Bugün büyük gündü düğün vardı benim düğünüm hiç bi şeyi kendim seçmedim gelinliğim bile daha yoktu gelinliğimide Hacer anne göndericekti. Bundan sonra ne olacak çok merak ediyordum Mirza bana nasıl davranacaktı o evde neler yaşayacaktım? Tek şey biliyordum hiç bi şey eskisi gibi olmayacaktı. Mutlu olacak mıydım onuda bilmiyordum. Düşüncelerimden sıyrılıp kalktım duş aldım çıktım. Üstüme salaş bi şeyler geçirip mutfağa geçtim bu evde son günümdü avluda poşet vardı gittim yanına gelinliğim içindeydi. Bu sefer bi not yoktu ablama sordum
"Abla kim gönderdi gelinliği"
"Mirza sana göndermiş " dedi sırıtarak ablam belliydi gelinliği Hacer annenin seçmediği güzel olabilirdi ama çok kapalıydı kollarıma kadar dantel geliyordu boğazıma kadar da boynu vardı açık bi yer göremezsiniz herneyse giymek zorundaydı yapacak bi şey yoktu. Gelinliği odama çıkardım o sıra kuaför gelmiş odaya geçip saç makyaj yaptırdım makyaj yine abartı değildi saçımıda dağınık bir topuz yaptırmıştım odaya gidip gelinliğimi giydim ve duvağımı taktım davul zurna sesi gelmeye başladı. Ablam beni avluya indirdi. Kapı çalındı adettendir diye Baran kapıyı açmadı
"Kapı açılmıyor damat bey " kapıyı biraz araladı para vermesi için Mirza umursamadan para destesi uzattı şaşırmıştım o kadar vermesine Baranda kapıyı açtı kuşak bağlanması gerekiyordu. Abim yanıma geldi üç kere bağlayıp çözdü ve bağlayıp anlımdan öptü kulağıma eğilip
"Özür dilerim kardeşim çok özür dilerim"
Kendimi serbest bırakıp ağladım. Amcamın elini öptüm ve helalik istedim.
"Allah senden razı olsun amcam hakkını helal et"
"O nasıl laf yavrum asıl sen hakkını helal et seni koruyamadım " boynuna sarıldım sonra yengeme sarıldım ardından Berfin ablam, Feride ablam evdeki herkesle helaleşip sarıldıktan sonra Mirza'nın koluna girdim yürüdük arabaya bindirdi ve düğün salonuna gittik.Hiç konuşmuyorduk gelenlerle konuşuyorduk sadece düğünün sonuna yaklaşıyorduk takı törenindeydik. Çok yorulmuştum kendimde bi özgüven bulup
"Çok Yoruldum"dedim Mirza'nın kulağına şaşırmış gibi bakıp
"Bende yarım saat sonra biticek"dedi ama düğünün de bitmesini istemiyordun çünkü çok korkuyordum ..
Ve sonunda bitmişti son kez ailemle görüşüp arabaya bindim Mirza'da arabayı sürdü konağa gelmiştik çok büyüktü konak beni Miraza'nın odasına çıkardılar. Handan yenge geldi yanıma ve uygun bi dile yapacaklarımı anlattı. Kıpkırmızı olmuştum tamam dedim ve gitti.
Mirza içeri girdi ayağa kalktım elinde kırmızı bi kutu vardı açıp gösterdi çok güzel pırlanta bir gerdanlıktı
"Takmıyorum nasıl olsa geri çıkaracaksın" diyip komidinin üstüne attı. Sonrada banyoya girdi abdest alıp çıktı.
"Abdest almak için bayoyu kullana bilirsin "
Bende namazlığımı alıp banyoya geçtim gelinliği çıkarmaya çalıştım ama açılmadı zaten zorla giymiştim ablamgil yardım etmişti. Elim parfümlere değdi ve ses çıktı ve kapı tıklandı
"Noldu iyi misin?" kapıyı açtım
"İyiyim ama gelinliği çıkaramıyorum" dedim mahcup bi şekilde yanıma geldi ben aynaya döndürdü arkama geçti çok rahatsızdım ipleri yavaş yavaş çözdü tamamen açılınca gelinlik yere düştü Mirza'nın karşısında sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım. Çok utandım ve kırazdım bunu fark edince dışarı çıktı bende kapıyı örttüm abdest aldım namazlığımı giydim dışarı çıktım Mirza secadeleri önlü arkalı sermişti benim çıktığımı görünce ön tarafa geçti ve namaza başladı bende arkasında başladım şükür namazı kılıyorduk namazlar bitti ben napıcağımı bilmiyordum. Yanıma geldi yüzüme yaklaştı titriyordum
"Korkma seni yemem " dedi ve yavaş yavaş dudaklarıma yaklaştı öpmeye başladı bende karşılık verdim.Sabah bütün vücudum ağrı içinde uyandım ama kalkamadım kapı çaldı yerimden zıpladım bi anda
"Mirza kapı çalıyo" Mirza kalktı kapıyı açtı dışarda Hacer anne Handan yenge ve Semra teyze vardı.
