Bölüm 4

21.4K 1.7K 3.5K
                                    

Imagine Dragons
Believer (2019)

      Sonraki birkaç gün boyunca Draco'nun rutini değişmedi. Derslerden sonra Kara Göl kıyısında takılmaya, iksir sınıfında çalışmaya ve genel olarak kimseyle iletişim kurmamaya devam etmişti. Yani Harry dışında kimseyle... Çünkü Harry onu iletişim kurmak zorunda bırakıyordu. Sapık gibi her adımında arkasında değildi artık. Rutinini bildiği için haritada takip etmeyi sürdürmüş, zaman zaman da rutini sırasında ona eşlik etmişti. Onun dışında Kara Göl'de yanında oturuyor, muhabbet etmeye ve ağzından laf almaya çalışıyordu ama şimdiye kadar birbirlerine laf sokmaktan öteye gidememişlerdi. İksir sınıfında onu izlerken kullandığı malzemeleri aklında tutuyor, sonra iksir kitaplarında arayarak neyle uğraştığını bulmaya çalışıyordu ama bu konuda da pek başarılı olamamıştı. Hermione'nin bir şeyler bulabileceğinden emin olsa da ona soramazdı. Çünkü boşuna takıntı yaptığı konusunda nutuk dinleyesi yoktu. Kendisi halledecekti.

      Hafta sonu geldiğinde Harry, Draco'nun Hogsmeade gezisine katılmayacağını düşünüyordu. Neredeyse herkes gezideyken gizli işleriyle ilgilenmek için harika fırsatları olurdu, değil mi? Bu yüzden Harry, arkadaşlarına geziye katılmayacağını söylemişti. Ancak Draco şaşırtıcı bir şekilde geziye dahil olduğunda Harry elbette kararını değiştirdi ve Hogsmeade yoluna koyuldu. Draco diğer Slytherin öğrencileriyle de iletişim kurmayarak, kendi başına yürüyordu. Harry ise Ron ve Hermione ile gidiyor olmasına rağmen gözü Draco'nun üstündeydi. Çünkü Hogsmeade'de onu haritayla takip etme şansı yoktu. Gözden kaybetmemeliydi.

      Hogsmeade'e ulaştıklarında herkes bir yerlere dağılırken Ron, Üç Süpürge'de bir şeyler içmeyi teklif etti. Hermione onaylarken Harry, Draco'nun yol boyunca yürümeye devam ettiğini gördü.

      "Bakın ne diyeceğim," dedi ve bakışlarını sadece iki saniyeliğine Draco'dan ayırıp arkadaşlarına döndü. "Baş başa zaman geçirmeniz için harika bir fırsat, değil mi? Üç Süpürge'yi boş verin," dedikten sonra tekrar Draco'yu kontrol etti. Yürümeye devam ettiğini görünce arkadaşlarına bakıp gülümsedi. "Madam Puddifoot'un Çay Dükkanı'na falan gidin."

      "Ama sen-"

      "Ben de Spintwitches'a uğrayacağım, Quidditch malzemelerine falan bakarım. Sonra Zonko'da buluşuruz."

      Ron ikna olmamıştı ama Hermione bıkkın bir iç çekişle konuştu. "Malfoy'u takip edeceğim demek istiyor," diye açıkladı.

      "Böyle de diyebiliriz tabii," dedikten sonra yolun neredeyse sonuna ulaşan Draco'ya baktı. "Görüşürüz!"

      Harry daha fazla oyalanmadan yol boyu koşmaya başladı. Ron ve Hermione de ağır adımlarla onun peşinden gidiyorlardı çünkü çay dükkanı da o taraftaydı. Draco'ya yeterince yaklaştığında adımlarını yavaşlattı ve dikkat çekmemek için önünden geçtiği dükkanlara bakıyormuş gibi yapmaya çalıştı. Draco ise yolun sonundaki herboloji malzemeleri satan Dogweed and Deathcap'a girmişti. Harry yanındaki dükkana boş boş bakmayı bırakıp Draco'nun olduğu dükkana ilerledi ve köşede durup camın kenarından içeri bakmaya başladı. Draco içerideki kadınla bir süre konuştuktan sonra kadın gözden kayboldu. Draco etraftaki malzemelere bakmaya başladı ve bir süre sonra geri dönen kadından bir şeyler aldı. Harry ne olduğunu görememişti. Draco ödeme yaparken de hemen camın kenarından çekildi ve normal bir ifade takınmaya çalışarak kapıya ilerledi. O sırada kapı açılmış, dükkandan çıkmakta olan Draco ile karşı karşıya gelmişti.

      "Oh, Malfoy! Sen de mi buradaydın?"

      Draco gözlerini devirdi. "Keşke içeri girseydin," dedi rahatça. "Camın kenarından izleyeceğine en azından aldıklarımı görürdün."

Secret of Malfoy | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin