5.Bölüm

231 14 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hakan'ın hoparlörden konuştuğunu, Sevda'nın da beni dinlediğini biliyordum. İşte şimdi tam zamanıydı ona olan gerçek aşkımı haykırmanın.. Ama yapamadım işte. Susup kaldım öylece. Zaten kısa bir süre sonra kapandı telefon. Son hız çiftlik yolunda ilerlediğimde, biraz ileride oto yıkamaya getirilen aracı gördüm ve daha da hızlandım. Ancak yetişemedim. Hızlı bir şekilde ağaca vurmasıyla birlikte yitip gitti bütün umutlarım..

Arabadan inip öylece bakakaldım, yutkunamadım bile. İlk şoku atlattıktan hemen sonra koşar adımlarla, iyi olmasını dileyerek arabanın yanına gittim. Gözüm ne Hakan'ı ne de başka bir şey görüyordu. Direkt olarak Sevda'nın kapısını açtım. Biraz sersemlemişti ama yavaş yavaş kendine geliyordu. Kafasını bana çevirdiğinde korku dolu bakışları içime işlemişti. Emniyet kemerini çıkardığımda bana tutunarak zar zor çıktı arabadan. Sımsıkı sardım kollarımı zarif bedenine. Saçlarını sevdim, öpücükler bıraktım. Kokusunu doya doya çektim içime. Gözlerinin içine baktım, tekrar tekrar sarıldım ona. Birini kaybetme korkusunu ilk defa bu kadar derin yaşıyordum..

"İyi misin? Hı? Var mı bir şeyin?"

"Çok korktum."

"Tamam, geçti. Bak buradayım ben, yanındayım artık. İyisin, iyiyiz." o sırada da Hakan, gülerek arabadan çıktı. "Bundan sonra uzak duracaksın Sevda'dan. 5 metre yanına yaklaştığını görürsem yakarım seni." dedikten sonra Sevda'nın elini tuttum, beraber hızlıca uzaklaştık oradan.

"Nereye gidiyoruz."

"Bilmem. Sen nereye istersen. Köşke götüreyim mi seni?"

"Lütfen.. Lütfen bana bunun da bir oyun olmadığını söyle. Beni kendine inandır, yalvarırım Arslan."

"Gel.. Gidelim hadi."

"Hakan'ı burada böyle bırakmayalım, çok içmiş. Başına bir şey falan gelir."

**

~Sevda~

~Sevda~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Her ne kadar yaşadığım korkuyu dışa vurmamaya çalışsam da saklamak çok da mümkün değildi. Büyük bir kazayı küçük sıyrıklarla atlatmıştık. Ama kızamıyordum Hakan'a. Fazla üstüne gitmiştim, şirketten o şekilde dışarı atılmayı gururuna yedirememişti belki de. Sözlerinde haklıydı. Ne zaman birine yardım etmeye çalışsam her şeyi mahvediyordum, elimi neye atsam bozuyordum.. Halbuki tek isteğim iyi bir şeyler yapmaktı. Hayatımda hiçbir şeyi düzeltemediğim gibi Arslan'a attığım her adımda ona daha da uzak düşüyordum.

FEVERAN | ZeyKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin