twenty seven

134 13 7
                                    

"Bunun işe yarayacağına emin misin?" diye sordu Travis.

Luke omuz silkti. "Daha önce yaramıştı." 

"Daha önce mühürlü değildi ama." diyerek Connor çıkıştı.

Luke iç çekti. "Acaba biraz izin verir misiniz?" Travis ve Connor geri çekilince Luke elini asansörün kapısına dayayıp gözlerini kapattı. Başta bir şey olmuyor gibiydi ancak ardından birden asansörün kapıları açıldı. Luke gülerek arkasını dönecekti ki birden dengesini kaybetmesiyle bir çift kol onu tuttu. 

Jason onu yere oturttu. "Çok güç harcadın, biraz dinlen."

"Hayır, ben iyiyim." diyerek yalan söyledi Luke. Percy tarafından bıçaklanmasının üzerinden iki gün geçmişti ve içtiği nektara rağmen hala zayıftı. Ancak yine de oraya gidip tanrılara kıçlarını kurtaran kişiyi göstermek istiyordu. 

-

Taht odasına vardıklarında tanrılar büyük bir tartışmanın içindeydi. İçeri girenleri görünce birden herkes şaşkınlıkla sus pus kesildi. Melezler kısa bir süre öylece dikildikten sonra Nico iç çekip konuşsun diye Jason'ı öne ittirdi.

Jason arkasındaki Nico'ya kötü bir bakış atıp boğazını temizleyip olayı anlatmaya başladı. Anlatması bittikten sonra Zeus gözlerini kısıp küçümseyerek Luke'a baktı. "Bizi sen mi kurtardın şimdi?"

"Evet." diyerek Luke gururla başını kaldırmıştı ki Thalia'nın bacağına vurmasıyla duruşu bozuldu. "Efendim. Yani evet efendim."

Hades kaşlarını çattı. "Bekle bir saniye... Kaç kişi dirildi tam olarak?"

"Baba ruhlarını geri almayı düşünmüyorsun değil mi?" diyerek Nico telaşla sordu.

Hades tam ağzını açıyordu ki Bianca araya girdi. "Lütfen baba."

Hades iç çekti. "Peki, bakarız." Oturduğu yerden kalkıp diğerlerine baktı. "Pekala, son birkaç ayda oldukça fazla zaman geçirdik. Sizi özlemeyeceğim." dedikten sonra birden kayboldu. Ardından diğer tanrılar da onu izlemeye başladı.

"Bekleyin!" diye çıkıştı Jason. Ancak tanrılara bağırmanın iyi bir fikir olmadığı kararına varmış olacak ki sesini sonra alçalttı. "Percy'i kurtarmak için bir şey yapmayacak mıyız?"

Hera umursamazsa baktı. "Melez olan sizlersiniz, siz ilgilenin."

"İşte tam olarak bahsettiğim buydu." Percy birden Hera'nın yanında belirip kılıcını Hera'nın tahtına savurdu. "Daima işlerini bizlere yaptıran ukalalardan başka bir şey değiller. Bunları hak etmiyorlar!"

Hera tahtın parçalanmasıyla ışıklar saçmaya başladı. Luke öndeki Jason'ı geri çekip üzerine kapandı. "Gözlerini koruyun!"

Dev bir ışık patlamasının ardından ufak tanrılar kaçışmaya başladı. Diğer Olimposlular da tahtlarını olabildiğince hızlı oradan götürmeye çalışıyordu. 

Jason başını kaldırdı. "O- O öldü mü? Nereden bildin?"

"Bir tanrının ölümünü ilk görüşüm değil." Luke onu bırakıp diğerlerine bakındı. Nico geçitler açıp diğerlerinin kaçmasına yardım ederken Thalia Artemis'e yardım etmeye koşuyordu. Luke küfredip o yöne gidecekti ki Annabeth gözüne takıldı. Bir yandan Ares ile savaşan Percy ile konuşmaya çalışıyordu ancak Luke kendini öldürteceğini biliyordu. 

Luke hızla öne atılıp Annabeth'i yakaladı. "Aklını mı kaybettin sen?!"

"Onu geri getirebilirim!"

"Percy öldü Annabeth. O Percy değil."

