Yorumsuz bölüm mü olur di mi aşkolar💕
Keyifli okumalar... 💞
________________(Yoongi'nin anlatımından...)
Berbat geçen öğle arasından sonra şirkete geri dönmüştüm. Gerçekten berbat hissediyordum. Sabah Hana mesaj atmıştı ve öğle arasında beni görmek istediğini söylemişti. İstemediğimi ve beni rahat bırakmasını söylediğimde ise yalnızca son bir kez konuşmak istediğini ve son kez de olsa onu dinlememi söylemişti.
Suratını görmeyi bile istemiyordum ama mecbur gibiydim. Çünkü benimle ilgili bir şeyler bildiğini ima etmişti ve eğer bildiği şey Hera'yı sevdiğimse ilişkimize zarar vermeye çalışabilirdi.
Düşünüyordum da, Hera hayatıma girdikten sonra onu aslında hiç sevmediğimi fark etmiştim. O çok farklıydı, çok daha güzeldi onu hissetmek. Aşk bu muydu? Aşk buysa evet Hera'ya aşıktım. Hem de çok.
Gittim. Onun söylediği kafeye gittim ve benim ardımdan o da geldi.
Bana beni sevdiğini, her şeyi abisinin zoruyla yaptığını ve benden uzakken çok sıkıntı çektiğini, beni çok özlediğini söylemişti. Ardından eklemişti:
"Hera ile ilgili bazı şeyleri biliyorum. Şirketlerde dönen dedikodular sağolsun."
Hera'yı biliyordu. Korktuğum başıma gelmişti. Eğer onu reddedersem aramızı bozmak için her şeyi yapardı. Hele ki Jiyong belasını öğrenirse olacakları düşünemiyorum.
Bana boşboşbir şeyler anlatıyordu ve elimi tutmaya çalışmıştı.
"Uzun süredir beni hissetmiyorsun, belki bir kaçamak yapabiliriz ha? Söz Hera'ya söylemem, tamamen aramızda kalır."
Tam artık dayanamayıp kalkıp gidecektim ki telefonuna mesaj geldi. Telefonunu masanın üstüne koyduğu için bildirim geldiğinde açılan ekran ile birlikte mesajın kimden geldiğini de görmüştüm.
Jiyong oppa...
Tüm parçaların kafamda tek tek oturduğunu hissedebiliyordum. Jiyong onun abisiydi ve Jiyong şerefsizine ulaşmak için onu kullanabilirdik.
Bu yüzden sandalyeme oturur oturmaz hemen Baekhyun hyungu aramaya karar verdim.
"Hyung, ne yaptınız gelişme var mı?"
'Var, hem de büyük bir gelişme.'
"Tamam, sen söyle sonra da ben bendekileri anlatırım."
'Sende de var bir şeyler demek ki, sen niyisi mekana gel konuşalım. Hem yüzünü görmüş oluruz fena mı?'
"Tamam geliyorum."
Derhal telefonu kapattım ve hızlıca şirketten çıkıp mekana doğru sürmeye başladım. Büyük gelişmeler demek kurtulmamızaaz kaldı demekti.
Mekana geldiğimde Baekhyun hyungu kapının önünde telefonda konuşurken buldum ve görüşmesini bitirmesini bekledim. Telefonu kapattıktan sonra gereksiz Bir şekilde mutlu olmuştu.
"Noldu hyung, çok iyi bir haber falan mı aldın?"
'Hayır, Sora' ya ailesinin eskiden oturduğu evin adresini sordum. Sanırım birkaç hayırlı işi aynı anda yürüteceğiz de.'
"Hyung sakın bana Sora' yı istemeye gidiyoruz deme kaldıramam bu tempoda."
'Şakacı seni, dur bakalım o sonra. Sanırım Taehyung'un ailesini de bulduk.'
Mal gibi kalmıştım. En son bir annesi ve iki kardeşinin olduğunu öğrenmişti ama hiçbir şekilde ulaşılamıyordu, zaten bu yüzden de tatile gelmek yerine onları aramıştı. Ama artık umudunu kesmişti. Bu haberin onu çok mutlu edeceğine emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEESAW | MYG ✔
FanfictionDüşünmeye devam ettikçe bir tahterevalli oyununa benzetiyordum her şeyi. Ama bir sorun vardı. Bu tahterevalli oyununda emin olduğum tek şey, sevgimin ağır basacağıydı, ama sonucu ne olurdu onu kestiremiyordum. Kaybolmuştum. Kendimi sende buldum. Şim...