"Huzur bu kasabanın kalbiydi ve mermi o kalbi deldi."31 Aralık 2017-Pazar
Genç kadın arabasından indiğinde karın şiddetini arttırdığını farketti. Montunun şapkasını biraz daha sıkıp, etrafı incelemeye başladı. Karşısındaki binayı gördüğünde aklına son cinayet soruşturmasında yaşadıkları geldi. Gözlerini sıkıca yumdu.
" O soruşturma benim hakkımdı... "
Haksızlığa uğradığını düşünüyordu genç kadın.. Emeklerinin yerle bir olduğunu...
Gözlerini açtığında karşısında, soruşturmayı kaptırdığı meslektaşını gördü. İki genç kadın birbirlerine havadaki soğukluğun da ötesinde soğuk bakışlar atmaya başladı. Çağla isimli bu genç kadın, son cinayet soruşturmasında katil olarak öne sürdürdüğü kişi konusunda doğru tahmin yapmıştı.
" Merhaba Mira. Anlaşılan sen de Adil Müdür'ün yanına geldin. Hani eğer ortalıkta yeni bir cinayet arıyorsan, merak etme ortalık şuan çok sakin..."
" Merhaba Çağla. Adil Müdür beni özel olarak çağırdı diye biliyorum. Yeni bir cinayet arayaşında da değilim, o zaten beni buluyor." Mira adımlarını, Çağla'ya biraz daha yaklaştırdı. Kulağına doğru eğildi.
" Bizim mesleğin sırrıda budur. Sükunet ölümün kollarına en erken koşanıdır. " dedi fısıltıyla ve genç kadının gözlerinin içine baktı." Ve de en yakın arkadaşı. "
Çağla adımlarını geriletti. İçini ürperten şey, karın soğukluğu değil, genç kadının söyledikleriydi." Bu kadar durduğum bile fazla. Özellikle sürekli hata yapmaya meyilli bir dedektifin (!) yanında durmak saçma olur." Çağla, Mira'yı geçip arabasına doğru ilerlemeye başladı.
" Hangimiz hata yapmaya meyilli değiliz ki? En iyi ve hain hataların senden çıktığını ikimizde çok iyi biliyoruz. " Mira'nın vurguladığı ''ikimizde" sözcüğü, Çağla' nın gözlerindeki gerginliği ortaya çıkarıyordu. Çağla son bir defa genç kadına baktı ve ardından arabasına binip, gözden kayboldu.
***
Mira hızlı adımlarla Adil Müdür'ün odasına doğru ilerliyordu. Ancak bu hızlı adımları acelesinden değil, üşümesine engel olmak içindi. Müdürün odasına geldiğinde kapıyı ilk tıklayışıyla içeriden "gel" sesini duydu.
Adil Müdür önündeki dosyaları okurken Mira'yla göz göze geldi. Yaşlı adamın yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Son cinayetle beraber genç kadına olan bu güveni de biraz olsun sarılmıştı. Bu güvensizlik yalandan dolayı oluşmamıştı aslında. Adil Müdür, Mira'ya katili bulmak konusunda koşulsuz güveniyordu. Bu gerçekleşmeyince yaşlı adamın güvenide sarsıldı.
" Hoşgeldin Mira. Geç otur şöyle."
Mira koltuklardan birine oturdu. Şapkasını düzeltip, montundaki kar tanelerini temizledi hızlıca. O an kar taneleri pek bir önemsiz görünüyordu genç kadın için. Bilemezdi ertesi gün ıssız bir yerde, kan izlerinin arasından kar tanelerine ulaşmaya çalışacağını...
Kar taneleri sana vahşetiyle gelecek...
İkisi bir süre son zamanlardaki meseleleri konuşsalarda, konu her türlü son cinayet soruşturmasına gelecekti. Mira artık bu konuyu konuşmak, hatta duymak bile istemiyordu. Adil Müdür durumu farketmişti. Yinede bu genç kadına tavsiyelerde bulunmak istiyordu.
" Bak Mira. Tamamiyle senin iyiliğini düşünüyorum.. Bir süre kafanı dinlemek senin için de iyi olmaz mı? En azından ablanın yanına git yılbaşında ha, olmaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI KAR
ActionBir kış günü, etraf kar altında, hava buz.. Bembeyaz kar, insanın ruhunu cezbediyor, adeta onu masumiyete çağırıyor.. Ancak yine bir kış günü o bembeyaz kara bir çift kan izi bulaşıyor ve kar kırmızının en acımasız tonuna bürünüyor... O karları mas...