Semra teyze
"Oğlum biz çarşafı almaya gelmiştik. "
Ben yerin dibine girmek istiyordum şu anda kıpkırmızı oldum Mirza bana bakıp
"Ben karımın namusundan eminim kanıta gerek yok " dedi kalbimi resmen bi lafıyla fet etmişti. Çünkü bu durumlara çok karşıydım nefret ediyordum hatta. Kapıyı kapattı yanıma gelince
"Teşekür ederim"
"Önemli değil böyle durumlardan nefret ederim "
"Bende " dedim kalktım ve banyoya gittim duş aldım kahretsin yanıma üstümü almayı unutmuştum. Bornozu üstüme aldım dışarı çıktım
"Mirza arkanı döner misin? "
"Neden "
"Üstümü almayı unutmuşum alıp geri geçicem hadi "
Arkasını dönmek yerine yanıma geldi
"Benden korkma ve utanma Asel ben senin kocanım " dedi boynuma sokulunca ürperdim geri çekildim üstümü alıp banyoya geçtim siyah kot pantolon ve beyaz tişört giydim tişortü de pantolonun içine koydum çıktım
Çıkınca Mirza içceledi beni
"Üstünü değiştir" üstüme baktım açık biyerim yoktu bu niye kızmıştı ki
"Açıkta biyerim yok neden değişiyim değişmiycem"
"Bak Asel beni zor kullanmaya mecbur etme"
"Napıcaksınız Mirza Ağam dövüp mü çıkarıcak mısın"
"Ben kadına el kaldırmam şimdi banyoya giriyorum çıktığımda değişmiş olmazsan görüşürüz"hiç takmamıştım yatağı toplatım ve etrafı düzenledim Mirza çıktı üstüme baktı sonra dolaba boğazlı bir buluz ve üstüme ince bir yelek çıkardı
"Saçmalama Mirza bu sıcakta boğazlı buluz mu giyicem"
"Çıkar dediğimde çıkarsaydın "
"Hayır çıkarmıycam " üstüme üstüme gelmeye başladı.
"Gelme Mirza " hala yürüyordu üstüme en sonunda yatağa düştüm düşmiyim derken Mirza'nın kolundan tutum ama bi işe yaramadı oda benim üstüme düştü. Yüzü tam yüzümün üstündeydi. Eğilip dudağıma yapıştı. O ara eli üstüme geldi ve tutu üstümdeki tişörtü yırtı ufak bi çığlık atıp
"Naptın Mirza ya "
"Ben sana ne dedim "
"Çok gıcıksın"
"Öyleyimdir çekiceksin beni" üstümden itip
"Gıcıksınnnn" dedim ayağa kalktım
"Benimle düzgün konuş bak ben senin kocanım"
"Ezberletmeye çalışıyosun sanki bilmiyoruz anladık kocamsın sen bana düzgün davran ben zaten düzgün konuşurum"dedim. Şok olup kalmıştı sanki dolaba gidip yeni bi tişört aldım ve ince bi hırka aldım değiştim üstümü banyodan çıktım.
"Hadi hazırsan inelim aşağa birlikte inmemiz lazım malum yeni evliyiz ya" dedi imayla o önden ben arkadan yürüdüm.
Herkese selam verip mutfağa geçtim konakta çalışanlar her şeyi hazırlamıştı zaten bende yardım ettim sofraya taşıdım sofra kurulunca büyüklere haber verdik hep birlikte oturduk ben Handan yengenin yanına oturdum karşımda Mirza'nın bana sinirli sinirli bakışını gördüm kaşıyla yanına gelmemi söyledi ben gittim yanına tam oturacakken Şeyma oturdu yanına hiç bi şey diyemedim ama çok sinir olmuştum.
"Şey sofrada tuz yok ben izninizle getireyim" dedim ve mutfağa geçtim. Sinirden kıpkırmızı oldum. Arkamdan adım sesi duydum Mirza gelmişti.
"Niye buraya geldin sofrada tuz var"
"Yerim kapıldığı için olabilir mi acaba"sinsice sırıtıp elimden tutu ve çekti içeri girince elimi çektim. Mirza başka bir yere ikimiz için sandalye hazırladı bu durum çok hoşuma gitmişti. Yanına oturdum ve sinsice bi gülüş attım Şeyma'ya bunu Mirza gördü ve sırıtı bende tebessüm edip yemeğime döndüm. Yemek bitince hep birlikte sofrayı topladık ve herkes bir yere ayrıldı bende odama çıktım.
Odada uzanmış yatan Mirza'yı görünce rahatsız etmek istemedim tam çıkacaktım ki ses geldi
"Burası seninde odan çekinme" dedi ve uyumaya devam etti bende içeri girip koltuğa uzandım çok uykum vardı ve uyudum. Kıpırdaşmayla uyandım Mirza beni kucağına almış yatağa yatırıyordu.
"Uyumaya devam et"dedi ve o da yanıma yattı. Uyumuş numarası yaptım ve yanımda yatan Mirza'nın omzuna yattım. Kokusu çok güzeldi. Ve uyumaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
RomanceZorunluluktan doğan bir aşk hikayesi Bir berdel sonradan bu kadar güzel olabilir miydi? Birbirlerini sevebilirler mi İlk aşk olabilir mi