11

291 23 19
                                    

İçinize kurt düştüğü zaman midenizin bulandığını hissedersiniz. İçinizi huzursuz eder ve yayılarak bütün vücudunuzu ele geçirir. Kurt küçüktür ama içinize girdiği anda mahveder sizi. Ne yapacağınızı bilemezsiniz, ne diyeceğinizi ya da aklınıza gelen onca şeyden hangisini mantıklı bulacağınızı, içinizi nasıl rahatlatacağınızı... Her şey muallak kalır ve siz huzursuz olursunuz.

İçine düşen kurt Baekhyun'u huzursuz ediyordu. Kyungsoo'nun mutlu olmasını deli gibi istiyordu bir yanı fakat gerçekten mutlu olduğunu görürse ne yapacağını bilemiyordu. Bu his midesine büyük bir ağırlık oturmuş gibi bir histi. Hem arkadaşının mutlu olmasını istiyor hem de onsuz mutlu olmasını istemiyordu. Bu kadar bencil miydi gerçekten? Yanında mutsuz olmaktansa onsuz mutlu olmak iyiydi ama neden bu kadar yıkılmış hissediyordu Baekhyun? Çektiği vicdan azabı boşa gidecek diye korktuğu için mi, kaybedecek hiçbir şeyi tamamen kalmayacağı için mi yoksa Kyungsoo tamamen ondan gittiği için mi?

Baekhyun derin bir nefes alıp telefonu yanına koydu. Masada duran birayı alıp açtı ve içmeye başladı. Boğazını yakan sıvıyı her yuttuğunda midesi biraz daha bulanıyordu. Gözlerinden akan yaşlar biranın asidinden dolayı olmalıydı, ağlıyor olamazdı.

"Sen iyi misin?" Baekhyun gelen soruyla birlikte bira kutusunu ağzından çekti ve başını olumlu yönde salladı. Midesinde hissettiği hareketlenme ile yerinden kalktı fakat sendelemişti. "Hey!" çocuk panikle seslenirken Baekhyun adımlarını hızlandırıp lavaboya çıktı ve banyoya girip klozete çöktü. Midesine biraz önce giren her şeyi öğürerek çıkarttı. Günler sonra yediği tek şey de midesinde durmamıştı.

Midesindeki her şeyi çıkardıktan sonra yorgunlukla sırtını yere yasladı. Soğuk fayans sırtını üşütürken gözlerini kapattı ve bir süre öylece durdu.

Ne kadar süre orada kaldığını bilmiyordu fakat bir süre sonra yavaşça doğruldu ve lavaboda elini yüzünü yıkadı. Banyodan çıkacağı sırada kapıda büyük bir bedenle karşılaştı. Bu kocaman çocuk tereddütle yüzüne bakıyordu. Neden ona karşı sürekli böyle baktığını anlayamıyordu. "Y-yardım etmemi ister misin?" gelen soruyla ne kadar kötü görünüyor olabileceğini düşündü. Ardından başını olumlu yönde salladı. İtiraz edecek gücü yoktu.

Çocuk Baekhyun'un koluna girdi ve Baekhyun'un yönlendirmesiyle yatak odasına girdiler. Baekhyun kendisini yatağa atarken çocuk ne yapacağını bilemez bir halde yüzüne baktı. "Üzerimi değiştirmem gerek sanırım," diye lafa başladı Baekhyun. Üzerindeki kıyafeti mahvolmuştu. "Dolabımın sağ tarafında," diyerek parmağını uzattı ve çocuk hızla dolaba gidip eline gelen ilk şeyi aldı. Baekhyun üzerindeki kirlenmiş kıyafeti çıkarttığı sırada yatağın çöktüğünü hissetti. Çocuk Baekhyun'un vücudunu gördüğü anda büyük olan gözleri daha da büyümüş fakat çaktırmamaya çalışmıştı.

Çocuğun elinde gevşek bir şekilde tuttuğu sweatshirtü aldı ve hızla üzerine geçirdi. Çocuk şok olmuş bir halde durmaya devam etti. O kadar mı kötüydü gerçekten?

"Ee b-ben, s-sen iyiysen artık g-gideyim." diyerek konuştu sonunda. Başını olumlu yönde salladı Baekhyun. Çocuk hızla kalkarken Baekhyun oturmaya devam etti. Uzun olan kapıdan çıkacağı sırada Baekhyun "Şey," diye konuştu. Çocuk duraksayıp Baekhyun'a döndü ve diyeceğini dinledi. "İki gün sonra Seggler'ın kutlamasına gitmekte ciddi miydin?" diye sordu Baekhyun. Oraya tek başına gidecek ne cesareti ne gücü vardı. Kyungsoo'yu çok özlemişti ve elindeki fırsatı değerlendirmek de istiyordu.

"Gitmek isterim," diyerek gülümsedi çocuk. Kıvrılan dudaklarıyla yanağındaki gamze ortaya çıkmıştı. Baekhyun ne diyeceğini bilemeyerek başını aşağı yukarı salladı hafifçe. Çocuk da aynı şekilde başını aşağı yukarı salladı ve gitmek üzere arkasını döndü. Baekhyun ise yatağa yattı ve tavanı seyretmeye başladı.














ILLEGALSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin