Yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım.
Keyifli okumalar 💕
____________________Kapıyı açtım ve toplantı odasına doğru iletleyecektim ki Jin konuşmaya başladı.
Jin: "Hera, benim Namjoon'un yanına gitmem gerekiyor. Sen git ben birazdan gelirim."
--Tamam
Yoongi: "Hera ben de tuvalete gidip geliyorum hemen bekle bizi."
Daha fazla durmadım ve toplantı odasına doğru ilerlemeye başladım.
(Yoongi'nin anlatımından...)
Tuvalete ilerledik ve Jin de benim peşimden geldi. Bizi koridorda gören Namjoon'a da sessiz olması için işaret yaptık ve o da peşimizden gelmeye başladı.
En azından tuvalet boştu ve rahatça konuşabilecektik. Nasıl bir bokun içine batmıştım ben böyle?
Tam mutlu olacağız, her şeyi hallediyorum derken işin içinden bir de Hana çıkmıştı. Ona olan duygularımın yerini çoktan nefret almıştı, o konuda sıkıntı yoktu ama Hera ve benim aramda bir şeyler olduğunu anladığı an aramızı bozmaktan zevk alacak bir kızdı o. Şeytanın ta kendisiydi. Bu işin içinden Hera'yı incitmeden nasıl çıkacaktım bilmiyordum.
Hera'yı üzme düşüncesinin aklımdan geçmesi bile delirmek için yeterli bir sebepti benim için. Ben bunları düşünürken Jin de Namjoon'a olanları anlattı.
Namjoon: "Ne demek geri dönmüş? Bir de bizim şirkete başvuru yapmış öyle mi?"
"Evet hyung ve onu bir şekilde Hera ve benden uzak tutmanız lazım."
Sonlara doğru sesim kısılmıştı. Jin hyung ve Namjoon meraklı bakışlarla bana bakıyordu.
Jin: "Biz biliyorduk zaten senin Hera'ya farklı bir gözle baktığını da, Hera'yı ikna edebilecek misin senin gibi bir buzdolabı ile olmaya bilmiyorduk. Hala bilmiyoruz. Anlatmak ister misin artık?"
Benim sıkıntıya girdiğimi gören Namjoon alttan alttan gülümsemeye başlamıştı.
"Nasıl olduğu sizi hiç alakadar etmez ama beraberiz oldu mu? Ve Hana'nın gelip düzenimi bozmasına asla izin vermeyeceğim."
Artık ciddi olmaları gerektiğini anlamış olacaklardı ki hemen toparlanıp asıl konumuz hakkında konuşmaya başladılar.
Namjoon: "Yoongi bence en mantıklısı Hana ile konuş ve gitmesini iste, Hera ile birlikte olduğunu ve ona dönmeyeceğini söyle. Gerçekten amacı iyi olabilecek bir kız değil."
Jin: "Elbette ilk olarak onunla konuşmalısın ama eğer amacı kötüyse, ki büyük ihtimalle öyle, size zarar vermek için elinden geleni ardına koymayacaktır. Bunu sen de biliyorsun."
Biliyordum ama bundan nasıl kurtulacaktım onu bilmiyordum.
______________(Baekhyun'un anlatımından...)
Saat akşama gelmek üzereydi. Elimde sekreterin fotoğrafı vardı. Bir süre daha bekledikten sonra şirketten elimdeki fotoğraftaki kızın çıktığını gördüm. Güzel kızdı, yazık olacaktı.
Çıkıp yürümeye başladığında ben de oturduğum yerden kalkıp uzaktan onu takip etmeye başladım. Şirket evine yakın olduğu için eve yürüyerek dönüyordu ve bu da benim için büyük bir avantajdı.
Bir süre daha iletledikten sonra dar bir sokağa saptı. Ben de adımlarımı hızlandırıp yanına gittim ve o daha hiçbir şey anlayamadan elimle ensesine darbe indirdim ve bayılttım. Jongin'e mesaj atar atmaz arabayla geldi ve kızı alıp mekana götürdük.
____________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEESAW | MYG ✔
FanfictionDüşünmeye devam ettikçe bir tahterevalli oyununa benzetiyordum her şeyi. Ama bir sorun vardı. Bu tahterevalli oyununda emin olduğum tek şey, sevgimin ağır basacağıydı, ama sonucu ne olurdu onu kestiremiyordum. Kaybolmuştum. Kendimi sende buldum. Şim...