"Ama-"

Luke cevap beklemeden onu en yakındaki Nico'nun geçitlerinden birine ittirdi. Tam Thalia'ya doğru gidiyordu ki bir ışık patlaması daha oldu. Luke arkasına baktığında Ares'in tahtından artakalanlara baktı. Yutkunup Thalia'ya doğru gidiyordu ki onu gördü. Diğerleri gibi kaçmak yerine orada öyle durmuş kılıcını çekiyordu. Luke içinden küfretti. Onu görmezden gelip yoluna devam edebilirdi, o tüm hayatı boyunca öyle yapmamış mıydı? 

Luke durup ona döndü. "Öleceğini biliyorsun değil mi?"

Hermes ona döndü. "Ben kaçmam."

"Sen hırsızların tanrısısın, kaçmak senin göbek adın."

"Luke..." Hermes tahtları tek tek parçalayan Percy'e baktı. "Luke özür dilerim. Bunu sana yıllar önce söylemeliydim."

"Şuan sırası değil."

"Luke sen benim en sevdiğim oğlumsun."

Luke şaşkınla ona baktı. Hermes ona sarılıp saçlarından öptü. "Şimdi arkadaşlarını al, ben onu oyalarım."

"Hiçbir yere gitmiyorum." derken birden kılıcın mermere çarpma sesi duyuldu ve Poseidon'un tahtı büyük bir patlamayla yok oldu.

-

Thalia zorla yerinden kalktı. Her yeri toz kapladığı için ne bir şey görebiliyor ne de kulaklarında çınlama yüzünden bir şey duyabiliyordu. 

Zorla sendeleyerek ilerliyordu ki Jason'ı gördü. Percy Zeus'un tahtını yok edeceğinde önüne atlamış ve darbeyi kılıcıyla savuşturmuştu. Thalia ona durmasını bağırmayı düşündü ancak Jason'ın dikkatini dağıtmaktan korktuğu için vazgeçti. 

Onun yerine yardım etmeye karar verip uzanıp sadağından bir ok çekti ve Percy'e attı. Ok tam sırtına saplanacağı sırada Percy bir eliyle tuttu. Thalia kadar şaşırsan Jason'ın da bir anlığına dikkati dağıldı ve Jason onu tahta ittirip elindeki omzuna sapladı. Jason acıyla bağırınca Percy onu iyice tahta ittirdi. Jason ister istemez sırtını tahta yaslamak zorunda kaldı. Taht alev gibi yanmaya başladı. Zeus büyük ihtimalle kalıp savaşmak yerine tahta dokunacak kişiyi kül etmekte bulmuştu çözümü. Jason acıyla bağırırken Percy kılıcını Jason'ın karnına saplayıp kılıcın ucunu tahta saplanacak kadar ittirdi. 

Ağzına kanlar dolarken Jason ona baktı. "Percy... Lütfen..."

Percy uzanıp Jason'ın boğazından tuttu ve tahta yapıştırdı. Derken birden arkasından gelen darbeyle Percy refleks olarak döndü ancak kılıcı dolu olduğu için Hermes'in kılıcını eliyle yakaladı. Kılıç elini kesince Percy korkuyla ona baktı. Hermes'e bir tekme atıp Jason'ın karnındaki kılıcı çekip Hermes'in tahtına fırlattı. Mermerin parçalanma sesi gelirken Percy arkasına bakmadan koşmaya başlamıştı ki Thalia'nın oku ile burun buruna geldi.

"Thalia çekil önümden."

"Hayır."

Percy başını yana eğdi. "Pekala bunu sen istedin." diyerek onu Olimpos'tan aşağı ittirdi ve kendisi de peşinden atladı. 




Bu yazdığım en kötü bölümlerdendi herkesten özür dilerim... Hikayeye uzun zamandır yazmayınca paslanmışım. Normalde hikayeye baya uzun bir kurgu planlamıştım ama TOA 3 gelince Jason'dan sonra tüm moraller düştü iyice saldım. Bir ara hikayeyi silmeyi falan düşündüm ama kıyamadım. Şimdi en azından daha kısa bir şekilde final etmeyi düşünüyorum. Kısa derken bi 10 bölümü falan bulur sanırım belki 40'ta bitiririm ama daha erken de olabilir bilemiyorum. Ama güzel bir son yazmaya çalışacağım.

Bu arada diğer sürekli bölüm attığım hikayelerime bakarsanız da sevinirim :)

elysium | thalukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin