Yorumlara doluşun💜
(Yoongi'den devam...)
O asansörden inip koridorun sonundaki asansöre gittiğimde Hera da bana hiç bakmadan merdivenlere yöneldi.
Zaten birkaç kat kalmıştı, hemen çıkardı yukarı sanırım.
Asansöre bindiğimde aynada kendi dolu olan gözlerimle karşılaştım. Gözlerimin dolmasına şaşırmıyordum. Her insanın duygusal olarak bir kapasitesi vardır değil mi? Geçmiş ve bir daha gelmez sandığım hislerle yeniden karşılaşmıştım.
Hana gittikten sonra girdiğim büyük depresyon ile bir daha hayata dönemem, intihar ederim diye düşünüyordum hatta intihar girişiminde bulunmuştum ama Taehyung beni kurtarmıştı. O olmasaydı belki de şuan yaşıyor olmayacaktım.
O gün belki ben ölmemiştim ama bazı şeyler benim için ölmüştü. Sevgi, güven, aşk gibi duygular benim için bitmişti. O günden sonra kimseyle yakın olmamıştım. Hiç yeni arkadaşım olmamıştı. Etrafımda sadece ailemin ve o günlerde yanımda olan arkadaşlarımın olmasına izin vermiş ve başka kimseyi sınırlarıma dahil etmemiştim.
Belki de hiçbir kadına sevecen ve mutlu bakmamıştım bir daha, hiçbiri kadına sarılmamış, hiçbir kadınla uğraşmayı bu kadar sevmemiştim.
Ofisime girmeden önce yüzümü yıkadım ve yeni odasına geçmesi için Hera'nın yanına gittim. Büyük yönetici odalarından benim odamın yanındaki odayı ona vermiştik. Ayrıca kendi sekreteri de vardı. Bu sayede işleri onun için daha kolaylaşacaktı.
Bu kadın iyi ki şirketimize gelmişti. İşleri kısa zamanda bitireceğimize ve erken kâra geçeceğimize emindim. Onun zekasına hayran olmamak elde değildi.
Hera'yı yeni odasına almalarını söyledim ve ofisime döndüm. Çalışmam gereyordu ve bu kadın benim kafamı mekanı haline getirmişti.
Sekreteri den kahve istedikten sonra masama oturdum ve çalışmaya başladım. Ne sabahtı ama.
___Yaklaşık bir saat önce öğle yemeği yemiş ve şirkete dönmüştük. Şimdi ise Hera'nın tüm yönetici ve asistanlara yaptığı ayrıntılı araştırma sunumlarını izliyor, bir yandan da not alıyordum.
Gerçekten benim hiç aklıma gelmeyecek şeyleri düşünmüş ve işini sonuna kadar güzel yapmıştı. Bu kadın şirkete ses getiriyordu.
Toplantı bittikten sonra odama gittim ve sekreterime Hera'yı çağırmasını söyledim. Ona bu güzel haberi vermeliydim.
Büyük iş adamları olan ve aynı zamanda çok yakın biter dostum olan Kim Namjoon ve Kim Seok Jin de onun yaptığı sunuma katılmış ve izlemişlerdi. İşleri olduğu için tanışmak için kalmamışlardı ama Hera'nın zekasına hayran olduklarını söylemişlerdi. Çalışma azmi ve kısa sürede bulup toparladığı bilgilerle bir şirketin bir haftada yapacağı işi bir günde tek başına yapmıştı.
Şirketlerimiz ortak yaptıkları birkaç proje vardı ve bunlar için proje direktörü olarak Lee Hera'yı istediklerini ve bir gün tanışıp anlaşmak istediklerini söylemişlerdi.
Hera gayet başarılı olan bir kadındı ve bunu da yapabileceğini biliyordum.
Hera geldi ve suratıma doğru bakmaya başladı. Oturması için koltuğu işaret ettim ve ben de kalkıp karşısına oturdum. Bize birer kahve istedikten sonra konuşmaya başladım ve projeden bahsettim.
Şuan yaptığımız işten sonra başlayacaktı ve çok daha büyük, ülkeler arası ses getirecek bir işin proje direktörlüğünü yapacaktı. Tabi kabul ederse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEESAW | MYG ✔
FanfictionDüşünmeye devam ettikçe bir tahterevalli oyununa benzetiyordum her şeyi. Ama bir sorun vardı. Bu tahterevalli oyununda emin olduğum tek şey, sevgimin ağır basacağıydı, ama sonucu ne olurdu onu kestiremiyordum. Kaybolmuştum. Kendimi sende buldum. Şim...