**
Yeni ZeyKer hikayesi DERİN ilk 3 bölümüyle yayımda. Profilimden ulaşabilirsiniz. 🥰
**
Yine de onu görmeden yapamıyordum işte. Kalbime söz geçirmenin imkanı yoktu. Ben Sevda'yı deli gibi özlüyordum. Uzaktan da olsa görmenin iyi geleceğini bildiğim için evinin önüne gittim. Tam o sırada dışarıya çıkınca beni görmesin diye bir ağacın arkasına saklandım. Hızlı adımlarla etrafına baka baka yürürken oldukça telaşlı gözüküyordu. Peşine takıldığımda eski bedestenin bahçesine girdiğini gördüm. Çok zaman geçmeden gelen silah sesi yüreğime inmişti resmen. Tüm gücümle koşarak oraya gittiğimde yerde yatan Hakan'ı ve hemen yanı başında duran Sevda'yı gördüm.Beni fark ettiğinde şaşkınlıkla bakan gözleriyle beraber kafasını hayır anlamında salladı. Ayağa kalktığında geri geri birkaç adım attı ve kafasını ellerinin arasına aldı. Elleri öyle bir titriyordu ki.. Çevreden silah seslerini duyup da gelenleri fark ettiğimde koşar adımlarla Sevda'nın yanına gittim. Bizi kimsenin göremeyeceği bir duvarın arkasına saklandık.
"Ben yapmadım.. Ben yapmadım." diyordu şoka girmiş bir şekilde. Elimle ağzını kapatıp zar zor susturabilmiştim.
"Şşş.. Bağırma, yavaş. Duyacaklar şimdi. Bırak şu silahı, ver." kitlenmişti resmen, silahı bırakmıyordu. Çekiştirerek almayı başardım. "Ne yaptın sen Sevda? Mahvettin her şeyi."
"Bak.. Bak n-na-nasıl gözüktüğünün farkındayım ama.. Ama ben yapmadım Arslan. Yemin ederim sana. İnanıyorsun değil mi?"
"Buraya geldiğini gören biri var mıydı? Baktın mı etrafına?"
"Yolda bir midyeci vardı.. Çöp toplayan bir çocuk.. Sonra.. Bisikletli kız. Hı bir de bakkalcı amca."
"Çok güzel, görmeyen bir Zeki Müren kalmış zaten. Şimdi kimseye görünmeden evine gidip yatıyorsun. Kimseye bahsetmiyorsun bu olanlardan. Tamam mı?"
"Sen.. Sen yoksa bana inanmıyor musun Arslan?"
"Sevda, git dedim. Hemen git, kaybol. Yok ol gerekiyorsa. Yapabiliyorsan yerin dibine gir, ben çık deyinceye kadar da çıkma. Ben halledeceğim burayı. Hadi git, hemen."
"Ölmeyecek.. Ölmeyecek değil mi? Bir şey söylesene Arslan. Ölemez."
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEVERAN | ZeyKer
RandomBir Eylül akşamı yeniden açıldı yarım kalan, acı, intikam, hırsla dolu o soğuk defter. Ve o akşam anladım ki, ne ben, ne de o yeni bir hikaye yazabilmişti kendine. İkimiz de geçmişte takılıp kalmıştık, hapsolmuştuk bir umut arayan virane hayatlara...