Özgürlüğüne kavuşmayı hayal eden bir kuş gibiydi şimdi kalbim. Kapana sıkışmıştı sanki, dönüp dolaşıp bir kafesin içine girmişti. Olan biten her şeyin sorumlusu bendim aslında. Sahip çıkamamıştım sevgime. Ama bunu kabullenmek çok zordu. Hatanın en büyüğü bendeydi belki, ama kesinlikle suçlu olan tek kişi ben değildim. Bir şeyler olmuştu, güzel giden bir ilişkiyi ilerletememiştik, ayrılığı da becerememiştik, aşkımızı yaşamayı da.. Geçmiş bırakmıyordu benim peşimi. Hata üstüne hata yapmaya devam ediyordum. Unutamıyordum. Geleceğe umutla bakamıyordum ben..
Işığını arayan bir mum gibi eriyordum sessiz ve ağır ağır. Öyle soğuktu ki içim, ancak bu yanmama engel değildi. Atımın üzerinde, her bir karışı bana ait olan kasabada dolaşırken huzurumu arıyordum aslında. Dostluğu, kardeşliği, sevgiyi, aşkı, mutluluğu arıyordum bir daha hiç kavuşamayacağımı bilsem de..
"Çok güzel bakıyorsun kızıma. İyileşiyor yavaş yavaş. Hakkın ödenmez Soner." diyerek atın üzerinden indim ve yelesinden öptüm.
"Estağfurullah abim. Senin bu kasabada yaptıklarından sonra lafı bile olmaz."
"Eyvallah."
"Yeni duyduk. Toprakları parça parça satışa çıkarmışsın. Gitme be abi.. Bizim sana ihtiyacımız var."
"Gitme vakti geldiyse, kalmanın bir anlamı yoktur kardeşim.. Burası iyi gelmiyor artık bana."
**
~Sevda~
Apar topar kovularak gittiğim bu kasabaya, şimdi her şeyini kaybetmiş ama yine de dimdik durmayı başarabilen genç bir kadın olarak dönüyordum. Endişelerim vardı, karamsarlığa düştüğüm zamanlar oluyordu ama korkmuyordum.. Çünkü kaybedecek hiçbir şeyim kalmamıştı. Yalnız başıma çıkacağım bu yolculuğun henüz çok başındaydım. Hüzün de vardı bu yolculukta, sevinç de.. Ancak tek bir şekilde aradığım o gerçek mutluluğa ulaşabilirdim. Yaşadıklarımı, bana yaşatanların da yaşamasını sağlayarak.. Bundan öte biri değildim artık ben. Canımı yakanların canını yakmak isteyecek kadar çaresiz ama bir o kadar da güçlü..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEVERAN | ZeyKer
RandomBir Eylül akşamı yeniden açıldı yarım kalan, acı, intikam, hırsla dolu o soğuk defter. Ve o akşam anladım ki, ne ben, ne de o yeni bir hikaye yazabilmişti kendine. İkimiz de geçmişte takılıp kalmıştık, hapsolmuştuk bir umut arayan virane hayatlara...