Bölüm 1

31.5K 1.9K 3.8K
                                    

Bon Jovi | Walls (2016)

      Sekizinci sınıf ortak salonuna sakin bir hava hakimdi. Cuma akşamı olduğu için kimse erkenden uyumak için odasına çekilmemişti. Birkaç kişi dışında herkes kendi arkadaş grubuyla bir köşeye yerleşmiş sohbet ediyordu. Gryffindor öğrencileri salonun en salaş köşesine yayılmışlardı. Harry Gelecek Postası'nın spor bölümünü okurken, Ron çikolata kurbağalardan çıkan kartları inceliyordu.

      "George'un söylediğine göre kartlara eklemeler yapılması planlanıyormuş," dedi.

      "Öyle mi?" diye sorarken sayfayı değiştirdi. "Kimleri koyacaklarmış?"

      "Soruyor musun gerçekten?" diye araya girdi Seamus. "Acaba şey olabilir mi... şey-"

      "Geçenlerde yaşanan savaşı kazandıran çocuğu mu diyorsun?" diye sordu Dean, ciddiyetini koruyarak.

      "Yapmayın çocuklar," dedi Harry. Ancak umursanmadı.

      "Aynen, Dean! Ölüp dirildi falan hatta? Adı neydi?"

      Ron düşünür gibi, "Hmmm," dedi. "Harry James Potter olabilir mi acaba? Ne dersin dostum?" diyerek Harry'ye döndü.

      "Tanıdık gelmedi," dedi Harry. Diğerleri gülerek karşılık verirken Hermione sonunda kütüphaneden dönmüş, yanlarındaki tekli koltuğa oturmuştu. Yüzündeki yargılayıcı ifadeyle bir Harry'ye, bir Ron'a bakarken uzun bir sessizlik oluştu. Harry, gazetenin ardından ona bakmamaya çalışıyordu. Ron ise bakışlarını kaçırmayı denedi bir süre. Ancak sonunda dayanamadı.

      "Sorun ne, Hermione, söyle hadi..."

      "Siz ikiniz ne zaman çalışmayı planlıyorsunuz?" derken kaşlarını çattı. "Yaşam mücadelesi vermek zorunda olmadığımız tek yıl ve siz ders çalışacağınıza yatıyorsunuz."

      "Biz... Çalışıyoruz!" diye savunmaya geçti Ron.

      "Öyle mi? Ne zaman?"

      "Harry ile odada çalışıyoruz her gün. Bir şey söylesene Harry..."

      "Eee... Şey..." Harry gazetenin üstünden baktı. "Evet, doğru."

      Hermione gözlerini devirdi. "Yarın kütüphaneye geliyorsunuz benimle."

      Ron anında itiraz etmeye başlamıştı. Harry ise tepki vermedi çünkü bakışları ortak salona yeni gelen Draco'ya takılmıştı. Gazetenin kıyısından onu dikkatle izlerken etrafında dönen muhabbetten kolayca soyutlanmıştı. Üstünde hala okul kıyafetleri, elinde siyah ciltli bir kitap vardı. Her zamanki asil hareketleriyle Slytherin arkadaşlarının yanına ilerledi. Onu görünce ayağa kalkan Blaise ile ayak üstü muhabbet etmeye başlamıştı. Bir anlığına başını Harry'nin olduğu tarafa çevirir gibi olunca Harry gazeteyi yüzüne kaldırıverdi. Birkaç saniye bekledikten sonra gazetenin kenarını hafifçe bükerek onu yeniden görebileceği alan yarattı kendine. Ancak bunu yapar yapmaz Draco'nun soğuk bakışlarıyla karşılaştı. Yakalanmışlığın etkisiyle kalbi kulaklarına atmaya başlayan Harry, başını çevirmesi gerektiğini biliyordu ama yapamadı. Hipnoz olmuşçasına gözlerine dalmışken bakışlarını kaçırmakta zorlanıyordu. Neyse ki bunu onun yerine Draco yaptı ve başını çevirip yeniden Blaise'e odaklandı.

      "Dostum, tepki versene."

      "Hı?" diye farkında olmadan tepki verirken Ron'a döndü. "Ne?"

      "Daldın," diye açıkladı Ron.

      "Yarın kütüphaneye geleceğinizi söylüyordum," dedi Hermione.

Secret of Malfoy | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin