Tüm Türkiye'yi bir anda etkisi altına almış bir müzik uygulaması: Meet the Music.
Bir ay deneme sürecinden sonra en fazla dinlediğin şarkıya göre on kişiden oluşan bir konuşma grubuna girdiğin büyük bir sosyal platform olan bu uygulama 'Benzerlikler...
Bölüme geçmeden önce kendi reklamımı yapmak istiyorum şekerler.
Burada beni takip eden sizlerin yeni hesabımı da takip etmesi beni çok sevindirir.
beatriceyorgunHesap bu; bir hikayem de yayımlanmış durumda. Meet the Music nasıl sizi eğlendirip mükemmel bir ruh hâline sokuyor ve düşünmekten uzaklaştırıyorsa bu hikaye o kadar düşünmeye itiyor ve yoğun bir melankolinin koynuna bırakıyor sizi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Eğer Tanrı sana bir misafir gönderirse onu içeriye almalısın." Elime aldığım kitabın ilk cümlesiydi bu. Kitabın adı 'Ölü Kadının Sanrıları', komik. Bir ölü, sanrı görebilirmiş gibi ya da sanrılar bizi öldürebilirmiş gibi.
Tak, tak, tak...
Tanrı, mesajımı bu kadar çabuk almış olamaz. Kapım şu anda çalınamaz.
~
○ClayBruss: • Ben geldim Fiona,
• Senin için.
●FionaSindy: • Hoş geldin, Clay.
• Biz de seni bekliyorduk.
Bu hikyenin kapağı ve tanıtımı, bakarsanız ve dediğim gibi yeni hesabımı takip ederseniz çok sevinirim.
●●●
Multideki şarkı: Kolpa / Nasıl Öğrendin Unutmayı?
Yorumlarınızı, görüşlerinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın.
(sınır 50 oy)
İyi okumalar.
'22.18 - 10.06.20'
Belime sarılarak beni kendine çeken kolla huzursuzca homurdandım. Dün sabaha karşı uyuduğumuz için şu an uyanmak dünyanın en zor şeyiymiş gibi geliyordu. Eğer uyanırsam tüm güzelliğimle dünyaya bir güneş gibi açardım ama uyanmak istemiyordum. Belime bir kol daha dolandığında gözlerimi aralayarak önce sağa ardından da sola baktım. Betül'le Elif beni aralarına alarak sıkıştırmış, kollarını da üzerime atmıştı.
Kaşlarım istemsizce çatıldı, dudaklarım büzüldü. Kürşat'la birlikte uyumak için elimizden gelen her şeyi yapmıştık ama abimi ikna edememiştik. Hatta öyle istememişti ki bu durumu, kendi bile Gizem'le uyumamıştı. Beni Elif ve Betül'le aynı odaya, Gizem, Gözde'yle Berna'yı bir odaya ve Lavin'i de abisinin yanına yollamıştı. Kürşat'la uyumamam dışındaysa güzel bir gece geçirdiğimizi rahatlıkla söyleyebilirdim.
On iki gibi eve geldiğimizde kapıyı bize Barkın açmıştı, gözleri hepimizin üzerinde gezindiğinde ilk olarak Elif ve Elif'in hemen yanında duran Anıl'a öldürücü birkaç bakış atmıştı ama bu çok kısa sürmüştü çünkü aramızdaki yeni yüzü hemen fark etmişti. Benim küçük abaza gibi gözüken ama aslında aşırı düzgün bir karakteri olan erkek kardeşim Lavin'i gördüğünde, her ne kadar havasından ödün vermese ve kıza üsten üsten baksa bile, ağzının suyunun aktığını ben o suyu görmesem bile anlayabilmiştim.
