Bölüm 11

19.6K 1.6K 1.8K
                                    

The Script
The Last Time (2019)

      Kurt, aslanı gördüğünde anlık bir refleksle savunma pozisyonuna geçti. Bacakları gerilmiş, başı öne doğru eğilmişti. Göz temasını kesmeden dişlerini gösterirken hırlıyordu. Aslan ise ne yapacağını bilmeden öylece duruyordu. Çünkü görünüşü aslan olsa bile düşünceler Harry'ye aitti. Sadece son birkaç günde, birkaç kez geçebilmişti aslan formuna. Tam olarak bütünleşebildiği söylenemezdi. Dinleyebileceği bir içgüdüsü olup olmadığını bile bilmiyordu. O yüzden en doğru şeyin temkinli davranmak olduğunu düşünüyordu.

      Kurt ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu. Kaçacak ya da saldıracaktı. Doğası gereği kaçmaya daha yatkındı. Ancak kurt formunda olsa bile özünde kurt adamdı ve saldırganlığı kesinlikle pasif değildi. Karşısındaki yabancı hayvana üstün gelme isteği vardı.

      Aralarındaki bakışma uzayıp giderken aslan tepkisini ölçmek için öne doğru bir hamle yaptı. Kurt tedbir için anında bir adım gerilemişti ama kaçmaya niyeti yoktu. Sonra birbirlerine bakarak daire çizercesine hareket etmeye başladılar. Harry insan formunda olsaydı kesin sırıtır ve ulurdu. Aslan formundayken bile dalga geçmeyi düşünebildiği için kendine kızdı. Ciddi olması gerekiyordu. Bir yandan da tırsıyordu ama en kötü ihtimalle kaçardı. Aslanlar kurtlardan daha hızlı koşuyordu... Değil mi? İşte bunu test etmenin zamanı gelmişti. Çünkü...

      Kurt bir anda atak yaparak aslana doğru koşmaya başladı. Aslan hızlı bir manevrayla önünden çekilmiş ve ormanın derinliklerine doğru koşmaya başlamıştı. Bu koşu ve kovalama kurt için normaldi. Aslan ise bu hızda koşarken önüne çıkan engellere çarpmamak için yoğun bir çaba harcıyordu. Neyse ki Quidditch'ten tecrübeli sayılırdı böyle manevralara. Yani tecrübeli olan Harry'ydi, aslan değil.

      Dakikalarca süren kovalamanın ardından aslan, arkasındaki ayak seslerinin kesildiğini fark edip yavaşladı ve etrafına bakmaya çalıştı. Kurt görünürde yoktu. Bu sefer seslere ve kokuya odaklandı aslan. Sonra içindeki sese kulak verip yönünü değiştirdi. Görünüşe göre içgüdümsü bir şeyleri varmış aslanın...

      Bir süre aradığı kurt görüş açısına girdiğinde aslan karşısındaki görüntünün şokuyla durdu. Kurt... Bir hayvanı... Parçalara ayırmış... Bir güzel... Yiyordu. Sonra bir anda kafasını kaldırıp aslanın olduğu tarafa baktı. Onu gördüğünde bir kez daha alarma geçmiş gibi ayaklandı ve koşmaya başladı. Aslan bu defa kaçmadı. Bundan sabaha kadar kaçamazdı. Hayvanla hayvan olmanın vakti geldi diye düşünüyordu.

      Kurt yeterince yaklaşıp saldırmak için ona doğru atıldığında, aslan aynı şekilde ona doğru hamle yaptı ve yerden biraz yüksekte, havada buluştular. Kurt, aslanın ensesini hedef almıştı dişleriyle. Başarılı olamamıştı. Yere düştüklerinde kurt, aslanın üstündeydi. Ancak bu uzun sürmedi. Aslan iki saniye içinde kolayca ayaklanırken sağ kolunda bir sızı hissetti. Kurt kazandığı saniyeleri iyi değerlendirmiş olmalıydı. Sıra aslandaydı. Ona yem olmak istemiyorsa aslan gibi davranmaya başlaması gerekiyordu.

      Bu defa ilk hamleyi aslan yaptı ve kurdun üzerine atıldı. Nasıl hem nazik, hem güçlü olacağını bilmiyordu. Öyle birbirleriyle sarmaş dolaş yerde yuvarlandıkları saniyelerin ardından üste geçmeye çalışırken farkında bile olmadan kurdun ön ayaklarından birine geçirmişti pençelerini. Kendisi de vücudunun belli noktalarında hissettiği acıları düşünürse saniyeler içinde bir sürü ufak tefek yaraları olmuştu. Ama umursamadı. Kurt bulduğu ilk fırsatta aslanı ensesinden yakalamak için uğraşıyordu. Aslan buna izin veremezdi. Tam da bu yüzden kendisi yakaladığı fırsatı değerlendirdi ve kurdu ensesinden yakaladı.

Secret of Malfoy | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin