SON DİZELERDE TANIŞTIK!

32 2 0
                                    

            Ahi bey,dolunayın muazzam görkemine karşı koyamayıp gecenin karanlığında evinden dışarı çıkmıştı.Selma'sının mezarını ziyaret etmek istiyor ve çok geç olmadan bu ıssız ve karanlık gecede evine dönmek istiyordu.Eyüp mezarlığına 5 dakika mesafe uzaklıkta olan Ahi bey yine aşkını ölümsüz kılmak için heyecan ve mutluluk içerisinde nefes alıp vererek adımlarını büyük bir zevkle atıyordu.Boynunda Selma'sının ona hediye ettiği ve her onu ziyarete gittiğinde yanına götürdüğü altın kolyesi vardı.Elleri ve yüzü yılların getirdiği acıyla kavrulmuş gençlikten bir haber derisiyle yıllanmıştı.Ancak yinede güzel tebessümü insanın içini aydınlatıyor ve her bakışı umut veriyordu insanlara,yazılara,sözlere.Onun bu kadar yoğun duygusu yaşanmışlıklardan çok yaşanmışlıklara anlam ve değer yüklemesin dendi.Sokaktaki köpeğe,kediye kaybolmuş kuşa bile saygı duyan Ahi bey,Selmasını kaybettikten sonra kendinden başka herkesi düşünür olmuş anlamış kaybedilen ne varsa olgunluk yüklemiş meğer insana.Bir söz kadar keskin,bir yıldız kadar yalnız kalmış ama her zaman hayranlıkların odağı olmuştu.Ay parçası toprağın altında yatarken o üstünde harikalar yaratmış.Hala yazılarını,şiirlerini yayın evlerine gönderiyor ve gelen kazançları güvendiği vakıflara isimsiz paylaşıyordu.Bir kuruşunu bile almıyor,gençliğinin doyumunu yetişkinliğinde ve olgunluğunda hazmediyordu.Mezarlığa yaklaşınca içeri girebilmek için yolun karşısından geçen Ahi bey karşısındaki iki genci gördü.Gençler yüksek sesle konuşuyor ve ellerindeki gazeteye sarılmış biralarını yudumluyordu.Gençleri fazla önemsemeden uzak uzak yürüyen Ahi bey gençlerden birinin seslenmesiyle arkasına döndü.

-Şşşş dayı!

Ahi bey tebessüm ederek cevap verdi.

-Buyur evladım.

-Dayı bir yirmilik ateşle de yolumuza bakalım,harmanız be dayı.

-Tabi evladım.

Ahi bey elini cebine atıp,cebindeki paraları çıkardı.5 lira ve 2 buçuk lira parayı avucunun içinde genç çocuğa uzattı.

-Bu ne dayı 20 istedik de mi senden?

-Vallahi bu kadar var evladım.

Çocuklar Ahi beyin yalan söylediğinin düşünerek öfkelendiler.

-Bak amca bırak bu işleri,sen çıkar bakalım paraları.Senden insan gibi para istedik bak saygımızı bozdurma.

Ahi bey beyaz dişlerini göstererek güldü.

-Saygı,çoktan gitti zaten be evladım.

Arkadaki genç elindeki bitmiş biranın şişesini yere atarak kırdı ve Ahi beyin yakasına yapıştı.

-Sen bizimle dalga mı geçiyorsun dayı paran yoksa saat maat bir şey ver.

Diğer genç Ahi beyin ellerini arkasında sertçe birleştirerek mezarlığın girişindeki duvara yasladı.Ahi bey direnmiyor sakince öğüt vermeye çalışıyordu.

-Evlatlar yapmayın,ben bir garip adamım uğraşmayın,vicdan sahibi olun.

-Bak dayı sen bizi tanımıyon ha,biz GOP çocuğuyuz adamın anasını sikeriz.

-Gençler ağzınızı bozmayın,bırakın gideyim ben.

Gençlerden biri Ahi'nin ensesinde altın kolyenin zincirini gördü.

-Bak bak dayıma bak sen,bu ne he dayı ayıp değil mi bize param yok diyon altın kolye takıyon.

Ahi bey tedirginleşip kurtulmaya çalışıyordu.

-Lütfen delikanlı o kolye olmaz.

-Yok yok olur bal gibi olur dayı.Demi lan Cesur.

-Aynen kanka bunu biz Sedat abide bozdururuz en azından bir iki yüzlüğü var amk.

ACARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin