BİR TÜFEKTEN BAK BANA!

50 1 0
                                    

                   Saatler 03:49 u gösteriyordu.Kabil gecenin sessiz vaktinde evinden içeri yeni girmiş ve çok yorgundu.Dışarıda bu kadar kalmasının sebebi Mert'i Ankara'ya yollamak için yolcu etmesiydi.Kapıdan içeri giren Kabil,anahtarını kapının üstüne takıp kapıyı kapattı.Montunu çıkarıp kapının dibindeki askılığa asan Kabil,ayakkabılarını çıkarıp salona geçti.Salondaki koltuğa uzanan Kabil,bugün gittiği yeri düşünüyor Acar'ı düşünüyordu.Bir tuhaflık olduğunu adı gibi biliyordu.Gözleri birden karşı masadaki fotoğrafa gitti.Annesi,Babası ve onun küçüklüğünün olduğu fotoğrafa bakıp eskileri hatırlıyordu.

1995-İSTANBUL

Musa,Kabil'in doğumunda olduğu gibi hastahanede volta atıp duruyordu.Musa'nın eşi Keriman ise bir boş koltukta oturmuş kafası ellerinin başında ağlıyordu.Kabil,ameliyata alındıktan beri hala çıkmamış Ailesi ise durumun ne olduğunu hala bilmiyordu.Ameliyathanenin kapısı açılınca Musa ve Keriman hemen Doktorun yanına doğru koşmaya başladı.

-Doktor bey nedir durumu?

-Sakin olun durumu gayet iyi şuan ameliyattan çıktı.Değerleri gayet iyi sizde ziyaret edebilirsiniz.Ama çok yormak yok.

Musa ve Keriman bir kaç saat bekledikten sonra Kabil'in daha sonra alındığı odaya girdiler.Kabil yatakta yatıyor ve gözleri hala kapalıydı.Kabil'in dibindeki genç hemşire serum torbasına bir iğne enjekte etti.

-Merak etmeyin şimdi ayılır.Çok yormayın bir şey olursa ben dışarıdayım.

Keriman hemşireye dönüp,

-Teşekkür ederiz kızım Allah razı olsun.

Hemşire kız odadan dışarı çıkar çıkmaz Kabil gözlerini açtı.Musa ve Keriman,Kabil'in elini tutup tebessüm ediyorlardı.Kabil anne ve babasının suratını görünce şok oldu ve deliler gibi bağırmaya başladı.

-2,5,6,8,2,1,7,58,1000,25,78,96,45,789,123,47,20.

Anne ve babasının yüzüne baktıkça sayıları daha yoğun haykırmaya başlıyordu.

-2,5664,789,4512,78,78,89,02.

Annesi ve babası duruma anlam veremeyen tavırlarıyla,

-Doktor,doktor yok mu!

Kabil gözlerini nereye çevirse sadece sayı görüyordu.

-7,7,7,7,7,7,7,89,89,89,45,21,36,789,45621,45,65,25,35,78,58,95,20,10,10,10,23,58,78,63,4562+5698=10260.

Doktor içeri girdi.Musa ve Kerimanın dışarı çıkartan doktor Kabil'in başının ucundaydı.

-Kabil,kabil bak bir saniye bana bak.

Kabil'in dikkati doktora yoğunlaşmıştı.

-Bak şimdi sakin oluyoruz tamam mı?

Kabil konuşmaya devam etti.

-Bak şimdi sakin oluyoruz tamam mı cümlesinde 28 kelime var soru işaretini de katarsak 29,şu gördüğüm duvardaki saatin boyunun 2 cm fazlası o saat 31 cm,hemen yanındaki tablonun 29 cm eksiği,60 cm eder o da benim bir bacağımın boyu.

-Tamam Kabil sakin ol.

Doktor elindeki şırıngayı serum torbasına enjekte eder etmez Kabil'in gözleri kapanmaya başladı.

2018-İSTANBUL

Kabil koltukta çoktan uykuya dalmıştı.

Güneş pürneşe tavrıyla yeniden doğmuştu.Bulutsuz havada mavilikler içinde göğe hükmediyor insanların gözlerini alıyordu.Öğle vakitlerinde en tepede boy gösteren güneş,yine her yere ışık ve ısı saçıyordu.Acar,öğle namazını kıldırmak için Merkez Caminin şadırvanında abdestini tazeliyordu.Ellerini,ağzını burnunu çoktan yıkamış kollarını yıkamaya başlamıştı.Sağ kolunun dirseklerinden damlayan sulara bakan Acar,kan damlası gördü.Akan kanın nereden olduğunu bulmak için kollarına bakıyordu.

ACARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin