Uzun bir zamandan sonra Çiçek'in sesini duymak çok iyi gelmişti bana, dünyalar benim olmuştu sanki. Sürekli vitrinin önünden geçerken gördüğüm, sahip olmak istediğim uçurtmayı almış kadar mutlu olmuştum. Dünyanın en masum çocuğu ben olabilirdim. Bir şey olacak da Çiçek kırılacak diye gözünün içine bakıyordum. Sesini duydum diye mutlu olacak kadar masumdum. Kim derdi ki yıllar sonra vicdansızın biri olup da onun canını yakmayı isteyeceğimi?Çiçek'le o kadar çok eğleniyorduk ki. O gelmeden çok sıkıcı olan hayatım, şimdi bir lunaparka dönüşmüştü. Günler geçmek bilmezken artık bir anda akşam oluyordu. Bir oyuncağımız bile yoktu ama biz gecenin karanlığında dahi eğlenmeyi biliyorduk. Biraz çiçek toplayıp kazandığım 5 lira ile ekmek aldım ve gerisini kumbaraya attım. Bir sürü param olmuştu artık, Şahin Abi sayesinde aileme de kavuşacaktım. Kulübede oturmuş Çiçek'in gelmesini bekliyordum ama hava çoktan kararmıştı ve o hiç bu saate kadar dışarıda kalmazdı. Daha fazla beklemeden büyük bir telaşla dışarıya çıktım ve her yerde onu aramaya başladım. Kesinlikle başına bir şey gelmişti.. Çok geç bulmadan onu bulmam lazımdı. Kasabanın altını üstüne getirdiğimde eski bir deponun yanından geçerken küçük bir çocuğun ağlama seslerini duydum. Koşar adımlarla içeriye girdim. 2 tane kocaman adam, Çiçek'i aralarına almışlar ve hırpalıyorlardı.
"Çıkar ver paraları çabuk. Senin gibi çocuklarda ne paralar oluyor, bilmiyoruz sanki. Hadi!"
"Para falan yok onda. Bırakın." diyerek onlara doğru koşmaya başladım. Birinin elini ısırırken diğerinin kafasına da yerde bulduğum sert cismi fırlattım. "Koş Çiçek, hıphızlı olmamız lazım." elinden tuttum ve son gücümüzle koşmaya başladık. Ormana doğru gittiğimizde peşimizde kimsenin olmadığını fark edip duraksadık. "Yoruldun mu?"
"Hı hı.." dedi korku dolu gözleriyle.
"Bu 2 oldu. 2.kez kurtardım seni. Yine süper kahramanın oldum. Ben gelmesem de sen kurtulurdun ama olsun. Az kaldı Çiçek.. Bizim de bir ailemiz olacak artık. Kimse bir şey yapamayacak bize. Bir sürü oyuncağımız olacak."
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEVERAN | ZeyKer
RandomBir Eylül akşamı yeniden açıldı yarım kalan, acı, intikam, hırsla dolu o soğuk defter. Ve o akşam anladım ki, ne ben, ne de o yeni bir hikaye yazabilmişti kendine. İkimiz de geçmişte takılıp kalmıştık, hapsolmuştuk bir umut arayan virane hayatlara...