GEÇMİŞLER TUHAFTIR!

39 2 0
                                    

                 Muhteşem görkemli villanın bahçesindeki çiçekler ve ağaçlar soğuktan kurumuş yazı sabırsızca bekliyorlardı.Bahçedeki onlarca koruma durmadan devriye atıyor ellerindeki köpekler ise sürekli tetikte bekliyordu.Evin etrafı elektrikli tellerle çevrili olsa da yinede kapının önündeki korumalar dışarıdan da devriye atıyorlardı.Evin dışına göre içeride daha az kişi vardı.Buda sahibinin epey zengin idi.Evin içinde az kişinin olması ,içerideki sesin az olduğu anlamına gelmezdi.İçerideki bağırışma tek kişiden çıkıyordu.Adnan Soylu , kendi gibi olan oğlunu azarlıyor dün ki saldırının hesabını yeni soruyordu.Oğlu, Cem ise yine sesini çıkarmaktan çekiniyordu.Çalan kapıyı açmak için evin personellerinden biri kapıya doğru hareket etti.

-Ben sana ne dedim lan?

-Ama baba herif önüme atladı.

-Ulan hem ihtiyarı ez gebert hem de bana maval oku lan sen kendini mahkemedemi sanıyorsun pezevenk.

-Yok baba.

-O zaman ben hakim miyim lan bana sıkıyorsun?

-Özür dilerim baba.

-Bak hele bir de özür dilermiş.

Adnan Soylu, yumruklarını sıkıyor ve dişlerini ısırıyordu.Sinirden konuşunca ağızındaki tükürükler Cem'in suratına çarpıyordu.Kapıdan geleni gören Adnan Soylu,

-Gel Şehmuz gel.

-Ağam.

-Şehmuz sakın bana kötü bir haber verme.

-Ne zaman verdim ki Ağam.

Şehmuz doğru söylüyordu bu işte ve önceki işlerin tümünde hiç başarısız olmamış verilen emri harfi harfine yerine getirmişti.Adnan'ın en değerli adamı olan Şehmuz kaybetmeyi göze alamayacağı bir değerdi.Adnan Şehmuz'un omuzlarında tutup alnını öptü.Cem, kendini bileli Şehmuz'u kıskanmış babasından da gün geçtikçe soğumaya başlamıştı.Adnan,Cem'in yaptıklarını kendi yapmamış gibi ona kin ve nefretle bakıyor ve hep aşağılıyordu. Cem babasını sevmekten iki güzel söz biraz aferin duymaktan yavaş yavaş vazgeçiyordu.

Acar, hastahanedeki odaların birinin önünde Ali ile birlikte oturuyordu.Hakanın annesi içeride baygın yatıyordu.Doktorlar,şok geçirdiğini söylemiş dinlemesi gerektiğini belirtmişlerdi.Ali, Hakanın intihar edip etmediğini düşünüyor ancak yanıt bulamıyordu,

-Abi?

-Efendim Ali.

-Abi sence...

-Şimdi değil,Ali sırası değil.

Ali söyleyemediği cümleyi yuttu.Elindeki telefonla uğraşan Ali içinden bir şeyler mırıldandı.

-Ne, ne dedin Ali?

-Abi şu habere bak, İngiltere de bir aile yeni doğan çocuğunu vaftiz ettirmedikleri için tepki görmüş.

-Neden ettirmemişler ki?

-Galiba internette dolaşan şu video yüzünden.

-Evet izledim onu ben de.Papazın,elindeki çocuğa çok sert davrandığı video değil mi?

-Abi sen vaftiz oldun mu?

Ali, Acar ile alakalı çok şey biliyordu.Belki de bildiğini sanıyordu.

1986-MACARİSTAN

-Çağrınızdan doğan tek bir umuda çağrıldığınız gibi, beden bir, Ruh bir, Rab bir, iman bir, vaftiz bir, her şeyden üstün, her şeyle ve her şeyde olan herkesin Tanrısı ve Babası birdir.(Efesliler 4:4-6)

ACARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin