6.Bölüm

1.6K 48 17
                                    


Selaammm uzun baya uzun ve tekrar uzun bir süreden sonra geldimmmm umarım severek okuyacağınız bir bölüm olur bu arada yazım hatalarım olursa mazur görün yeni telefon aldığım için alışık değilim klavyeye tekrardan iyi okumallaarr 🤍
Başladığınız tarihi de yazar mısınız 🙏
 

Oy verip düşüncelerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum 🤍

                                      ♧♧♧

Sabah gözlerimi araladığım da kendi evim de odamdaydım saate baktığım da 6:30'du yani daha bir buçuk saatim var kalkıp duşa girdim bu sırada aklım hala dün olanlardaydı Aren beyle kumsal da sarılarak uyumamız.. Of hera of ya ne kadar aptalsın nasıl kalırsın orda kendime söyleyene söylene banyodan çıkıp odama ilerledim o sıra da karşıma Ayşegül çıktı

"Ayy Heraa! Dün cenker beyle sarılarak kumsal da uyumuşuzz sen de Aren beyle kız varya sende az değilsin he"  omzuma hafiften vurup kıkırdadı

"Ayşegül bir de bana laf yetiştiriyorsun kim bilir nasıl rezil oldum hem buraya nasıl geldik biz hatta ben?"

"Aren bey getirdi seni yani taşıdı odana kadar böyle yani"

Kafama hafiften vurdum şaka gibi  odama geçip dolaptan giyineceğim kıyafeti çıkarttım

İnce krem rengi bir kazak altına iste dizimin altında dar kesim kahverenginin tonlarında triko etek giyinip aynanın karşısına geçtim saçımı kurutup salaş bir topuz yaptım kendimi aşırı halsiz ve yorgun hissediyordum çantamı ve telefonumu alıp salona geçtim

"Ayşegül hadii çıkalım artık!!"  Ayşegül de gelince evden çıkıp yola doğru ilerledik bir taksi bulunca durdurup bindik

"Heraa dün çok  güzeldi yaa ben cenker aşkımın kolların da aman Allahımm"

Kahkaha attım "ay Ayşegül sende ya birazcık işine odaklan ya"

Huysuzca dudak büküp konuştu " sende çok sıkıcısın hera ya hep iş hep iş"

Yalancı bir tavırla dudağımı büktüm "kalbimi kırıyorsun ama"  Ayşegülün kollarını bana sarmasıyla güldüm

"Ayol tamam bir şey demedik hemenn de alınırmış" 

"Abla geldik." Taksiciye ücretini ödeyip indik şirkete (veya holding) girdik ben kendi odama Ayşegül ise kendi odasına geçti saate baktığım da 8:15'di on beş dakika geç kalmıştım off yandım şimdi direk mutfağa giderek aren beyin kahvesini hazırladım hızlı adımlarla odasına ilerledim ben tam kapıyı açıcakken açılmıştı ve elimdeki kahve birinin üstüne dökülmüştü

Kafamı kaldırdığım da bana kızgın bir Boğa gibi bakan Aren beyi görmüştüm işte şimdi geçmiş olsun hera..

" Aren bey ben çok özür dilerim yani ben aslında geç kalmak istemedim sabah şey olunca taksi trafik derken sonra kahvenizi de yapayim derken yaptım tabi yani aceleyle size getirirken kapıyıda siz açınca tabi ben şimdi yani yanlışlıkla istemeden döktüm.."  hızlı hızlı konuşurken bir an nefes almayı unutmuş olabilirim

SERSERİ PATRONUM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin