1.1

2.5K 242 179
                                    

Multideki şarkı: Perdenin Ardındakiler / Hatıralarım

Yorumlarınızı aynı zamanda görüşlerinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar.

'16.08 - 03.12.19'

"Tamam Kaan anladık, evleneceksiniz ama bu yüzden de sürekli yanımızda olmana gerek yok anacım. Biraz rahat bırak bizi be." Çok açık bir dille Kaan'ın burada olmasından şikayetçi olduktan sonra Kaan beni hiç umursamayarak Filiz'in o güzel yanaklarını öpmeye devam etti.

İçimde bir kusma güdüsü, aslında daha çok 4XL büyüklüğündeki kıskançlık yanaklarımı kızartıp saçlarımı kabartırken kudurmak üzereydim. Şayet ben, lanet giresice bir tatlılığa sahiptim fakat önümde sıra olan taliplerimi göremiyordum, yoksa ben düşündüğüm kadar tatlı ve harikulade değil miydim?

"Kudurma Avza, senin sevgilin yok diye kıskanıyorsun sadece." Uyuz bir şekilde Kaan konuştuğunda daha fazla sinirlendiğimi hissettim. Mezuna kalmam yetmiyormuş gibi bir de evde, her fırsatta bahsettiğim gibi, kız kurusu formunda kalıyordum. Kesinlikle hayat bana en alasından rest çekmişti ve tökezlediğimi gördükçe 'Bu daha hiçbir şey, bunlar iyi günlerin. Hahayt!' diyordu.

"Allah'a şükür sevgilim var yoksa ne yapardım ben, nasıl baş ederdim bunlarla?" diyerek yakınan biricik arkadaşım Sude'ye ben, Elif ve Gözde kıstığımız aynı zamanda da nefretimizi işlediğimiz gözlerimizle bakıyorduk. Tabii ki bakacaktık, hayır yani bu devirde ben daha kendime güvenemezken bunlar nasıl birine güvenip de sevgili yapıyorlardı anlamıyordum.

"Zirve tek kişiliktir anacım, ben yalnız bir kovboyum. Bu yüzden kafam rahat yoksa elimi sallasam ellisi, götümü başımı açsam iki yüz elli beşi yani." Masadaki herkes bir anda gülmeye başladığında sinirle homurdandım, ne var canım? Tabii ki öyleydi, zaten ben hep imanlı ve hanım hanımcık bir kız olduğum için kaybediyordum.

"Ben size bunun Türkçe mealini yapayım arkadaşlar. Yazar burada; 'Benim aşırı kıskanç abim, aynı zamanda da onun yan çarı olan erkek bir erkek kardeşim var. Götüm yemiyor, ileride de elim ayağım tutmaz diye girmiyorum bu işlere,' diyor ama biz yine de okunuşuna değil, yazılışına inanmış gibi yapalım. Fakir sevindirmek sevaptır sonuçta." Rezil bir kız olan Sude yalan yanlış şeyler söylerken fazlasıyla sinirlenmiştim. Hayır yani, kötü bir kız olmayayım diyordum ama bu çirkefler resmen beni zorluyordu.

"Alakası bile yok, abimden korkmuyorum ben. Hatta onun canını alırım canını, tek yumrukta Allah'ıma kavuştururum onu." Hepsi ilk başta kahkahalar içerisinde ardından da yavaş yavaş sönen suratlarıyla bana bakarken ortamdan yayılan pis kokular burnuma gelmeye başladı.

"Ne oluyor be, niye cin görmüş gibisiniz?" Kaan yavaşça çenesinin ucunu arkamı gösterecek şekilde kaldırdı. Bakışlarımı arkama çeviremezken sakince masaya doğru eğildim ve masanın yüzeyine yapıştım. Dudaklarımı 'Abim arkamda mı?' der gibi oynattığımda hepsi başlarını sallamıştı. Tam o sırada yumdum gözümü ve açtım ağzımı.

"Bak abi, eğer bana en ufak bir zararda bile bulunursan annemin arkadaşları için yaptığı pastayı hoşlanıyor gibi olduğun kıza götürdüğünü söylerim." Hızla arkamı dönüp gözlerimi açtığımda karşımda hayvan gibi sinirli ama çok fazla sevdiğim abimi görmeyi bekliyordum fakat umduğum gibi olmadı. Şayet karşımda abimi geçtim hiçbir insan formu bile bulunmamaktaydı.

"Sizler çok aşağılık insanlarsınız, hepinizden tiksiniyorum." Bir Komutan Logar gibi onlara tün öfkemi kustuğumda sakinliğimi bir nebzede olsa elimde tutmaya çalışıyordum. Peki başarabiliyor muydum, haşa canım ne başarabilmesi yani?

Meet the Music | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin