yaşamına devam edebilecek hali vardı. Arada sıkışıp kalmıştı Baekhyun.
"Korkak bok parçası!" diye tısladı kendi kendine. Ardından kalkıp dolaptan bol tişörtlerinden bir tanesini ve altına da şortunu çıkarıp ıslak vücuduna geçirdi. Yatağına uzandı ve şarja taktığı telefonunu eline aldı. Aramalar kısmına girip Kyungsoo'nun adını buldu ve üzerine basıp telefonu kulağına götürdü.
Kyungsoo açmadıkça Baekhyun aramaya devam etmişti ama hiçbir aramasına cevap alamamıştı. En sonunda telefonu komodine salladı ve kafasını yastığına gömüp gözlerini kapattı.
Kyungsoo sürekli aklında olduğu için uyuyamıyordu. Bunun için yatakta tekrar doğruldu ve telefonunu geri eline alıp bu sefer arkadaşına mesaj attı.
"İyi misin?"
"Seni çok merak ediyorum Soo."
"O piç sana bir şey mi yaptı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ILLEGALS
Fanfiction"Bir kere..." Chanyeol en sonunda konuştu. Boğazını temizledi ve devam etti. "Bir kere sarılabilir miyim?" titreyen sesiyle zar zor konuştu. Baekhyun'un kalbi biraz daha acımıştı. Gülümsediğinde kalbi biraz daha acırken kollarını açtı ve büyük beden...