Bölüm 8

21K 1.7K 3.1K
                                    

Lee Henke
Care For Me

      Mutfakta ev cinlerinin muhteşem hizmetiyle donatılan masaya yerleştiklerinde ortama garip bir hava hakimdi. Harry oldukça keyifliydi. Draco fazlasıyla huysuzdu ve bu her halinden belli oluyordu. Bir süredir Harry'ye katlandığı yetmiyormuş gibi şimdi hem onun arkadaşlarına, hem sene başından beri doğru düzgün iletişim kurmadığı kendi arkadaşlarına katlanmak zorundaydı. Üstelik bu kişiler aptal Harry Potter yüzünden sevgili olduklarını zannediyorlardı. Sırf kurt haliyle onu öldüresiye yaraladığı için iki gündür iyi davrandığına da, yardım ettiğine de pişman olacak hale gelmişti. Ancak sabretmesi gerektiğini biliyordu. Ne kadar kötü olabilirdi ki?

      Herkes yemeğine odaklanırken Hermione, yanında oturan Harry'ye baktı. "Bu arada iyi olduğuna emin misin?" diye sordu. "Kontrol ettirmedin yaranı."

      "İyiyim," demişti ama umursamamaya çalıştığı acı kendini daha bir belli etmişti. O yüzden emin olmak adına oturduğu yerde gömleğini pantolonundan çıkarıp biraz kaldırdı ve karnına baktı. Tam karşısında oturan Draco da kontrol etmek için öne doğru eğilmişti. "Sorun yok gibi," dedikten sonra gömleğini indirdi yeniden.

      "Merak ediyorum da," diyerek Blaise söze girdi. "Sizin şu sevgililik işi nasıl oldu? Hazır ortam müsaitken anlatsanıza." Draco göz devirmiş, Harry sırıtmaya başlamış, diğerleri meraklı bakışlarını onlara dikmişlerdi.

      "Aynen," dedi Ron. "En son 'bir şeyler gizliyor kesin' diye peşine düşmemiş miydin?"

      "Evet. Bana aşık olduğunu gizliyormuş işte," diye cevapladı Harry, hiç düşünmeden. O anda Draco öksürmeye başladığında Harry, Draco'ya bakmıyordu çünkü korkunç bakışlarıyla karşılaşacağını biliyordu.

      "Sen ona ilgin olduğunu hiç söylememiştin," dedi Hermione, şüpheyle. Harry'nin buna da cevabı vardı.

      "Neden durup dururken onun peşine düştüğümü soruyordunuz," derken oldukça rahattı. "Ona yakın olma isteğimi bastıramıyormuşum işte. Bir şeyler karıştırıyor falan da hep bahane."

      "Mantıklı," dedi Ron.

      Blaise gülmesini bastırarak, "Bu yakın zamanda yatağıma kavuşamayacağım demek mi oluyor?" diye sordu. Draco bu gece gelebileceğini söylemek üzere ağzını açtı ama Harry ondan önce davranmıştı.

      "Evet, mümkünse." Gülümsedi ve masanın üstünden uzanıp Draco'nun elini tuttu. "Yılların özlemini telafi etmek falan zaman alır biraz."

      Pansy ve Hermione kıkırdarken, Blaise sırıtmaya başladı. Ron ise en az Draco kadar şoktaydı. "Merlin," diye mırıldandı. "Kulaklarımı sıfırlamak istiyorum."

      "Sen neden bir şey söylemiyorsun, Draco?" diye sorarken ona dönüp sırıttı Pansy.

      "Şu an hissettiklerimi," derken tırnaklarını Harry'nin eline geçiriyordu yavaştan. "Anlatmaya kelimeler yetmez. O kadar geri zekalı ama... tatlı... ki öldürmek istiyorum."

      "Wow..." Blaise kafasını salladı. "Vahşi romantik. Harika."

      "Awwww," derken sevimli bakışlar attı Harry. "Canım benim, nasıl romantik anlatamam. Neyse işte artık durumu bildiğinize göre bu aralar bize yanaşmazsınız diye düşünüyorum. Yalnız kalasımız var. Baş başa zaman geçiririz falan. Anlayışla karşılarsınız."

      "Tabii," dedi Pansy. "Lafı olmaz."

      "Bu arada derslerine vakit ayırmayı ihmal etme ama," dedi Hermione. "Malfoy'un dersleri zaten iyi ama senin biraz üstüne düşmen gerekiyor."

Secret of Malfoy | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin