"Sana kendimi anlatmaya karar verdim,Kurbağa."
Nedir,pardon ama?Cidden kendini ne sanıyor bu?Bu egonun kaynağı ne yani?Tam lütfettiniz yazmak üzereyken duraksadım.Şu an tam anlamıyla dediği gibi tanımıyordum ama yargılıyordum.Belki de bir sebebi vardı onun için de.Belki de ben de olduğu gibi bir şey olmuştu.Konuşmayacağım.Açmayacağım bu konuyu kimseye.Ailecek konuşmama kararı aldık.Hiç varolmamış gibi davranacaktık.Sanki mümkünmüş gibi.Sanki ben annemin acısını,babamın kederini,aynada kendimi görünce onu hatırlamıyormuşum gibi...
Hoca gelince Derin'e tenefüste yazmaya karar verdim.Derste ne yazmam gerektiğine gitti durdu kafam.Kitaba gitti.Ona gitti.Teneffüs olduğunda telefonu elime alıp Derin'den daha çok mesaj geldiğini gördüm ve gülümsememe engel olamadım.13 mesaj vardı.
Tabi hala anlatmamı bekliyorsan.
Demek ki beklemiyorsun.
Görüldü geldigine göre.
Ama
Ben
Anlatmak
İstiyorum
Niye hala cevap yok?
Bu kadar mı rahatsız ediciyim?
Çok ısrarcı olmaya başladım -_-
Hadi ama artık
Hey çok bahsettiğin nezaket kurallarına uyup mesajlarıma cevap yazamaz mısın ?
Kendin bilirsin.Oops!Hemen "Dersteydim."yazıp gönderdim.
Görüldü geldi.Ama cevap yok.Heh yazıyor.Gelen cevap:
-Afedersin,rahatsız ettim.
-Sorun değil.Seni dinleyebilirim.Fark ettim ki ister istemez dediğin gibi tanımıyorum fakat yargılıyorum.
-Işte kendini bilen bir insancık! :D
-İşte egoist bir insancık! :D
-Başlıyorum Öykü.Sen derse gireceksin muhtemelen sonra okursun artık.Ama söylemeden gecemem bu karşılıklı bir bilgi alışverişidir ona göre.
-Pekala.Nasılda bildin zil çaldı.Diğer teneffüste görüşmek üzere :-)
Telefonu çantama tıkıp hocanın gelmesini beklemeye başladım.Kapıdan giren kısa boylu,gözlüklü,babacan edebiyat öğretmenimiz değildi.Uzun boylu nöbetçi öğretmendi.İçimde şu an filler dans ediyor!Işte bu!Hafta sonundan sonra en bi sevdiğim boş derstir!Yoklamayı aldıktan sonra nöbetçi öğretmenin gitmesiyle telefonumun tıkıştırıldığı yerden çıkartılması bir oldu.Tabi ki de mesaj gelmişti.
-Bilirim ben ;-)
Uzun yazacağım sabırlı olmalısın Öykü.
Gerçekten uzun yazıyor demek ki hala yazıyor yazısı vardı.Hemen:
-Ders boş!
Mesajı attım.Cevabını göndermeye karar vermiş olmalı ki uzunca bir mesaj geldi.Daha sonra da tek bir kelime:
-Harika!
Uzunca mesajı okumaya başladım.
-Öncelikle genel bilgiler veriyorum.18 yaşındayım.Üniversiteye hazırlanıyorum.E niye okulda değilsin diye sorma bilirsin işte 12 rahatlığı.Neyse.Diğer Anadolu Lisesi'nde okuyorum.O gün kütüphaneye ders çalışmak için gelmiştim.Kitaplarım yukarıda masada kalmıştı.Acele ediyordum ve sende çok aptal yürüyordun Kurbağa.Cidden çok aradın mı o tişörtü?Çok orjinal.
Harika!
Mesajın sonuna geldiğimde yazdığı her şeye tek tek cevap yazmaya başladım.
-Aptal yürüyordum çünkü kafam dağınıktı.Evet tişört çok orjinal çok aradım mı bilmiyorum sadece kurbağaları çok seviyorum.
-Bilgileri karşılıklı istemiştin.Ben de cevap veriyorum o halde.17 yaşındayım senin okumadığın Anadolu Lisesi'nde okuyorum (:-D).Kütüphaneye kitap almak için gitmiştim.Aceleniz olsa da özür dilerim demek pek zor bir şey olmasa gerek?
-Pekala değil.Özür dilerim sevgili Kurbağa.Kurbağa dememden rahatsız oluyor musun?
-Oluyorum desem demeyi kesecek misin?
-Azaltmayı denerim ;-)
-Yeterli bir cevap.Olmuyorum :-D
-Garip.Normalde kızlar böyle seylerden hoşlanmaz.
-Kızları tanıdığını düşünen ve tanımayan bir erkek daha :-D
-Hayır ben cidden tanırım.3 kızla büyüdüm ben.
-2 abla?
-Hayır 1 ikiz 1 abla 1 de anne.
-Kolay gelsin ben bile o kadarına dayanamam :-D İkizinin olması nasıl bir duygu?
-Tuhaf.Ama karşı bilgiyi almadan tek kelime daha etmem.
-Var diyebilmeyi isterdim ama kardeşim yok.Tek çocuğum.
-Olsun ya en rahatı ;-)
-Değil.Neyse boşver.
-Peki.
-Gidiyorum sonra görüşürüz.
-Görüşürüz,Kurbağa.
Derin hakkında ne düşünüyorum ?Öküz değilmiş.Ne yapmaya çalıştığını çözemedim.Sevgili olmaya çalıştığını falan da düşünmüyorum sıradan bir görüntüm var öyle bakınca tekrar bakılan cinsten olmadım hiç.Çirkin miyim?Hayır.Güzel miyim?Ona da hayır.1.60 boyum, ideal diye nitelendirilebilecek bir kilom,omuzlarımın biraz aşağısında kahverengi saçlarım var.Klasik bir görüntü işte.
Geriye kalan zamanlar sıradan okul günleriydi.Yorulmuştum bugün baya.Hem matematik hem de geometri olunca canı çıkıyor insanın.Kulağımı takıp Guns n Roses-Patience dinlemeye başladım.Bu şarkı beni rahatlatıyor.
All we need is just a little patience.
(Tüm ihtiyacımız olan şey sabır)Kısmında gozlerimi kapatırım hep.Kesinlikle öyle hayat ihtiyacımız olan tek şey sabır genellikle.Sabrın sonu selamettir derler ya aynen öyle hayat benim için de.
Eve geldim ve istemeyerek de olsa kulağımı çıkardım.Zile bastım bir kez Allah Allah nerede bu annem?Şimdiye çoktan kapıda belirmesi gerekirdi.Herhalde komşuya falan gitti.Karmakarışık çantamdan anahtarımı bulup kapıya taktım.Bir kere de açıldı demek ki annem kitlememiş kapıyı.Bir aile geleneği kapıyı asla tek bir kez kilitlemeyiz hep ikidir.Yine saçmalıyorum.Acaba dünya üzerinde benim kadar saçmalayan insan var mıdır?Ay yeter Öykü cidden yeter!Gir artık şu eve!
-Anneem!
Cevap yok uyuyor mu acaba?Ama uykusu da hafiftir ki.Mutfağa,yatak odasına baktım tam odamın olduğu koridora girdiğim sırada o odanın kapısının açık olduğunu fark ettim. Her şey yerle birdi ve annem yere uzanmıştı.
°°°
Her türlü yorum ve eleştirilerinizi bekliyorum :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki
General FictionŞiddetli acılar büyük kalkınışların habercisidir.Belkilerim şiddetli acılarımda bana umut vermek için yaşıyor her daim.Sonrasında büyük kalkınışların hep beni beklediğini umarak yaşıyorum.Hayatımın her günü şiddetli acılarımın son bulmasını umduğum...